Tasarımcı Simay Bülbül’ün Sinan Hamamsarılar ile yazdığı “Ege’den Miras Sofralar” kitabı Alfa Yemek etiketiyle okurla buluştu. Bülbül kitapta, kendi ailesinin mutfağında pişen Girit ve İzmir yemeklerinin reçetelerini, hikâyelerini, Ege’nin bereketli topraklarından elde edilen ürünlerle kurduğu birbirinden güzel ve kıymetli sofralar eşliğinde anlatıyor. Siz de Girit’in sıcak kıyılarında ya da İzmir’in sokaklarında bir yemeğin peşinde yolculuğa çıkabilirsiniz.
Kültürel mirasa, zanaatlara ve toprağa sahip çıkarak yeni şeyler üretmeyi kendine misyon edinen Simay Bülbül, Gourmand World Cookbook ödüllü yazar Sinan Hamamsarılar’ın kaleme aldığı “Ege’den Miras Sofralar” kitabı Alfa Yemek arasından çıktı. Ege’den Miras Sofralar, Girit’te başlayan lezzet yolculuğunu, İzmir ve çevresinin lezzet duraklarıyla sürdüren, çocukluk anılarıyla bugünün lezzetlerini harmanlayan bir anı-gezi kitabı.
“Ben göçmen bir ailenin Ege topraklarına kök salan ve bu kökleri tasarıma, sanata, sofraya duyduğum muhabbetle besleyen, onların meyvelerini de dünyayla paylaşan çocuğuyum” sözleriyle tanımlıyor kendini Simay Bülbül. Çocukluğunda önce anneannesi ve babaannesi, ardından da anne ve babasının mutfaklarında yükselen kokularla büyümüş olan Bülbül, eşsiz lezzetlerle donattıkları sofralarda birbirinden özel reçetelerle pişen yemeklerin yanı sıra aile olmanın, sohbet etmenin, paylaşmanın tadına varmış. Bülbül’ün sofraya koyduğu her yemeğin bir hikâyesi, bir anısı var. Yıllar içinde ailesinden gördüğü ve küçük dokunuşlarla bugüne taşıdığı tariflerle yemek yapmanın inceliklerini öğrenmiş, her tarif macera olduğu kadar ailesine, geçmişe doğru bir yolculuk olmuş. Bülbül, “Çünkü bir Girit yemeğinin lezzetinde binlerce yılın tarihini tadarsınız; İzmir mezelerinin nefasetinde binlerce insanın kültürünü keşfedersiniz” diyor.
Bülbül’ün yemek pişirmekle kurduğu bu bağ gelenekleri korumak, değerlerine sahip çıkmak ve geçmişten geleceğe miras bırakmak istedikleriyle birleşince İzmir ve Girit mutfağının izini sürmeye başlamış. Bülbül, Ege’den Miras Sofralar’da ailesinin göç hikâyesini, hayatının dönüm noktalarını, yaptıklarını ve yapmayı istediklerini, tasarımcı olarak başladığı kariyerinde keşfettiklerini, önemsediklerini, değiştirdiklerini ve bugün geldiği noktada dönüştüğü kişiyi birbirinden güzel ve özel fotoğraflarla birleştirerek anlatıyor. Her bir anı, bir yemeğin tadını daha da zenginleştiriyor. Okuru kitabın sayfaları arasında Girit’in sıcak kıyılarında ya da İzmir’in sokaklarında bir yemeğin peşinde yolculuğa çıkmaya davet ediyor.
Bülbül ailesinin evinde pişirilen, anısı olan yemekleri anlattığı kitabında; profesyonel bir biçimde yeniden pişirdiklerinin tariflerini de detaylarıyla veriyor. Bülbül, herkesin kabakla yaptığı mücverin Ege’de bir de otlu olanının olduğunu belirtiyor. Siz de Girit mücveriyle sofralarınızda Ege esintisi oluşturabilirsiniz.
Kitaptan elde edilecek gelirlerle Çocuk Köyü
Kırmızı Çocuklar Derneği için Urla’da kurmaya çalışacakları çocuk köyünün ilk tuğlaları, harçları, perdeleri, masaları bu kitaptan elde edilecek gelirlerle karşılanacak. “Hayalimiz: İzmir Çocuk Köyü” diyen Bülbül, Urla’ya yerleşmeden önce burada bir arazi satın almış. Bu arazinin üçte birini Kırmızı Çocuklar Derneği’ne burada bir çocuk köyü kurmak için bağışlamış. Burası tatile gidemeyen dezavantajlı çocukların özel izinle gelip kalabilecekleri; toprakla, hayvanlarla iç içe vakit geçirebilecekleri, Köy Enstitüleri’nden esinlenerek kurmayı düşündükleri bir köy olacak.
Çocuklar ekip biçip, süt sağıp yoğurt yaparken bir yandan zanaatleri öğrenecekler, bir yandan da sanat etkinliklerine katılacaklar. Babasının anısını yaşatmak, ailesinden kendisne miras kalanları anlatmak için kaleme aldığı Ege’den Miras Sofralar kitabının geliri bu projenin can suyu olacak.
Girit Mücveri
500 g karışık ot, saplarından ayıklanmış
1 demet maydanoz, saplarından ayıklanmış
1 demet dereotu, saplarından ayıklanmış
1 demet nane, saplarından ayıklanmış
1 bağ taze soğan, kökünden ayıklanmış
4 adet orta boy yumurta
100 g un
15 g tuz
2 g karabiber
500 g riviera zeytinyağı
160 g süzme yoğurt
2 g sarımsak, dövülmüş
2 g tuz l50 g sızma zeytinyağı
Tüm ot ve yeşillikler parmak boğumu boyunda doğranır ve uygun boyda bir kaba alınır. Yumurtalar, un, tuz ve karabiber eklenir ve tüm malzemeler sıkıştırılmadan iyice karıştırılır. Uygun boyda bir kızartma tavasına zeytinyağı dökülür ve 160 dereceye kadar ısıtılır. Ot karışımının suyu sıkılmadan ve malzemeyi sıkıştırmadan, kaşık yardımıyla öbekler alınır ve yağda alt üst hafifçe kızartılır. Kızartma sonrası kâğıt havlu serili bir tabağa alınan mücverler soğurken uygun boyda bir kapta yoğurt, sarımsak ve tuz karıştırılır. Servis tabağına dizilen mücverler yoğurt karışımı ve sızma zeytinyağıyla servis edilir.
lKarışık ot olarak tembel avrat otu ya da ıspanak veya pazıyı gibi da Bu tarif özelinde tercihen koyu yeşil yapraklı kullanılabilir ve kolay pişen otlar tercih edilmelidir.