Devlet Tiyatrolarında perde 'Reis Bey' ile açılıyor

Yeni tiyatro sezonunda 70. yılını kutlayacak Devlet Tiyatroları (DT), sezona 32 prömiyerle başlayacak.

Bu kapsamda, şair-yazar Necip Fazıl Kısakürek'in yazdığı, Özer Tunca'nın yönettiği Reis Bey'in ilk gösterimi, Ankara DT aracılığıyla 2018-2019 sezonunun açılacağı 2 Ekim Salı günü Küçük Tiyatro'da yapılacak.

Yönetmen Tunca, DT'de prömiyer yapacak oyunu 2009'da Bursa Şehir Tiyatrosu'nda da sahnelediğini söyledi. Reis Bey'in o dönem 9 sezon sahnelendiğini dile getiren Tunca, oyunu ilk kez DT sahnesine taşıdıklarını belirtti.

Yeni kadrosuyla seyirci karşısına çıkacak

Daha önce Necip Fazıl'ın yazdığı "Para" oyununu da yönettiğini anımsatan Tunca, şöyle konuştu:

"Reis Bey, benim dördüncü Necip Fazıl Kısakürek rejim. Teksti okursunuz ama sahneleme çok farklıdır. Teksti okuduğunuzda kafanızda bir dünya, resimler, sahneler oluşur ve o teksten yola çıkarak o dünyayı kurarsınız sahnede. Reis Bey'i ilk okuduğum zaman bir dünya oluşmuştu, yine iki katlı bir dekordu. Ama burada bambaşka bir rejiyle, kadroyla seyirci karşısına çıkacak inşallah."

Oyunun teması merhamet duygusu

Yönetmen Tunca, Reis Bey'in konusunun çok enterasan olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Reis Bey, ağır ceza reisi, 1950'lerde geçiyor. Otel odasında, sadece kurallarla yaşayan, taş yürekli, merhametsiz bir ağır ceza reisi, masum bir genci annesini öldürmek suçundan idama mahkum eder. Çocuk 'Ben yapmadım' diye çırpınmasına rağmen idam edilir. Sonrasında ise asıl katil çıkar ortaya. Reis Bey bu olay üzerine hayatını merhamet, gözyaşı üzerine kurar. Bambaşka bir insan olur."

Vicdanın hukukuna dikkat çekiliyor

"Oyunun teması merhamet duygusu aslında." diyen Tunca, oyunda aynı zamanda "vicdan hukuku"na dikkat çekildiğini ve bu konunun biraz tartıştırıldığını ifade etti.

Özer Tunca, "Amacım; evet bir tema, hikaye var ama biraz da tiyatrosu zengin bir oyun olsun. Necip Fazıl'ı çok seviyorum, çok güzel bir dili var. Zaten çok iyi bir şair, tiyatrosunun duygusunu da çok güçlü buluyorum. Para da öyledir mesela. Amacım bu güçlü duyguyu da seyirciye aktarmak." değerlendirmesinde bulundu.

Oyunda canlı müzik kullanıldı

Reis Bey'i sahneye taşıyan ekip hakkında da bilgi veren Tunca, Reis Bey'i DT sanatçısı Osman Nuri Ercan'ın canlandırdığını, oyunun dekor tasarımını Tayfun Çebi, kostüm tasarımını Funda Çebi, ışık tasarımını Çetin Atay, müziklerini Oktay Köseoğlu'nun yaptığını bildirdi.

Tunca, oyunda canlı müziğin kullanıldığına işaret ederek, "Çok kalabalık bir kadroyuz, teknikle beraber yaklaşık 45 kişi. 2 Ekim'i heyecanla bekliyoruz. Çok duygulu bir oyun." şeklinde konuştu.

Biletler tükendi

Reis Bey'de "iyi ve kötü" gibi insanda aynı anda var olan zıtlıkların da işlendiğine dikkati çeken Tunca, şöyle devam etti:

"Reis Bey'in prömiyeri için biletler tükendi. Hatta ikinci günün biletleri de bitti. Çok iyi gidiyor satışlar. Oyunlarımı bütün kitleleri içine alacak şekilde yapmaya çalışıyorum. Çünkü bıçak sırtı. Biz sadece tiyatro yapıyoruz, seyirciye bir dünya kuruyoruz, bunu da tiyatro diliyle anlatıyoruz. O yüzden belli bir kitleye değil de bütün seyirciye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu oyun sadece Ankara'da değil, belki yurt dışında, bütün bölgelerde, büyük illerde de oynayacak. O yüzden bütün seyirciyi kavrayacak bir oyun. Herkesi bekliyorum. Gelirlerse çok mutlu oluruz."

Çok şablon, ucuz çocuk oyunları oynanıyor

Ankara DT'nin bu yılki repertuvarının çok zengin olduğunu bildiren Tunca, DT'den 2009'de emekli olduğunu ama hala kuruma güzel tekstlerle hizmet etmeye çalıştığını dile getirdi.

Yönetmen Tunca, DT'nin yerli oyunların sahnelenmesi konusundaki çalışmalarına ilişkin de "Yerli yazarlar mutlaka yetişmeli. Ben çocuk tiyatrosuyla çok ilgileniyorum, yıllardır çocuk tiyatrosuna fazlaca emek veriyorum. Mesela çocuk tiyatrosunda gerçek anlamda tekst yok. Çok şablon, ucuz çocuk oyunları oynanıyor. Mutlaka yerli yazarlar özendirilmeli." değerlendirmesini yaptı.

Yerli eserlerle ilgili, "Nazım Hikmet de oynanmalı ama Necip Fazıl mutlaka oynanmalı." diyen Tunca, DT'de de Necip Fazıl'ın çok fazla oyununun sahnelendiğini kaydetti. Tunca, yerli klasikler sahneye taşınırken çağdaş rejilerle sahnelenmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.