Kardeşi Mehmet Aydın’ın 2016 - 2017 yıllarında Çiftlik Bankı kurduğunu anlatan Fatih Aydın,
diyerek bu şekilde Çiftlik Bank’ta çalıştığını söyledi.
Aydın, Çiftlik Bankın kuruluşundan bilgisinin olmadığını, kurulmasında da katkısının olmadığını ileri sürdü.
Aydın, “Ben kardeşim Mehmet Aydın’ın geçmişte küçük bir işletme ile başladığında ofisine girebiliyordum. Ancak işlerinin gelişmesiyle birlikte kendisine korumalar tuttu, ona ulaşmam çok zor olmaya başladı. Ofisine bile giremez oldum. Beni kardeşimin masasına dahi korumalar oturtmadı. Bu nedenle Çiftlik Bank oyun sistemine kaç kişinin üye olduğunu, bu üyelerden para alınıp alınmadığını, para alındıysa ne şekilde nerede kullanıldığını bilmem mümkün değildir” dedi.
Çiftlik Bank oyununu hiç oynamadığını söyleyen Aydın, “Nasıl oynandığını bilmiyorum. Herhangi bir üyenin bir başkasının üye olmasına referans olduğunda gelir elde edip etmediği hususunu bilmiyorum. Şirkette çalıştığım dönemde de böyle bir konuyu hiç duymadım. Çünkü benim işim şirkette şarküterilere ürün nakliyesi yapmaktı” dedi.
Üst aramasında ele geçirilen SD karta ilişkin açıklama yapan Aydın, “SD kart, Uruguay’da hapishanede kaldığım dönemde Brezilyalı bir mahkumun dinlemiş olduğu müzikleri içeriyordu. Bu şahıs, SD kartta bulunan müzikleri dinliyordu. Cezaevinden çıkarken SD kart ve radyoyu bana bırakmıştı. Bu kartta sadece Portekizce müzikler vardır” diyerek soruşturma konusu herhangi bir bilgi belge içermediğini söyledi.
Aydın savunmasının devamında, “Bütün sorulara samimiyetimle cevap verdim. Benim Çiftlik Bank isimli organizasyonda Kıbrıs’ta kurulan şirketin prosedür gereği ortağı olmaktan başka hiçbir bilgim ve alakam yoktur. Ben bu şirkette maaş karşılığı şarküterilere ürün nakliyesi yaptım. Kardeşim Mehmet Aydın’ın tüm bu bahsedilen Çiftlik Bank organizasyonunu tek başına yaptığına inanmıyorum. Kendisi bilgisayar oyunlarına düşkün ve hayal gücü geniş bir insandı. Ancak yazılım bilgisi, pazarlama bilgisi yoktu. Kendisinin bir ekibi vardı kardeşim bu kişilerle birlikte bu organizasyonu çevirdi. Bu organizasyonda etkin kişiler bildiğim kadarıyla, kardeşimin kayınpederi Hakan Uysal, Sinan Alper Ergün, Umeyr Karakoç, Osman Naim Karakaya, Cudi Cumhur Yurdakul isimli kişilerdi” dedi.
Mehmet Aydın ile kardeşlik ilişkisinin hiçbir zaman çok samimi olmadığını kaydeden Fatih Aydın, “Çünkü ben babamla anlaşamadığımdan dolayı ailemin yanında kalmıyordum. Çocukluğum ve gençliğim dedemin yanında geçti. Mehmet Aydın ise ailemle birlikte kalıyordu. Bu nedenlerden dolayı kardeşim Mehmet Aydın’ın beni şirketine sözde ortak yapmaktan, maaş karşılığı şarküterisinde çalıştırmaktan ve Uruguay’da yaşadığım sürede 2 adet araç hediye etmekten başka hiçbir yardımı olmadı” diyerek kurduğu şirketler de kendisini söz sahibi yapmadığını öne sürdü. Aydın, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek “Bildiğim her şeyi samimi bir şekilde sizlere anlattım. Şirketlerin hiçbir yönetim aşamasında olmadığım için mağdurların zararlarını, mağdurlardan toplanan paraların nerede ve ne amaçla kullanıldığını bilmem mümkün değildir. Bunun cevabını kardeşim Mehmet Aydın bilir” dedi.