Prof. Dr. Orhan Alimoğlu kendisini gönül coğrafyamızın mazlum ülkelerinde sağlık hizmetleri sunmaya adamış duayen bir hekim. Yaşadıklarını yazıya aktarma noktasında usta bir kalem. Duygusal bir insan, dikkatli bir gözlemci. Gezip gördüklerini, hissedip yaşadıklarını okuyucularıyla cömertçe paylaşan dertli bir yürek. Prof. Dr. Orhan Alimoğlu Gazze’den Tarihe Notlar şeklinde okunabilecek Sevgili Gazze-Bir Doktorun Anıları (Beyan Yay. 2024, 240 s.) isimli kitabıyla okurlarının huzurunda.
Prof. Dr. Orhan Alimoğlu’nun Sevgili Gazze-Bir Doktorun Anıları isimli kitabı 22 bölüm ve 240 sayfadan mürekkep. Kitap okurun ufkuna anlamlı bir ithaf ile açılıyor. Yazar kitabını onurlu Gazze halkına sağlık çalışanlarına unutamadığı hastası Maha’ya ve oğlu Muhammed Mücteba’ya ithaf ediyor. Yazar önsözünde kitabın hikâyesini şöyle aktarıyor: “Gazze’de gördüğüm yaşamı, tanıdığım insanları, gezdiğim mekânları sizlerle paylaşmak adına düzenlediğim notlar, tarihe bir not düşmek niyetini taşımaktadır. Bu kitap, 2014, 2015, 2016 ve 2023 yıllarında insani yardım çerçevesinde bir cerrah olarak Gazze’ye yapmış olduğum gezileri kapsıyor. Kitabın ismi için birçok seçenek düşündüm; Sevgili Gazze, Gazze Vicdan Terazisi, Gazze İnsanlık Onuru, Gazze Yalnızlık, Gazze Kimsesizlik, Gazze Onur, Gazze Vicdan, Gazze Anılarım gibi…”
BERRAK BİR AYNA
Yazar bu yolda küçük şey yoktur, dercesine Gazze’de anbean yaşadıklarını günbegün kayda geçirmiş. Yazar bu hususta öyle hassas davranmış ki birkaç günlük seyahatiyle 240 sayfalık bir kitabın sayfalarını hatırı sayılır bir muhtevayla doldurmuş. Yazarın kitabını üç ana bölümde mütalaa etmek mümkün. Birinci bölüm İstanbul’dan Gazze’ye gidiş. İkinci bölüm Gazze’deki günler. Üçüncü bölüm Gazze’den İstanbul’a dönüş. Yazar kitabında uçak koltuğundan otel odasına, Kudüs’ten El-Halil’e, Mescidi Aksa’dan Gazze sokaklarına, kongre salonundan Gazze’deki Osmanlı eserlerine nereleri gezmiş, neler görmüş, neler yiyip içmiş ve oralarda neler düşünmüş hepsini inceden inceye itinayla yazmış. Yazar kitabını öyle bir üslupla kaleme almış ki kitap okurunu alıp yazarıyla birlikte seyahate çıkarıyor. Kitabın sayfaları arasında dolaşırken Filistin’in, Kudüs’ün, Mescidi Aksa’nın, El-Halil’in Gazze’nin, eli kanlı terör devleti İsrail’in zulmü ve vahşeti altında inim inim inleyişini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
SİZİN ÇOCUĞUNUZ YOK MU?
Yazar kitabında Gazzeli meslektaşlarından, ameliyat ettiği hastalardan, Türkiye’de tıp eğitimi almış doktor ve öğrencilerden öyle çarpıcı ve sarsıcı hatıralar aktarıyor ki insan, insanlığından utanıyor. 7 Ekim 2023 Aksa tufanından sonra yazar Gazze’li bir doktor arkadaşının gönderdiği yürek parçalayan videoyu ibreti âlem olsun dercesine şöyle yorumluyor: “Kongreye gittiğimde tanıştığım bir doktor ellerinin arasında havaya kaldırdığı ve başının yarısı olmayan bir bebek tutuyordu. 'Bu bebeğe iyi bakın!' diyordu. Eminim ki böyle bir acımasızlık, böyle bir zalimlik batıdaki herhangi bir ülkenin insanlarına yapılsaydı bunu yapanlar en şiddetli şekilde cezalandırılırdı. Doktor haykırırcasına, yüreğindeki isyanı dile getirircesine 'Sizin hiç çocuğunuz yok mu? Sizin hiç kadınlarınız yok mu? Bakın ey zalim âlem' diye seslenerek kadınların, çocukların, masum insanların ölümüne dikkat çekiyordu.”