Hicri senenin ilk ayı olan Muharrem ayı, tarih boyunca peygamberlerle ilgili birçok kurtuluş mucizelerinin yaşandığı bir ay. Muharrem ayı, bu sebeple tüm dinlerde de kutsal ay olarak kabul edilir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamına gelen Muharrem ayında, eski dönemlerde birbirlerine savaş açmak gibi fiillerden kaçınılır ve uzaklaşılırdı. Bu ayın 10. günü ise aşure günü olarak ayrı bir öneme sahiptir. Bugün aşure yapılır ve başkalarına dağıtılır. Aşure pişirilen evlerde bir sene boyunca bolluk bereket olacağı, yoksulluk görülmeyeceği, yiyenlerin şifa bulacağına inanılır. Ayrıca eski bir Osmanlı geleneğine göre pişirilen aşureden ilk kaşığa bakla tanesi isabet ederse bunu pek çok kimse bereket getirir diye ayırır, siler, para kesesine koyarmış. Bugüne özel olarak evlerinizde hazırlayabileceğiniz kolay bir aşure tarifi ile siz de bugünden nasiplenebilirsiniz. İşte aşure tarifimiz:
Aşure yaparken kullanılan malzemelerin taze ve kaliteli olmasının yanı sıra pişirilme ve sunumda da dikkat etmemiz gereken bazı durumlar söz konusu. Bakliyatlar ayrı ayrı ve soğuk suyla akşamdan ıslatılmalı, ertesi gün yine ayrı ayrı haşlanıp, suları süzüldükten ve kabukları ayıklandıktan sonra tencereye katılmalıdır Bakliyatları süzülerek tencereye katılması aşurenin renginin berrak olmasında büyük önem arz ediyor. Aşurenin kararmaması içinde incir ve ceviz gibi malzemeler yalnızca süslemede, o da aşure soğuduktan sonra eklenmelidir.
500 gram buğday
250 gram fasulye
250 gram nohut
250 gram üzüm
250 gram kuru kayısı
250 gram incir
1 çay bardağı pirinç
1 kilogram toz şeker
Yarım çay bardağı az gül suyu
1 elma
1 su bardağı süt
Su
Nar tanesi
Fındık
Ceviz
Tarçın
Kuş üzümü
Dolmalık fıstık
Akşamdan nohudu tuzlu ve sıcak suyla ıslatıyoruz. Fasulyeyi ve buğdayı da ayrı kaselere koyup soğuk suyla ıslıyoruz. Sabah fasulyeyi ve nohudu süzdükten sonra ayrı tencerelere koyup, üzerlerini aşacak şekilde su dolduruyoruz ve haşlıyoruz. (Kaynayınca köpüklerini alıyoruz.) Haşlandıktan sonra sularını süzerek tencereye alıyoruz. (Buğdayın kara suyunun çıkmasına dikkat edelim) Üzerini 3 parmak aşacak şekilde sıcak suyla dolduruyoruz. 5 dakika kaynatıp altını kapatıyoruz ve 10 dakika dinlendiriyoruz.
Dinlendirdikten sonra bir taşım daha kaynatıyoruz ve yine 10 dakika dinlendiriyoruz. Tekrar ocağa koyduğumuzda, suyu azalmış olduğu için kaynar su ekliyoruz. Nohudu ve fasulyeyi ilave ediyoruz. Kuru üzümleri iyice yıkayıp süzdürdükten sonra tencereye ekliyoruz ve hepsini bir kaynatıyoruz. Buğdayın özü çıkıp kıvamı koyulaştığı için yine kaynar su ekliyoruz. Yarım saat sonra içine yıkanmış süzülmüş pirinci ilave ediyoruz. Soyulmuş ve küp doğranmış elmayı ekliyoruz. Küp doğranmış ve suda bekletilmiş kayısıları da yıkayıp süzüyoruz ve tencereye ilave ediyoruz. Azaldıkça kaynar su ekliyoruz. Bu ölçüler için toplamda 15 ila 20 litre arası su kullanıyoruz. Elmalar pişmek üzereyken sütü ekliyoruz. Son olarak şekerini ve gül suyunu döküyoruz. İncirleri küp doğrayıp suda haşlıyoruz. Suda bekletiyoruz (Kara suyu çıkana kadar) Suyunu süzüp yıkıyoruz. İncirleri de en son tencereye katıyoruz. Bir taşım daha kaynatıyoruz ve sıcakken kaselere paylaştırıyoruz. Üzeri kabuk bağlayınca, nar tanesi, fındık ve ceviz kırığı, tarçın, kuş üzümü ve dolmalık fıstıkla süsleyerek servis ediyoruz. Afiyet olsun.