Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin yazılı açıklamasında, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarından olan siyasi partilerin, toplumun ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sunmayı amaçlayan kurumlar olduğunu belirtti.
Siyasi partilerin bu amaçlarını evrensel ve demokratik hukuk kuralları çerçevesinde barışçıl yollarla gerçekleştirmelerinin esas olduğunu vurgulayan Şahin, bununla birlikte Anayasa'nın 68/3. fıkrasında ve Siyasi Partiler Yasası'nın 90. maddesinde, siyasi partilerin faaliyetlerini Anayasa ve kanun hükümleri çerçevesinde sürdürmeleri gerektiğinin düzenlendiğini hatırlattı.
Başsavcı Şahin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. maddesinin 1. fıkrasında, "herkesin barışçıl olarak toplanma ve dernek kurma hakkı"na sahip olduğunun belirtildiğini, aynı maddenin 2. fıkrasında ise bu hakların kullanılmasına, ulusal ve kamusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla kanunla kısıtlama getirilebileceği ilkesinin kabul edildiğini vurguladı.
Şahin, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir."
Şahin'in, HDP'nin kapatılması istemiyle açtığı davanın iddianamesinde, 600'ün üzerinde HDP'li hakkında siyasi yasak istendi.
Anayasa Mahkemesi'nin, siyasi yasak istenen kurucuları dahil partililerin, beyan ve eylemleriyle partinin temelli kapatılmasına neden olduğunu belirlemesi halinde, bu kişiler Anayasa Mahkemesinin temelli kapatmaya ilişkin kesin kararının Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından başlayarak, 5 yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve deneticisi olamıyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada, eski HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da aralarında bulunduğu 108 sanığın Kobani ve 6-8 Ekim olaylarını azmettirdiği gerekçesiyle kapatılması gerektiğini açıklamıştı.
Cumhuriyet Başsavcılarına çağrı yapan Bahçeli, harekete geçilmemesi durumunda kendilerinin kapatma davası açacaklarını beyan etmişti.
Söz konusu gelişmelerin ardından Yargıtay, HDP hakkında inceleme başlatmıştı.
Kobani soruşturması kapsamında HDP'li 9 vekilin fezlekesi geçtiğimiz günlerde TBMM Komisyonu'na ulaşmıştı.
Terör örgütü PKK ile iltisaklı olduğu belirlenen ve hapis cezası alan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun vekilliği ise bugün TBMM Genel Kurulu'nda okunan kararla düşürülmüştü.