Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasını bahane ederek Türkiye’ye saldıranlar, azınlıklara yönelik atılan olumlu adımları görmek istemiyor.
Türkiye’de son 18 yılda gayrimüslimlere dönük olarak sağlanan iyileşmeler “Dini Özgürlükler Alanındaki Sessiz Devrimlerimiz” başlıklı raporda duyuruldu. AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı’nın çalışmasına göre, sağlanan özgürlüklerden bazıları özetle şöyle:
2010 yılında Milli Eğitim Bakanlığı, Ermenice ders kitapları hazırladı. Kitaplar, Ermeni okullarına ücretsiz olarak dağıtıldı. 2014 yılında ilk defa bir Süryani anaokulu açıldı, azınlık okullarına ilk kez maddi yardım yapıldı. Azınlık okulları öğrencilerinin ‘din’ dersi sınavlarından muaf tutulduğu liselere giriş sınavından ilk kez Ulusal Özel Musevi Ortaokulu sınava girdi. 2015’te Gökçeada Özel Kurm Ortakolu ilk kez, lisesi ise 40 yıl sonra açıldı. Yine aynı yıl içinde Ermeni okullarında eğitim gören 218 öğrenciye din kültürü ve ahlak bilgisi sınavında Hristiyanlıkla ilgili sorular ilk kez Ermenice soruldu.
Azınlık vakıflarına alt gayrimenkul ve arazilerin iadesine başlandı. Bu kapsamda bin 15’ten fazla arazi iade edildi. Ermeni Cemaati Vakfı’na 400’den fazla gayrimenkul iadesi yapıldı. 2018’de Vakıflar Genel Müdürlüğü idaresindeki kilise, sinagog gibi ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz tahsisinin önü açıldı.
Dini özgürlük alanında uzun yıllar sonra hizmete açılın ibadethanelerin isimleri ise şöyle: 2010 yılında 90 yıl aradan sonra Trabzon Sümela Manastırı açıldı.
Yine aynı yıl içinde 95 yıl sonra Van Ahtamar Ermeni Surp Haç Kilisesi hizmet vermeye başladı. 2011 yılında Diyarbakır Surp Girgos Ermeni Kilisesi, 2015 yılında Avrupa’nın en büyüğü Edirne Büyük Sinagogu 46 yıl sonra açıldı. 2016’da İstanbul’daki tek ahşap sinagog olan İştipol Sinagogu 65 yıl, 2018 yılında Batman’ın Gerçüş’teki Aziz Aho Manastırı da 100 yıl sonra açıldı. Birçok kilisenin de restorasyonu yapıldı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Musevi, Ayasofya’nın ibadete açılması kararından mutluluk duyduklarını söyledi. Sözcü Musevi, “Türkiye halkı ve Müslümanların memnuniyetle karşıladığı Ayasofya’nın ibadete açılması kararından biz de mutluluk duyduk” ifadelerini kullandı. Bu karara yönelik bazı ülkelerden gelen tepkilere ilişkin ise Musevi, “Ayasofya’nın durumuyla ilgili karar Türkiye’nin iç meselesidir. Bu, Türkiye’nin ulusal egemenliği çerçevesinde değerlendirilecek bir konudur” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması kararını “Türkiye’nin kendi iç işleri” olduğunu belirterek, buna ne Rusya’nın ne de başka devletlerin karışmaması gerektiğini söyledi. Verşinin, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılması kararını değerlendirdi. Ayasofya meselesinin dünyada geniş yankı uyandırdığını anımsatan Verşinin, “Bunun Türkiye’nin iç işleri olduğundan hareket ediyoruz. Doğal olarak buna ne bizim ne de başkasının karışmaması gerekiyor” şeklinde konuştu. Verşinin, Ayasofya’nın küresel kültür ve medeniyet açısından önemli olduğuna dikkati çekti.