21 Aralık Türkçe Eğitim Günü dolayısıyla Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'te bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Türk dış politikasında Balkanlar'ın yeri ve önemi ile özelde Kuzey Makedonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri değerlendiren Şentop, buradaki 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü vesilesiyle arkadaşlarını, dostlarını, yoldaş ve akraba toplulukları, komşuları ziyaret etmek için ülkeyi ziyaret ettiklerini söyledi. Temasları kapsamında beraberindeki heyet ile Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Stevo Pendarovski tarafında kabul edildiklerini, Meclis Başkanı Talat Caferi ve Başbakan Zoran Zaev ile görüştüklerini aktaran Şentop, şunlar kaydetti:
Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki ilişkilerin geleceği hakkındaki soruyu yanıtlayan Şentop, iki ülke arasında ekonomik olarak konulan hedeflerin olduğu ve bu alanda ciddi adımlar atıldığını kaydetti. Bunları daha geliştirmek için ziyaret kapsamında görüştükleri muhataplarıyla konuştukları konular arasında serbest ticaret anlaşmalarının güncellenmesinin de olduğuna işaret eden Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:
FETÖ ile mücadelenin görüşmelerde gündeme gelip gelmediği konusunda Şentop, FETÖ'nün Balkan ülkeleri ve Kuzey Makedonya'da da bazı kurumlarıyla faaliyette olduklarını bildiklerini vurguladı. 15 Temmuz darbe girişiminden hemen sonra olmak üzere her görüşmelerinde gerek kendileri gerekse de diğer yöneticilerin bunu net şekilde ifade ettiğini aktaran Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye 15 Temmuz'da darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldı. Bu darbe teşebbüsünün arkasında FETÖ'nün olduğu artık mahkeme kararlarıyla tespit edilmiş durumda. Türkiye bu örgütle olan mücadelesini sınırları içinde büyük ölçüde tamamladı. Fakat bu örgütün en büyük tehdit oluşturduğu ülke, hedefindeki ülke Türkiye olmakla beraber dünyada faaliyet gösterdiği her ülkede güvenlik riski oluşturduğunu da biliyoruz ve bunu ifade ediyoruz. Bugün de benzer şeyleri dile getirdim. Dünyada bazı ülkelerde darbe hazırlıkları, darbe teşebbüsleri gibi girişimlerde bulunduğunu bu örgütün faaliyet halinde olduğu ülkelerde ifade ettik, az veya çok, siyasi iktidarlara ve siyasetin, hükümetin işleyişine zarar verebilecek bir potansiyeli barındırıyorlar. Dolayısıyla biz Türkiye için bir talepte bulunmuyoruz.
Türkiye'nin devlet ve sivil toplum kuruluşları eliyle bölgede gerçekleştirdiği projeler ve yardım faaliyetlerini değerlendiren Şentop, başta Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) olmak üzere Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumların bölgede özellikle tarihi eserler, ortak tarihin, kültürün ortaya koymuş olduğu tarih, miras bakımından yürüttüğü faaliyetlerin, insani yardımların bulunduğunu söyledi.
"İnsanı önceleyen, insani yardımı önceleyen bir dış politika bakış açısı. Bu bakımdan TİKA başta olmak üzere adını zikretmiş olduğum kuruluşların faaliyetleri önemli. Ben büyük işler yapıldığını görüyorum her yerde ve Türkiye’nin önemli markaları haline geldi bu kuruluşlar. Kuzey Makedonya’da da bunların birçok güzel eserine şahit oluyoruz ve bunun oluşturduğu memnuniyeti müşahede ediyoruz. Bunlar devam edecek, bundan eminim."