TBMM Başkanı Mustafa Şentop, suçun cezasının ağırlığı veya suçun niteliği dikkate alınarak, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması ya da genel anlamda sınırlayıcı bir düzenlemenin düşünülebileceğini belirtti.
Şentop, TRT Haber'in canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesinde açılan davayla ilgili bir soruya Şentop, "Siyasi partilerin kapatılması çok hoş bir durum değil genel olarak baktığımızda ama bu hususlar mevzuatta düzenlenmiş konular." karşılığını verdi.
Siyasi partilerin uyması gereken hususların ihlaliyle ilgili bir durum ortaya çıktığında kapatma davası sürecinin de başladığına işaret eden Şentop, "Dünyada da Avrupa'da da siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar var. Kapatma davası bizim hukuk sistemimizde var olan ve siyasi partilerin uyması gereken esasları ihlal ettiğinde devreye giren bir yöntem." diye konuştu.
"İddianameyi nasıl buldunuz?" sorusu üzerine Şentop, Meclis Başkanı sıfatı olduğu için yorum yapmasının doğru olmayacağını kaydetti. Şentop, daha önce benzer davalardaki iddianameler gibi bir vasıfta, ağırlıkta bir iddianame olduğunu ifade etti.
TBMM Başkanı Şentop, "HDP'nin legal siyaset yapma derdinden çok PKK aparatı gibi bir niteliği mi var?" sorusunu şöyle yanıtladı:
"Siyasi partiler, Anayasa ve Siyasi Partiler kanunlarında olan ölçülere uygun olarak siyaset yapmalıdır. Kendi işine geldiği zaman, belli bir statüyü kazanmak söz konusu olduğu zaman kimsenin kanunlarla ilgili bir şikayeti yok ama işleyişiyle ilgili siyasi partilerin şikayetleri ortaya çıkıyor; müeyyide uygulandığında 'niye müeyyide uygulanıyor?' diye soruluyor. Hukuk sistemine göre kazanılmış bir statü varsa bunun işleyişiyle ilgili olan kurallara da uyacaksınız. Bilhassa siyasi partilerin siyaset yapması lazım. Bilhassa terör örgütleriyle kanunun koyduğu mesafeyi korumaları lazım; bu görüntü verilmemelidir veya bu görüntüyü destekleyecek deliller, ilişkiler ortaya çıkmamalıdır."
Şentop, Siyasi Partiler Kanunu çalışması içerisinde, siyasi partilere Hazine yardımıyla ilgili kriterlerin yeniden düzenlenebileceğini ifade etti.
Bir gazetecinin, "Şu anda Meclis'te 16 sandalye boş, 14 daha eklenirse yüzde 5 oluyor ve ara seçim gerekiyor. Böyle bir ihtimal görüyor musunuz? Fezlekeler ve siyasi yasaklar ile ilgili böyle bir ihtimal doğuyor" sözlerine, "Teorik olarak var. Fezlekeler üzerinden bu kadar kısa zamanda böyle bir sonuç ortaya çıkacağına, bu kadar sayıya ulaşacağına pek ihtimal vermiyorum." yanıtını verdi.
HDP'nin kapatılmasına ilişkin davanın ne kadar süreceğini bilmediklerini dile getiren Şentop, "Kapatma kararı verilirse eylemleriyle kapatmaya sebebiyet verenlerle ilgili siyaset yasağı getirilenler söz konusu olursa bu olabilir." diye konuştu.
Şu anda Meclis'te 1300'e yakın milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke bulunduğunu bildiren Şentop, şöyle devam etti:
"Bu çok yüksek bir sayı. TBMM'de bu kadar çok dokunulmazlıkların kaldırılması fezlekesinin olması çok vahim bir tablo. İçerikleriyle ilgili olarak baktığımızda daha önceki dönemdekiler, daha çok adi nitelikli suçlar ile ilgili. Şimdi baktığımızda durum çok daha vahim, ağır... 'Terörle ilgili suçlar, terör örgütü üyeliği, yöneticiliği, terör örgütüne yardım, terör örgütü propagandası' gibi suçlar dahil olmak üzere niteliği itibarıyla da ağır dosyalar. Türkiye açısından doğru bir tablo değil.
Milletvekilliğini, terör örgütüyle olan irtibatlardan ayırmadan, ayıramadan siyaset yapmaya çalışanlar var. Bir kısmı bunlarla alakalı. Bir kısmı, milletvekili seçilmeden önce işlenmiş suçlar. Milletvekilliğiyle dokunulmazlık kazandırmak düşüncesiyle milletvekili yapılmış olanlar olabilir. Onlar dosyalarıyla beraber geliyor Meclis'e. Belki suçun cezasının ağırlığı dikkate alınarak veya suçun niteliği dikkate alınarak dokunulmazlıkların kaldırılması ya da genel anlamda sınırlayıcı bir düzenleme düşünülebilir. Dokunulmazlıkla ilgili bazı sınırlamalar getirilebilir."
HDP'nin kapatma davası sürecinin ne kadar olabileceğine ilişkin bir soru üzerine Şentop, Anayasa Mahkemesinin süratli karar verdiğini belirterek, "Makul bir süre içerisinde, azami 3 ila 6 ay gibi bir süre içerisinde sonuçlanabileceğini düşünüyorum. Anayasa Mahkemesinin performansını dikkate alarak söylüyorum." dedi.