Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında cuntacıların işgal ettiği Genelkurmay Karargahı’na ilişkin 221 sanığın yargılandığı dava, sanık savunmalarının alınmasıyla devam etti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın dördüncü celsesinde, üst düzey komutanların derdest edildiği Genelkurmay Karargahı’nı ele geçiren Özel Kuvvetler personelinin başında bulunan ve Orgeneral Hulusi Akar’ın “ürkütücü yüz” diye bahsettiği Kurmay Albay Fırat Alakuş savunma yaptı.
Cuntacı Alakuş, savunmasında suçlamaları kabul etmezken, terör tehdidi nedeniyle Genelkurmay Başkanını ve Karargahın emniyetini almakla görevlendirildiği, söz konusu görevin ise Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı tarafından verildiğini ileri sürdü. Mahkeme Başkanının, “Daha önceki ifadenizde Aksakallı’dan bahsetmiyorsunuz” demesi üzerine ise sanık Alakuş, “Şimdi düzeltiyorum işte” demesi dikkat çekti.
Alakuş, Genelkurmay'a giderken otobüsteki personele 'hassas bir terör saldırısı tehdidi olduğunu' söylediğini öne sürdü. Personele önceliklerinin Genelkurmay Başkanı’nın emniyetini sağlamak olduğunu söylediğini savunan Alakuş, bu sırada geldiği haber verilen Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak’ı “emniyetini sağlamak” amacıyla yere yatırdıklarını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, Alakuş’a Genelkurmay Karargahı’nda kameralara yansıyan fotoğraflarını gösterdi. 21.46’da Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak, Kurmay Başkanı İhsan Uyar ve emir subayı Yunus Can’ın derdest edilmesi görüntüsünün sorulmasına üzerine Alakuş, “Dışarıdan atış geliyordu” dedi. Başkan Dik’in “Kara Kuvvetleri ekibi geliyor. Hiçbir yabancı unsur yok. Bir suçlu gibi kelepçeleyip yere yatırmışsın” demesi üzerine sanık Alakuş, “Yatırdığımız doğru. Dışarıdan ateş geliyor, koruma amaçlıydı” iddiasında bulundu.
Dik'in “Adamı (Salih Zeli Çolak) kimden koruyorsunuz?” sorusu üzerine Alakuş, “Dışarıdaki atıştan koruyordum” karşılığını verdi. Dik, “Görüntüleri izledim, bir tane düşman unsur göster, ben bu işi bırakayım” deyince Alakuş yanıt veremedi. Bir müşteki avukatının sorusu üzerine ise Alakuş, “Yere yatırmışız da ne yapmışız, emniyet alıyoruz. Yere yatırmakla darbe mi yaptık yani? Emniyet almak için ne yapacaktık” karşılığını vererek dalga geçti.
Alakuş, Mahkeme Başkanı'nın, “Sanıklar arasında FETÖ’cü olarak bildiğin var mı?” sorusuna, “Alınlarında yazmıyor, bilmiyorum” karşılığını verdi. Mahkeme Başkanı'nın “1 numaralı sanık Fethullah Gülen için ne diyeceksiniz” sorusuna da Alakuş, “Yani orada değildi, onu söyleyebilirim” ifadesini kullandı. Alakuş'un, üyesi olduğu Yurtta Sulh Konseyi’nin ismini unutmuş gibi yaparak duraksayıp “Ne konseyiydi” diye sorması dikkat çekti. Şehit yakınları cuntacıya “Tiyatro yapıyor, katil” sözleriyle tepki gösterdi.
Fırat Alakuş’un ardından 15 Temmuz gecesi Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişiminin liderliğini yapan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş savunma yaptı. Sönmezateş, darbe girişimi içerisinde yer aldığını kabul etti. Sönmezateş’in Erdoğan'ı alma emrini Semih Terzi’den 13 Temmuz günü aldığını söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, “Adam ölmüş, sorma ihtimalimiz yok” dedi. Bunun üzerine Sönmezateş, “Söylediğim her şey doğrudur. Ne yazık ki ölmüştür. Semih Terzi’nin bu işte tepe başı olduğunu düşünmüyorum. Onun da emir aldığı birileri vardır” ifadesini kullandı. Sönmezateş’in “Görevi kabul ettim. İhtilale katıldım” demesi üzerine Başkan, “İhtilal halkla olur, halk size karşı” ifadesini kullandı. Bunun üzerine sanık Sönmezateş, “80 ihtilali halkla birlikte mi yapıldı” deyince Başkan “O darbe, ihtilal değil” yanıtını verdi.