İngiliz dergisi The Economist, seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef almaya devam ediyor. Son analizinde üstencil bir dil kullanan ve Erdoğan'a akıl vermeye kalkan The Economist, Dünya'nın beş yıl daha Erdoğan'la uğraşmak zorunda kalacağını yazdı.
Dün mazbatasını alıp yemin ederek görevine başlayan Erdoğan, akşam ise kabinesini açıkladı.
"Dünya beş yıl daha Erdoğan'la uğraşacak"
Seçimlerin adil ve özgür olmadığını iddia eden İngiliz dergisi The Economist ise, 5 yıl daha Türkiye'yi yönetecek olan Erdoğan'ı yine "otoriterlikten" vurdu. Türkiye, Avrupa ve Dünya'nın geri kalanının 5 sene daha Erdoğan'la uğraşmak zorunda kalacağını yazan Economist, bu durumun pek çok açıdan (ekonomik, demokratik ve bölgesel) kötü haber olduğunu yazdı.
"Bölücü siyaseti susturabilir"
"Yine de pragmatistlerin kasvet içinde ışık kırıntıları arama görevi var" diye haberine devam eden Economist, "Sayın Erdoğan'ın yüzde 52'ye karşı yüzde 48'lik zaferi muhalefet tarafından kabul edildi. Ekonomisi sallantıda olan ve arka bahçesinde savaşlar süren Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu son şey siyasi çalkantıydı. Artık güvende olduğuna göre, Sayın Erdoğan, rakiplerini uluslararası bir LGBTQ çetesi ve silahlı ayrılıkçı Kürt grubu PKK ile işbirliği yapmakla suçladığı bir kampanyaya damgasını vuran tiz ve bölücü siyaseti susturmayı en azından düşünebilir" ifadelerini kullandı.
"Batı'nın Türkiye'ye sunabileceği bazı şeyler var"
Haberini üstencil bir dille yazdığı görülen The Economist, sözde analizini, "Seçim kampanyasının sona ermesi, Türkiye ile Batı'daki müttefikleri arasındaki gergin ilişkilerde de bir iyileşme sağlayabilir. İsveç'in, PKK teröristleri ve Kur'an yakanlar için bir sığınak olduğu suçlamasıyla NATO üyeliğinin engellenmesi, muhtemelen Sayın Erdoğan'ın tabanında iyi bir etki yarattı. Zafer kazanıldığına göre; İsveç'in Türkiye'nin şartlarını yerine getirdiğini iddia edebilir, vetosunu kaldırabilir. Bunun karşılığında Batı'nın Türkiye'ye sunabileceği bazı şeyler var. Bunlardan NATO ile ilgili olanı, Amerikan Kongresi'nin Türkiye'ye yeni F-16 savaş uçaklarının satışına koyduğu engeli kaldırması olabilir. Sayın Erdoğan daha uyumlu bir ilişkiye ilgi duyduğunu gösterirse, AB de üzerine düşeni yapabilir. Türkiye'nin birliğe üye olarak katılması hayal ama iki taraf, Türk vatandaşları için AB'ye vizesiz seyahat ve aralarındaki gümrük anlaşmasının en azından bazı hizmet ve tarım ürünlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gibi daha küçük anlaşmalar konusunda ilerleme kaydedebilir. İlginçtir ki Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Erdoğan'ı arayarak zaferini kutladı; Almanya Başbakanı Olaf Scholz da Erdoğan'ı Berlin'i ziyaret etmeye davet etti. En azından Avrupa tarafında mütevazı bir sıfırlama için iştah var. Sayın Erdoğan'ın işine geldiğinde U dönüşleri yapma konusunda bir geçmişi var. Bu kaçırmaması gereken bir fırsat" ifadeleriyle sonlandırdı.