Erbaş, buradaki konuşmasında ilahiyat fakültelerinde hadisin en önemli ana bilim dallarından biri olduğunu belirterek, "Diyanet akademimiz, dini ihtisas merkezlerimiz ve dini yüksek ihtisas merkezlerimiz, yalnızca Diyanet İşleri Başkanlığımızın değil, aynı zamanda milletimizin, devletimizin ve İslam aleminin göz bebeği niteliğinde ilim merkezleridir. Tefsir, hadis, fıkıh ve kelam, temel İslam ilimlerinin belkemiğini oluşturur. Hadis ilminin ilahiyat fakültelerinde daha fazla gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. Hadisin daha nitelikli bir şekilde öğretilmesi ve hocalarımızın öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmesi büyük bir önem taşımaktadır. Kullar olarak, Allah'ın yarattığı akılla o ilmi keşfetmeye çalışıyoruz. Bu nedenle, alimlerimiz yalnızca tefsir, hadis, fıkıh ve kelam gibi Kur'an ilimleriyle değil, aynı zamanda tıp ve matematik gibi alanlarla da ilgilenmiş ve bu konularda önemli eserler vermişlerdir" dedi.
Elazığ'daki temaslarının ardından Tunceli'ye geçen Ali Erbaş, valilik binası girişinde Vali Bülent Tekbıyıkoğlu ve il protokolü tarafından karşılandı. Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Erbaş, Vali Tekbıyıkoğlu ile makamında görüştü. Erbaş'a, ziyaretinde Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla da eşlik etti. Ziyarette, Tekbıyıkoğlu tarafından Erbaş'a Zülfikar kılıcı ve yöresel kilim dokuması hediye edildi. Daha sonra heyet, İl Jandarma Komutanlığı'nda yapımına başlanan caminin temel atma törenine katıldı.
Buradaki konuşmasında camilerin önemini belirten Ali Erbaş, "Biliyoruz ki vatan sevgisi imandandır. Bütün askerlerimiz ya şehit olurum ya da gazi niyetiyle askere giderler. Hepimiz öyle gittik. Hepimiz bu vazifemizi yaptık. Ya şehit oluruz ya da gazi, vatan savunması söz konusu olduğu zaman nice şehitlerimiz var. Onlara ölü demiyoruz; çünkü Rabbimiz bunu böyle emrediyor. Allah yolunda öldürülenlere sakın ölü demeyiniz. Vatan için, millet için fedai can eden insanlarımıza şehit diyoruz. Onlar diridirler fakat siz anlamazsınız, siz bilemezsiniz. Onlar diridirler. İşte ruhu böyle bir şey. Bizim milletimiz bu ruhla yetişmiş. Milli Mücadele'de, 15 Temmuz'da, milletimizin her zorda kaldığı zamanlarda camilerimiz devreye girmiş. Camilerimiz, milletimizin adeta sığınma mekanları olmuş. Sadece ibadet için değil, sadece eğitim için değil, her zaman vatanımızın zorda kaldığı durumlarda camilerimiz bizim hep sığındığımız mekanlar olmuş. İnşallah bu cami de öyle olacak" diye konuştu. Konuşmaların arından dualarla caminin temeli atıldı.