İstanbul'da, bebeklerin anlaşmalı hastanelere sevk edilerek haksız kazanç sağlanması ve ihmaller sonucu ölümlerine neden olunmasıyla ilgili "Yenidoğan Çetesi" davası görülmeye başlandı. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 22'si tutuklu 47 sanık yargılanırken, ilk duruşmada 41 sanık hazır bulundu. Sanık Doğukan Taşçı, bir bebeğin ameliyat masrafları yüzünden yaşatılmamasını isteyen hastane yönetimini suçladı ve bebeğin 44 gün yaşadığını anlattı. Hastanelerde usulsüz sevkler, ilaç satışı ve fazla yatışlarla SGK'nın dolandırıldığını, yoğun bakım doluluğu için baskı yapıldığını itiraf etti.
47 sanık hakim karşısında
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında 22'si tutuklu toplam 47 sanık hakim karşısına çıktı. Konferans salonunda görülen duruşmada 22'si tutuklu toplam 41 sanık hazır bulundu.
Mağdur oldukları iddiasıyla dilekçe verdiler
Gelirini kısık sesle söyledi
Hastane yönetimi çocuğu neden yaşattığını sorguladı
Mahkeme Başkanı ile Taşı arasında geçen diyalog şu şekilde:
Mahkeme Başkanı: (Sanığın Hasan Basri ile bir konuşmasını okuyarak) Burada ne diyorsunuz?
Hastane yönetimi ve Fırat Sarı 'Neden yaşatmak için uğraşıyorsun' dedi
Mahkeme Başkanı: Kim dedi?
Sanık: Hastane yönetimi ve Fırat Sarı.
Mahkeme Başkanı: Sen ne yaptın?
Sanık: Ben devam ettim, zaten kayıtlar da bunu gösteriyor.
Mahkeme Başkanı: (Hasan Basri ile ilgili başka bir konuşmasını okuyor)
Suçlamaları reddetti
Mahkeme Başkanı: Diğer sanıklardan kimleri tanıyorsun?
Hakan Doğukan Taşçı: Sağlık sektöründe çalıştığım için hemen hemen hepsini tanıyorum. Fırat Sarı'yı Reyap Hastanesi'nden tanırım. Hakkımda yöneltilen çok sayıda suçlama var. Bu sadece bu hastanelerle ilgili değil. Ben 10 yıldır çalıştığım tüm hastanelerde bunu gördüm; daha fazla para kazanmak için bu kurumlar bunu yapıyor. Ama her yıl denetlenen bu kurumlarda, hiçbir kusur bulunmadığı yerlerde hemşireler suçlanıyor. Biz, epikriz raporundan para kazanmıyoruz. Yüzde 70, hiçbir hastanede yenidoğan ünitesinde doktor bulunmuyor. Biz, orada doktor olmadan müdahale ediyoruz.
Kayıt için ödeme şartı koştular
Mahkeme Başkanı: Tapede Fırat Sarı ile konuşuyorsun, ne anlatıyorsun?
Hakan Doğukan Taşçı: Her hastane sahibi para kazanmak ister, daha fazla kazanmak ister. Hastane sahibi Fırat Sarı'ya baskı yapıyor, o da bana söylüyor.
Mahkeme Başkanı: Mert Özdemir ile konuşmanı açıkla.
Hakan Doğukan Taşçı: Hasta kötüydü, ben de hasta yakınıyla konuştum. Bebek kötü olduğu için otelde hastanede de Mert'e, "Ailelere kötü bir şey söyleme" dedim.
Mahkeme Başkanı: Hasta yakını ile ilgili konuştuğun para meselesi ne?
Hakan Doğukan Taşçı: Hasan Basri aradı, "Aileden ödeme alacağız, biz halledeceğiz" dedi. Ben de, "Ödeme almadan kayıt açılmasın," dedim. O kadar, ben aileden tek kuruş almadım.
Mahkeme Başkanı: Kim aldı?
Mahkeme başkanı: Sattığınız ilaçlarla ilgili ne diyorsunuz?
Mahkeme Başkanı: 14 hastam var. Biraz hasta mı beklersek diye konuşmuşsun.
Hakan Doğukan Taşçı: Bekleyen kişi ben değilim. Birim sorumlusu olduğum için söylüyorum.
'Doktor' diye hitap edildi 'Doktor değilim' demedi
Mahkeme Başkanı: Beni doktor biliyorlar diye konuşman ne? Sen doktor gibi mi tanıttın kendini?
Mahkeme Başkanı: O çocuk 20 gün önce ölecek, tanısını açıkla.
Hakan Doğukan Taşçı: Türkmen hastaydı. 500 bin lira ameliyat parası vardı. Aile, paramız olmadığı için ameliyatı kabul etmedi. Bir hafta yaşardı, ama şans eseri 1 haftadan fazla yaşadı. Hastanın kullandığı ilaçlar ve hastane yönetimiyle Fırat Sarı, "Bu çocuk zaten ölecek, bu kadar ilaç kullanmaya ne gerek var?" dedi. Ancak 44 gün yaşadı.
Mahkeme Başkanı: Ben neden çocuğu öldüreyim? Öldürmem kafana sok, diye bir konuşmam var.
Hakan Doğukan Taşçı: Sen hala bebekle niye uğraşıyorsun? Ben de yaşaması için müdahale ettim.
Mahkeme Başkanı: Ölüsünü vermemişsiniz, bizi patlatacaklar diyorsun, neden?
Hakan Doğukan Taşçı: Çocuğun babaannesi aradı, "Bebeğin naaşını vermediler" dedi. İçeride ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Ben de şok oldum, hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum.
'Bebeği ölen aileye teşekkür mektubu yazdırmışlar'
"Mahkeme Başkanı ve Sanık Hakan Doğukan Taşçı, videolardaki Kaya Bebeği soruyor:
Mahkeme Başkanı: Kaya Bebek ile ilgili ne biliyorsun?
Hakan Doğukan Taşçı: Gece saat 03.00 civarında arandım. Batuhan Çetin, Güney Hastanesi'nden beni aradı. Ellerinde 509 gram ağırlığında bir bebek olduğunu, bebeğin durumunun kötü olduğunu söyledi. Doktorun ise "Fişi çek gitsin" şeklinde konuştuğunu belirtti.
Mahkeme Başkanı: Kimdi doktoru?
Hakan Doğukan Taşçı: Rıza Doktor demişti diye hatırlıyorum. Yanılmıyorsam, eşinin diploması var sadece diye biliyorum.
Mahkeme Başkanı: Sen tanıyor musun?
Hakan Doğukan Taşçı: Hayır.
'Hastaneyi doldurmamızı istiyorlar'
'Doktor 'Çek fişi gitsin' dedi'
'Maddi sıkıntı içinde olduğum sürede ilaç sattım'
Dava, yarın saat 10.00'da devam edecek.