İstanbul'da düzenlenen Türkiye'nin 500 Büyük Hizmet İhracatçısı Ödül Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye'deki son gelişmeler ve Fırat'ın doğusuna muhtemel harekata ilişkin çok önemli mesajlar verdi:
Suriye krizinin uluslararası toplumun nezaretinde çözülmesi için uzun süre bekledik, ancak bu süreçte mesele çözülmediği gibi tam tersine sınırları ve vatandaşları doğrudan tehdit eden bir boyuta ulaştı. Samimi olan Arabı Kürdü Türkmeni hepsi ne diyorlar, 'Türkiye gelsin.' Çünkü Türkiye'ye inanıyorlar, güveniyorlar. Cerablus'ta, Afrin'de, Sincar'da bu oldu.
Şimdi hedef bu diplomatik ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek, nasıl ki Cerablus'ta 3 bin DEAŞ'lıyı etkisiz hale getirdiysek, bundan sonra da yine bu terör gruplarını PKK, PYD, YPG hepsini etkisiz hale getirebilecek kabiliyete sahip bir Özgür Suriye Ordusuna ve Mehmetçiklere sahibiz. Bunu herkesin bilmesi lazım. Bunun için Suriye topraklarını huzura kavuşturma işini bizzat üstlenmek mecburiyetinde kaldık. Gerçekleştirilen başarılı operasyonlar, Fırat'ın batısındaki bölgeleri nispi bir istikrara kavuşturdu. Fakat Fırat'ın doğusunda tüm ikazlarımıza rağmen kurulmaya çalışılan terör koridoru, bizi her türlü riski göze almamızı gerektiren bir noktaya getirdi. Suriye krizinin başından beri Amerika ile yürüttüğümüz diplomasi trafiği sonuçları itibarıyla maalesef istediğimiz bir noktaya gelmemişti ama şimdi o da arzu edilen seviyeye geldi ve geliyor. Özellikle Obama döneminde yaşanan bu sorunlar, kötü bir miras olarak Trump'a kaldı. Nihayet geçtiğimiz günlerde bu konuda şu ana kadarki en açık ve ümit verici sözleri Amerikan yönetiminden duymayı başardık. Geçmişteki kötü tecrübelerimiz sebebiyle bu sözleri memnuniyetle ve bir o kadar da ihtiyatla karşılıyoruz.
Bu arada biz de Sayın Trump ile yaptığımız görüşme çerçevesinde buna binaen Suriye'de halen varlığını sürdürdüğü söylenen DEAŞ unsurlarını etkisiz hale getirmeye yönelik operasyon planlarımız üzerinde çalışıyoruz, çalışacağız. Bir başka ifadeyle önümüzdeki aylarda Suriye sahasında, hem PKK, PYD unsurlarını hem de DEAŞ kalıntılarını ortadan kaldıracak bir harekat tarzı izleyeceğiz, bunun bilinmesi lazım. Türkiye'ye zaten başka türlü davranmak da yakışmaz.
Erdoğan, "Suriye kaynaklı terör tehditlerini ortadan kaldırdığımızda ülkemiz için her bakımdan çok önemli olan bu büyük coğrafyanın yeniden imar ve inşası aşamasına geçebiliriz. Esasen geçmişte bu meseleyi de çeşitli ülkelerle görüşmüş, konuşmuş, hatta finasmana yönelik birtakım sözler almıştık. Ancak maalesef bu sözler tutulmadı. Yeni dönemde ülkemizdeki ve diğer ülkelerdeki Suriyelilerin kendi vatanlarında iskanı için gereken imar, inşa ve ihya çalışmalarını süratle hayata geçirmemiz gerekiyor. Suriye'nin yıkımını engellemekte başarılı olamayan uluslararası toplumun en azından bu sürece işe yarar katkılar sağlamasını bekliyoruz. Gerek bölge ülkeleriyle, gerek AB ile gerek BM ve diğer ilgili uluslararası kuruluşlarla bu meseleyi konuşuyoruz, konuşacak, görüşecek ve en kısa sürede kolları sıvayıp, işe başlayacağız. Şu anda kontrolümüz altında olan bölgelerde, bu işi kendi imkanlarımızla zaten yaptık, yapıyoruz. Burada elde ettiğimiz tecrübeleri Suriye'nin tamamına teşmil edebiliriz, yeter ki ülkemize gereken destek verilsin" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen “Necip Fazıl Ödülleri” törenine katıldı. Törende Necip Fazıl Saygı Ödülü’nü Nevzat Atlığ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alırken, diğer ödül alan isimler ise şöyle: Şiir Ödülü Arif Ay, Hikaye Roman Ödülü Aykut Ertuğrul, Fikir Araştırıma ödülü Ahmet Yaşar Ocak, Uluslararası Kültür Sanat ödülü Muhammed Harb, İlk eserler ödülü Fatih Baha Aydın ve Yasemin Karahüseyin.
,