Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 15. şehri olan İzmir, hem Cumhuriyet Bayramı kutlamaları hem de festival etkinlikleri ile şenlendi. Geçtiğimiz yıl yeni nesil kültür sanat merkezi olarak kapılarını ziyaretçilere açan İzmir Kültür-Sanat Fabrikası festival kapsamındaki sergi ve etkinliklerin merkezi oldu. Aralık ayının sonuna kadar ziyaretçilere açık olacak olan Picasso ve Andy Warhol festivaldeki önemli sergilerden.
1884-2004 yılları arasında Tekel fabrikası olarak kullanılan ve kültür yolu festivalinin en önemli etkinlik merkezi olan yerleşke, geçtiğimiz yıllarda aslına uygun restorasyon ve yeniden inşa çalışmalarıyla birlikte İzmir’in kültür sanat yaşamına yön verecek nitelikte yeni nesil bir kültür sanat merkezine dönüştürülmüş durumda.
Yaklaşık 140 yıllık tarihiyle kentin en önemli endüstriyel miraslarından olan fabrika, modern müzecilik anlayışı ile yeniden tanzim edilen müzeleri, zengin koleksiyonlarıyla her yaştan yetişkin okuyucu ve araştırmacıya kadar toplumun her kesimine hitap eden kütüphaneleri, kültür sanat atölyeleri, açık hava etkinliklerine de uygun olan geniş peyzaj ve rekreasyon alanlarıyla, İzmir’in yeni cazibe merkezi olmaya aday.
Festival sergilerinden Naci El-Ali’den Hanzala, Kokunun izinde Symrna ve Dokunulabilir Tarih en ilgi çekici olanları. Özellikle Filistin ile özdeşleşmiş Hanzala sergisinde Müslüman toplum dışındaki kesimlere yapılan haksızlıklara dikkat çeken sergi ziyaretçilerin ilgi odağı oldu.
Gündoğdu Meydanı’na kurulan Çocuk Köyü’nde çocuklara yönelik birbirinden eğlenceli etkinlikler, atölyeler, oyunlar ve tiyatrolar yer aldı. Karagöz Gölge Oyunu, Nasrettin Hoca Müzikali gibi geleneksel etkinliklerin yanı sıra çocukların ekranlardan tanıdığı çizgi film karakterlerinin sahne gösterileri, panayır çadırları, tematik oyun alanları, müzik, drama, dans, bale ve resim gibi sanat eğitimlerinin yapıldığı aktivite çadırları minik misafirlerini ağırladı.
Sergide yer alan ilginç sergilerden biri de Sümerler’den Sezar’a koku ve tütsünün yolculuğuydu. Binlerce yıl önce kullanılan ve günümüz teknolojisiyle yeniden üretilen kokuları deneyimlemek ayrı bir keyifti. Anadolu topraklarının koku kültürü konusunda çok zengin olduğunu belirten yetkililer, Sezar’dan Hürrem Sultan’a, Kanuni’den Fatih Sultan Mehmet’e tarihi şahsiyetlerin kullandığı kokuları yeniden ürettiklerini ifade ettiler. Abdülhamid Han’ın Cuma selamına giderken avuç içine sürdüğü koku ise oldukça ilginçti. Dünyanın ilk parfüm formülünün bulunduğu Mezopotamya’daki topraklarda her zaman yetişen nergis, akgünlük ardıç portakal mandalina neroli, çiçek ve reçine karışımından yapılan Smyrna (İzmir) parfümü ile Roma dönemine ait olan ve o dönemde çok popüler olan Rhodium kokusu da sergide yerini aldı.