Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından başlatılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen “sıfır atık” ve “sıfır atık mavi” projeleri ile atıkların doğaya ve denizlere ulaşarak kirliliğe neden olmasının önüne geçiliyor.
Sıfır atık yönetim sistemini uygulamaya başlayan kurum, kuruluş ve işletme sayısı 140 bine ulaşırken, sıfır atık uygulaması kapsamında ülke genelinde 15,5 milyon kişiye eğitim verildi. 2017’de yüzde 13 olan geri kazanım oranı 2020 yılında yüzde 22,4, 2021 yılında ise yüzde 25’e yükseltilirken, 2023 yılı hedefi ise yüzde 35 olarak belirlendi. Proje başlangıcından bu yana 16,5 milyon ton kâğıt/karton, 4,1 milyon ton plastik, 1,7 milyon ton cam, 0,4 milyon ton metal ve 1,5 milyon ton organik ve diğer geri dönüştürülebilir atıklar olmak üzere toplam 24,2 milyon ton atık ekonomiye geri kazandırılırken, atıklardan 30 milyar lira ekonomik kazanç sağlandı. 3 milyon ton sera gazı salınımının önlendi ve 265 milyon ağaç kurtarıldı.
Toplumsal bilinci oluşturmak ve kamuoyunun farkındalığını artırma çalışmaları yürüten Bakanlık, deniz çöpleriyle mücadelede kapsamında tüm kıyı illerinde hazırladığı il eylem planlarını 2020 yılında hayata geçirdi. Deniz çöpleri il eylem planları, illerdeki sorumlu kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşlarının katılım ve katkılarıyla, valilerin başkanlığında 5 yıl süreli olarak hazırlandı. İl eylem planlarında; deniz çöplerinin kaynağının tespit edilmesi, bölgeye özgü çözümler oluşturulması, mevcut durumun tespit edilerek çöplerin temizlenmesi ve oluşumunun önlenmesine ilişkin planlamalar ve bilinçlendirme faaliyetleri yer alıyor. Sıfır Atık Mavi hareketi ve deniz çöpleri il eylem planlarının uygulanmasıyla birlikte, 2022 yılı itibariyle yaklaşık 134 bin ton deniz çöpü toplanarak bertaraf tesislerine gönderildi.
BEZ TORBAYLA 3,8 MİLYAR LİRA TASARRUF
3 yılda plastik poşet kullanımı yüzde 65 azaldı.
550 bin ton plastik atığın oluşumu engellendi, yaklaşık 3,8 milyar lira tasarruf edildi, 22 bin 746 ton sera gazı salımının önüne geçildi.
MİLLET BAHÇELERİ NEFES OLDU
“81 İlimizde 81 Milyon Metrekare Millet Bahçesi” hedefiyle “Türkiye’nin Büyük Ekolojik Dönüşümü” gerçekleştiriliyor. Şehirlerde vatandaşlarımızın nefes alabileceği millet bahçeleriyle yeni yaşam alanları oluşturuluyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) eliyle bugüne kadar 70 milyon 308 bin 842 metrekarelik toplam alanda 446 adet Millet Bahçesi çalışması yürütülürken; 128 millet bahçesi tamamlandı.2 milyon 898 bin 590 metrekarelik toplam alanda ise 30 millet bahçesi açılışa hazır hâle getirildi.
İstanbul’un kalbinde fethin ruhunu yaşatan bir millet bahçesi yapılıyor. İstanbul’un fethinin 569. yıl dönümünde Atatürk Millet Bahçesinin ilk fidanları Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla toprakla buluştu.
Millet bahçeleri içerisinde yer alan Millet Kıraathanesi, biyolojik gölet ve çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, çardaklar, süs havuzu ve spor alanlarıyla vatandaşların yeni yaşam alanları oldu. Hedef, 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılında 81 ile 81 milyon metrekare millet bahçesi gayesine ulaşmak.
‘MAVİ’ PLAJDA DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜYÜZ
Türkiye'de 2002'de 140, 2018'de ise 459 adet olan mavi bayraklı plaj sayısı 2022'de 531'e ulaştı ve ülkemiz dünya sıralamasındaki üçüncülüğünü korudu.
Dünyada en çok kabul gören eko etiket olan “Mavi Bayrak” uygulaması, uluslararası alanda 50’den fazla ülkede uygulanıyor.
AKDENİZ’İN GİZLİ CENNETİ SALDA GÖLÜ
Doğal kaynakları ve sosyo-ekonomik değerlerinin gelecek nesillere ulaştırılması, doğal kaynakların korunarak kullanılması ve planlı gelişmenin sağlanması amaçlarıyla bilimsel hassasiyetler göz önünde bulundurularak Salda Gölü ve civarı 14.03.2019 tarih ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma (ÖÇK) Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmişti. Bakanlık, doğa koruma çalışmalarıyla Türkiye’nin korunan alan büyüklüğünü, toplam yüzölçümünün yüzde 9,6’dan yüzde 11,9’a çıkarmıştı.
Salda Gölü ve çevresinde koruma tedbirleri uygulayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ilk olarak mevzuata aykırı yapılaşmaları kaldırmış, gölde doğal dokuya zarar veren araçların girişini de ahşap bariyerler yaparak engellemişti. Salda Gölü’nde Sıfır Atık Yönetimini de hayata geçiren, yaptığı çalışmalar ve aldığı tedbirlerle Salda Gölü’ndeki su kalitesini iyileştiren Bakanlık, alanda vatandaşların günübirlik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Kıyı Kanunu’na uygun olarak doğayla uyumlu, ahşap, doğal zeminden yüksek üniteler yerleştirmişti. Bakanlığın Salda Gölü ve havzasını korumak için Atıksu Arıtma Tesisi projelendirme çalışmaları da tamamlanmış durumda.
Bölgede kuyu açılmasına ve sondajlara kesinlikle izin verilmiyor. Yeni bir gölet veya baraj yapımına da müsaade edilmiyor. Ayrıca çevredeki akarsular gölü beslemeye devam ediyor. Bu sayede bölgede buharlaşma oranının yüksek olmasına rağmen Salda Gölü'nün su seviyesi Ocak ayından bugüne kadar 5 santim yükseldi. Yapılan titiz çalışmalar ve alınan doğa koruma tedbirlerinin neticesinde Salda Gölü’ndeki su kalitesini iyileştirildiği tespit edildi. Bakanlık arıtılmış atık suların yüzde 100 oranında geri kazanılmasına ilişkin bilimsel çalışmaları tamamlarken, Salda Gölü’nün UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil edilmesi çalışmaları da devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı; NASA’nın Mars’tan getireceği kayaçlar üzerinde yapılacak çalışmalara ışık tutması hedeflenen Salda Gölü’nün Mikrobiyal Ekolojisinin İleri Moleküler Yöntemlerle Metabarkodlama Projesini üniversitelerle iş birliği yaparak yürütüyor.
EN SAĞLIKLI ULAŞIM BİSİKLET YOLLARI ARTIYOR
Türkiye’nin ilk bisiklet yolu genelgesini yayımlayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının 3 bin kilometre bisiklet yolu ve 3 bin kilometre yeşil yürüyüş yolu, 60 kilometre çevre dostu sokak ve 60 bin metrekare gürültü bariyeri yapılması hedefi bulunuyor.
En çevreci ulaşım aracı bisikleti yaygınlaştırmayı planlayan Bakan Kurum daha önce yaptığı açıklamada hedeflerinin, Edirne'den bisiklete binen birinin Hakkâri’ye kadar bisiklet yolu üzerinde seyahat edebilmesi olduğunu ifade etmişti.
YEŞİL YÜRÜYÜŞ YOLLARI
Motorlu taşıtlardan kaynaklanan karbon emisyonunun azaltılması, hava kalitesinin iyileştirilmesi, alternatif yakıtlı düşük emisyonlu bisiklet ve paylaşımlı elektrikli scooter sistemleri gibi mikro hareketlilik araçlarının kullanımının yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalar yürütülüyor.
Ulaşıma entegre şehir içi yaya yollarının teşvik edilmesi ve yaygınlaştırılması için gerekli altyapının oluşturulmasına yönelik olarak, yerel yönetimlerce yapılacak yeşil yürüyüş yollarına destek sağlanıyor. Bu çerçevede 187,186 kilometre (160,176 kilometre Millet Bahçeleri içerisinde ve 27,01 kilometre Yeşil Yürüyüş Yolu ve Bisiklet Yolu ortak) yeşil yürüyüş yolu yapımı tamamlanırken, 89,60 kilometrelik projenin ise yapımı ise devam ediyor.
ÇEVRE DOSTU SOKAKLAR
Daha yaşanabilir ve kimlikli şehirler oluşturulması aynı zamanda kent estetiğine katkı sağlanması amacıyla bisiklet yolları ve yeşil yürüyüş yollarında olduğu gibi Çevre Dostu Sokak projelerine Bakanlık tarafından hibe desteği veriliyor. Bu çerçevede 7,13 kilometre çevre dostu sokak yapımı tamamlanırken, 1,915 kilometrelik projenin ise yapımı devam ediyor. Antalya, Hakkâri, Malatya, Rize, Sivas, Tekirdağ, Trabzon gibi şehirlerde çevre dostu sokaklar bulunuyor.
Araç trafiğine kapalı olan Çevre Dostu Sokaklar zemin kaplama, dolgu, beton, parke taşı, bordür, kaldırım çalışmaları; ağaç, çalı, çiçek, çim ekimi; oturma bankları, geri dönüşüm kutuları, çöp kutuları, bisiklet park istasyonları, solar aydınlatmalar, şebeke bağlantılı aydınlatmalar, çocuk oyun alanları, görme engelliler için hissedilebilir yüzeylerin yapımı gerçekleştiriliyor.
GÜRÜLTÜSÜZ TÜRKİYE
2021 yılı sonu itibariyle 66 ilin gürültü haritası tamamlandı. 49 bin 782 metrekare gürültü bariyeri için proje çalışmaları ise devam ediyor.
Yaşanabilir çevre ve kimlikli şehirler oluşturulması, trafik kaynaklı gürültü maruziyetinin azaltılması ve yaşam kalitesinin arttırılması amacıyla Cumhurbaşkanlığı İcraat Programında 60 bin metrekarelik gürültü bariyerinin 2023 yılına kadar tamamlanması hedefi yer alıyor. Türkiye Gürültü Haritası’ndaki sıcak noktalarda, gürültü azaltımına uygun bölgeler için gürültü bariyeri yapım işine finansal destek sağlanıyor. İstanbul’un Ümraniye ilçesine bağlı Saray Mahallesi Ümraniye Millet Bahçesi paralelindeki E-80 karayolu mevkiinde 5737 metrekare; Çekmeköy İlçesi, 0-6 Çevre Yolu-Doğa Parkı yanı ve çevresi, Şile Yolu-Nikâh Sarayı mevkiinde ise 4100 metrekare olmak üzere toplam 9837 metrekare gürültü bariyeri tamamlanmış durumda.
İstanbul’un Ümraniye İlçesi, Şile Otoyolu Tantavi mevki ve Çevre Yolu Çakmak Köprüsü mevkiinde 19 bin 530 metrekare, Başakşehir ilçesinde 10 bin 500 metrekare ve Gaziantep’te 1. Bölge Atatürk Bulvarı, 2. Bölge Tevfik Caddesi ve 3. Bölge Gaziantep Çevreyolu Güney Kesiminde 18 bin 336 metrekare, Konya’da Adana Çevre Yolu Adliye Sarayı Önü civarında 1416 metrekare olmak üzere 49 bin 782 metrekare gürültü bariyeri için proje çalışmaları ise devam ediyor.
TÜRKİYE DÖNÜŞÜYOR
Türkiye’de 9,8 milyon bina, 28,6 milyon konut var. Bunun da yaklaşık 6,5 milyonu riskli konutlar. Riskli konutların da yaklaşık 1,3 milyonunun acil dönüşüme girmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2012 yılında “Türkiye’nin Her Yerinde Kentsel Dönüşüm” hedefiyle başlattığı yerinde, gönüllü ve hızlı kentsel dönüşüm seferberliği ile tam 3 milyon konutun dönüşümü tamamlandı. Bugün, sahada inşası devam eden 350 bin dönüşüm ve sosyal konut; en sağlam, en güvenli ve sağlıklı şekilde inşa ediliyor. Her yıl 300 bin konut olmak üzere acil dönüşmesi gereken 1,3 milyon konutun dönüşümünün 5 yıl içinde bitirilmesi planlanıyor.
İstanbul’da ise riskli 1,5 milyon konut bulunuyor. Bunlardan 250 bininin acil dönüşmesi gerekiyor. Bugüne kadar İstanbul’da tam 300 bin konutun dönüşümü tamamlandı. Şu anda 39 ilçede, 140 bin konutun dönüşümüne hızla devam ediliyor. İstanbul her geçen gün depreme daha hazır hâle geliyor. Esenler’de 60 bin konutluk, Türkiye’nin sıfırdan kurulan ilk akıllı şehri inşa ediliyor. Burası yüksek teknoloji ve sıfır atık uygulamalarıyla diğer şehirlere örnek olacak.
2018 yılında Çamlıca Cami ve çevresinde başlatılan Kentsel Dönüşümle; Kirazlıtepe ve Ferah mahallerindeki projeyle toplam 1876 konut, 142 dükkân yapılıyor. Kirazlıtepe, Ferah, Küplüce ve Mehmet Akif mahallelerimizi içine alan; yeni 5000 konutluk projesi başladı.
Yine Ataşehir’de; Gecekondu Önleme Bölgesi olan Şerif Ali Çiftliği’nde 260 bin metrekare büyüklüğündeki devasa bir alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımızı sürüyor. Toplam 1442 konut ve 121 dükkânı teslim edilecek.
FİKİRTEPE GÜZELLEŞİYOR
1984 yılından gecekondulaşan Fikirtepe, 2005 yılında özel proje alanı ilan edildi, 2007 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından "kentsel dönüşüm alanı" olarak belirlendi.
Çeşitli nedenlerle gerçekleştirilemeyen proje kapsamında 2020 yılında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, kentsel dönüşüm sürecini tamamlayamamış 55 hektarlık bir alanda büyük dönüşümü başlattı.
1299 adet yapıdaki 5565 bağımsız birimin tahliye ve yıkım işlemleri tamamlandı. Bu süreçte alanda açılan iki adet irtibat ofisinde, vatandaşlar süreç hakkında bilgilendirilerek, kira yardımı başvuruları alındı. Akabinde evini tahliye eden tüm hak sahiplerine ve daha önceden özel firmalar tarafından yıkımı gerçekleşmiş tüm yapılardaki hak sahiplerine toplam 48 ayı geçmemek üzere aylık 1500 TL kira ödemelerine başlandı.
Bakanlık tarafından finansmanı sağlanan 1134 adet bağımsız birimden oluşan Yeni Fikirtepe Konutları-1’in daire teslimi gerçekleşti ve vatandaşların güvenli konutlarında yaşamı başladı.
Gelinen tarih itibariyle Fikirtepe Kentsel Dönüşüm Alanı 1. Etabında bulunan toplamda 37 proje adasından 12 tanesinin yapımı özel firmalar tarafından tamamlanarak yaşam başlarken, 4 Proje adasında ise yine özel firmalar tarafından inşaat çalışmaları devam ediyor. En geç iki yıl içinde tüm hak sahipleri evlerine kavuşacak.
MEYDANLARLA ŞEHİRLERİN ÇEHRESİ DEĞİŞİYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı şehirlerde devrim niteliğinde adımlar atıyor, kent meydanlarını yeniliyor, şehirleri tarihî meydanlarıyla yeniden buluşturuyor.
Tarihî kent merkezlerinin gün yüzüne çıkarılarak yenilenmesi ve sokak sağlıklaştırma projeleri Bakanlık öncülüğünde Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, İller Bankası ve Belediye Başkanlıkları katılımı ile sürdürülüyor. Bu çerçevede Ankara’dan Zonguldak’a, Sinop’tan Kayseri’ye, Bursa’dan Erzurum’a onlarca ilde yenileme projeleri “tarihe vefa, geçmişe saygı” anlayışıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye’nin 2023 yılı vizyonu çerçevesinde 45 ilde 80 tarihî kent merkezinde devam eden proje ve sokak güzelleştirme çalışmalarının 2023 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Yine aynı vizyon kapsamında 81 ilde tarihî kent merkezlerinin dönüşüm çalışmaları devam ediyor. Bu dönüşüm projelerine örnek olarak; Diyarbakır Suriçi Bölgesi, Ankara Hergelen Meydanı ve Kalecik Kalesi ve çevresi, Ankara Ayaş Kent Meydanı, Niğde Kale ve Çevresi, Erzurum Ulucami, Çifte Minare ve Kale Bölgesi, Adıyaman Mara ve Musalla Mahalleleri Kale Güzergâhı Bölgesi, Afyonkarahisar Mısri ve İmaret Cami Çevresi, Bitlis İli, Merkez İlçesi, Mardin İli Midyat İlçesi, Siirt İli Merkez İlçesi Tarihi Kent Merkezi, Amasya Kirazlıdere Bölgesi, Bursa Hanlar Bölgesi, Çorum Kalesi ve Çevresi, Giresun Kalesi ve Çevresi, Kayseri Kaleiçi Mevkii, Konya Mevlana Türbesi Çevresi, Konya Selçuklu Sille Yenileme Alanı, Nevşehir Kalesi ve Çevresi, Tokat Merkez Kaledibi Mevkii Kentsel Dönüşüm Projesi, Tokat Turhal Kalesi ve Çevresi, Şanlıurfa Merkez Kuyumcular Çarşısı, Van Gürpınar Hoşap Kale Çevresi ile Yozgat Çapanoğlu Cami Çevresi olarak sıralanabilir.
ULUSAL İKLİM AĞI KURULACAK
Ulusal ve yerel iklim değişikliğine uyum politikalarının ve eylemlerinin merkezinde yer alan, tüm paydaşların iklim değişikliği ile ilgili içerik ve bilgilere tek bir noktadan erişmesi ve karar vericilere rehberlik etmesi amacıyla, Türkiye’nin ilk iklim değişikliği platformu olan İklim Portalı kurulması çalışmaları devam ediyor.
İklim Portalı, karar alma süreçlerinde ve bilimsel çalışmalarda gerekli olan içeriği etkili bir şekilde toplamayı, tüm paydaşların bu içeriğe erişimini ve kullanımını sağlamayı amaçlıyor. İklim Portalı, ülkemizde iklim değişikliği alanında üretilen tüm içeriği tek bir kaynakta toplayarak paydaşların erişimine açmayı hedeflemektedir.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında ilgili üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, akademisyenler ve sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen çalışmalara ait bilgi, belge ve dokümanların yer alacağı portal, konu ile ilgili bir başvuru kaynağı olmayı ve vatandaşlarda da iklim değişikliği konusunda farkındalık oluşturmayı hedefliyor.
Bu kapsamda geliştirilen İklim Portalının, teknik arka plan ve kullanıcı ara yüzünü içeren tasarım süreci tamamlanmak üzere. Portal, 2022 yılı içerisinde lansmanı yapıldıktan sonra yayına girecek.
TEMİZ HAVA İÇİN ANLIK TAKİP
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı önderliğinde web tabanlı coğrafi bilgi sistemleri ve bilgi teknolojilerini kullanan “Hava Emisyon Yönetim Portalı (HEY Portalı)” aracılılığıyla stratejik bölgesel hava kalitesi haritaları hazırlanıyor.
Şehirlerde hava kalitesinin iyileştirilmesi amacıyla yerel yönetimler tarafından uygulamaya konulacak eylemleri içeren Temiz Hava Eylem Planları, Bakanlık tarafından elektronik olarak izleniyor. Vatandaşların soluduğu havanın kalitesi “Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği” çerçevesinde “Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı” dâhilinde 360 sabit ölçüm istasyonu ile anlık olarak ölçülüyor.
HEY Portalı’nın Geliştirilmesi kapsamında; “Hava Emisyon konulu Çevre İzin sayısallaştırılması” işlemlerini yürüten Bakanlık, HEY Portalı veri tabanında yaklaşık 5000 sanayi tesisine ait yaklaşık 18 bin adet bacanın kirletici bilgilerini kayıt altında tutuyor. HEY Portalı’nın 2479 aktif nitelikli/profesyonel kullanıcı kaydı bulunuyor. Hava yönetiminde bilgi işlem teknolojilerinin etkin olarak kullanıldığı HEY Portalı, vatandaşların soludukları ve yarın soluyacakları hava kalitesi hakkında yüksek çözünürlüklü harita bilgisi sunuyor.
2002 yılında 8 olan Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonu sayısını 360’a çıkararak ülke genelinde hava kalitesini izleyen Bakanlık, sonuçlarını anlık olarak paylaşıyor. Hava kalitesini daha iyi izlemek için 8 adet Bölgesel Temiz Hava Merkezi kuran Bakanlık, 4 adet mobil hava kalitesi ölçüm aracı ile hava kirliliği şikâyeti olan noktalarda ölçümler gerçekleştiriyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 5 metreye kadar kısa mesafeleri dahi ölçebilen 3 boyutlu NEFES yazılımı sayesinde hava kirliliğine neden olan noktaları ve kirlilik kaynağını tespit edebiliyor. Yerli ve millî yazılım NEFES; stratejik hava kalitesi haritaları, 3 boyutlu bina modeli, kent atlası, topoğrafya, trafik yoğunluğu, kavşaklar, binaların yakıt tipi gibi çok sayıda etmeni ele alarak 3 boyutlu ortamda hava kalitesi değerlerini ortaya koyuyor.
ANIT AĞAÇLAR ZAMANA MEYDAN OKUYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bulunduğu yörenin tarihi, kültürü ve folklorunda özel yere sahip, doğal miras kabul edilen anıt ağaçların tescillenmesi ve bakımının yapılması için çalışmalarını sürdürüyor.Bakanlığın yetki ve sorumluluğunda ülke genelinde toplam 9323 anıt ağaç bulunuyor. Koruma altındaki anıt ağaçların bakımı ve çevre düzenlemeleri gibi çalışmalar Bakanlıkça yaptırılıyor. Anıt ağaçların tescil edilerek koruma altına alınmasının ardından rehabilitasyon ve sağlıklaştırma çalışmaları yapılıyor. Bu kapsamda anıt ağaçların gövde ve tepe tacını oluşturan dallar üzerinde bulunan ökseotu, zararlı mantar, sarmaşıkla kaplı, tehlike arz eden kuru, hastalıklı ve böcek yeniği olan dallar ile ip, tel, kablo, anten, tabela ve benzeri yabancı cisimler temizleniyor. Ardından ağaçların mantar ve benzeri zararlılara maruz kalmamaları için önce kırılmış, ölü ve hastalıklı dallar uzaklaştırılıyor. Mantar ve bakteri enfeksiyonu olan ağaçlarda ise bu işlem yapıldıktan sonra ağaçlar dezenfekte ediliyor. Kalın, kuru veya hastalıklı dalların kesilmesi sırasında kabuk sıyrılmasını önlemek için kesme işlemi tek kesimle değil, aşamalı olarak yapılıyor. Kesilen kurumuş ve hastalıklı dallardan kalan kesim yerlerinin çürümemesi için su tutmayacak şekilde eğimli kesilip, yüzeyler su tutmayan katman oluşturacak şekilde aşı macunu ile kapatılıyor. Ağaç rehabilitasyonu için tedaviye yönelik kovuk alanlar, mantarlar, çürümüş kısımlar, dal kırığı olan pürüzlü yüzeyler ve benzeri yüzeylerde de ağaca zarar vermeden temizlik yapılıyor. Daha sonra ağaç gövde ve yapraklarında mantar ve böcek oluşumu olan yüzeyler de uygun ilaçlarla ilaçlanıyor. Kullanılan ilaçlar Tarım ve Orman Bakanlığınca ruhsatlandırılmış, etiket yönetmeliğine uygun kimyasallardan seçiliyor.
ATIK SUYA 7/24 SIKI TAKİP
Atık su arıtma tesislerinde 7/24 teknolojik denetim gerçekleştiriliyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü tarafından çalışmaları yürütülen Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri (SAİS) ile, Türkiye genelinde 428 atık su arıtma tesisinden deşarj edilen atık sular 7/24 çevrimiçi takip ediliyor.
SAİS istasyonlarında; sıcaklık, pH, çözünmüş oksijen, elektriksel iletkenlik, debi, kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ) ve askıda katı madde parametreleri ölçülüyor ve sonuçlar Sürekli İzleme Merkezi (SİM)’ne anlık olarak iletiliyor.
2002 yılında 145 atık su arıtma tesisiyle belediye nüfusunun yüzde 35’ine atık su arıtma hizmeti verilirken, 2021 yılı sonu itibarıyla tesis sayısı 1176’ya çıkarılarak hizmet oranı yüzde 89’a yükseltilmiş durumda. Yüzde 100 hedefi için belirlenen tarih ise 2023.
ÇEVREYİ KİRLETEN YANIYOR
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı çevre kirliliği kaynaklarıyla mücadele ederken, çevreyi kirletene göz açtırmıyor. 2021 yılında gerçekleştirdiği 57 bin 22 çevre denetimi ile rekor kıran Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Çevre Kanunu’na aykırı faaliyette bulunan 3936 tesise toplam 350 milyon 115 bin TL idari para cezası uygularken, 406 tesisin faaliyetini durdurdu.
2022 yılının ilk 4,5 ayında 23 bin 458 çevre denetimi gerçekleştiren Bakanlık, Çevre Kanunu’na aykırı faaliyette bulunan 1300 tesise toplam 143 milyon 623 bin 141 TL idari para cezası uygularken, 109 tesisin faaliyeti için durdurma verdi.
GEMİ ATIKLARI YÖNETİMİ
Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) hazırladığı Denizlerin Gemilerden Kirlenmesini Önleme Uluslararası Sözleşmesi (MARPOL) kapsamında yayımlanan Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği uyarınca gemi kaynaklı atıklarının deniz ortamını kirletmeden yönetimi sağlanıyor. 2022 yılı itibariyle toplam 323 adet kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verilirken, 50 adet lisanslı atık alma gemisi ile gemilerden atık alımı yapılıyor. Toplanan atıklar, türlerine göre ayrıştırılarak geri kazanım / bertaraf tesislerine gönderiliyor.
ATIK YAĞLARIN YÖNETİMİ
Türkiye’de faaliyet gösteren atık yağ rafinasyon tesisleri tarafından atık yağlar geri kazanılarak Türk standartlarında baz yağ elde ediliyor. Elde edilen baz yağlar yine madeni yağ üretiminde hammadde olarak kullanılıyor. Döngüsel ekonomi yaklaşımı çerçevesinde atık yağdan elde edilen baz yağın ekonomiye geri kazandırılmasıyla baz yağ ithalatının düşürülmesi, dışa bağımlılığın azaltılması ve yerli kaynakların kullanılması sağlanıyor.
Atık motor yağlarının toplama miktarlarının artırılması amacıyla “Motor Yağı Değişim Noktası (MOYDEN) Uygulaması” devreye alındı. Uygulama gereği Türkiye’de trafiğe tescilli araçların motor yağı değişimlerinin MOYDEN belgesi bulunan tesislerde yapılması gerekiyor. Uygulama; değişimi yapılan motor yağlarının beyanının elektronik sistem üzerinden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yapılmasını, araç sahibi ile motor yağı değişimine ilişkin değişim belgesinin paylaşılmasını zorunlu kılıyor. Değişimi yapılan yağların MOYDEN noktaları tarafından atık yağ rafinasyon tesislerine gönderilerek geri kazanımı da sağlanıyor. Hâlihazırda 12 bin 569 işletmeye MOYDEN belgesi düzenlendi. Atık yağların uygun yöntemlerle toplanması ve geri kazanılması sonucu hava, su ve toprağın kirlenmesi önlenirken baz yağ ithalatının azaltılmasıyla ekonomiye katma değer sağlandı.
DENİZ ÇÖPLERİ TEMİZLİĞİ
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu-Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) koordinasyonunda, Türkiye’de deniz konusunda faaliyet gösteren başlıca enstitü ve üniversitelerin katılımıyla “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme Programı (DEN-İZ)” ile 2014 yılından itibaren 423 noktada deniz izleme çalışmaları yürütülüyor.
DENİZDE GERÇEKLEŞTİRİLEN DİP TARAMA İŞLEMLERİ
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ÖÇKB ilan edilen körfez ve göllerde, kentleşme ve turizm baskısı sonucu meydana gelen kirliliğin önlenmesi ve rehabilitasyonu için dip çamuru temizliği çalışmaları yürütüyor.
Son olarak Gölbaşı Özel Çevre Koruma Bölgesi Mogan Gölü Dip Çamuru Temizliği projesini hayata geçiren Bakanlık, proje kapsamında Mogan Gölü’nün batimetrik haritasını çıkararak derinlik hesaplamalarını yapmış, sismik yöntemlerle çıkartılması gereken çamur miktarını belirlemiş ve Mogan Gölü’nü temizlemişti. Mogan Gölü’nde yapılan taramalar sonucunda su kalite değerlerinde ciddi artış olduğu görülmüştü.
“İzmit Körfezi Doğu Baseni Dip Çamuru Temizliği” projesi için de harekete geçen Bakanlık; liman yapımı ve liman alanının genişletilmesi, boru hattı ve kablo döşeme, liman, marina ve dere ağızlarında zaman içinde biriken çökelti ve tortuların temizlenmesi faaliyetleri sırasında ihtiyaç duyulan dip tarama işlemlerini de yüksek teknoloji ile gerçekleştiriyor.
SÜREKLİ İZLEME MERKEZİ (SİM)
Tüm çevresel izlemelerden elde edilen havza, deniz ve hava verileri; Sürekli Atıksu İzleme Sistemleri (SAİS) verileri ve Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri (SEÖS) verileri, 700’ün üzerinde raporlama ekranı ile tek merkezden sağlanıyor. Bakanlığa bağlı Sürekli İzleme Merkezi (SİM)’nin IOS ve Android tabanlı mobil uygulamaları bulunuyor. 10 bin 500 probtan anlık veri sağlayan Türkiye’nin en büyük IoT (nesnelerin interneti) platformu olan SİM’de 50 milyardan fazla veri işlenerek raporlanıyor.
‘BACA’LAR İZLENİYOR
Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemleri (SEÖS) Tebliği kapsamında kirletici yükü yüksek 352 tesis ve 708 baca çevrimiçi olarak izleniyor. Mevzuatlar kapsamında sürekli izlenmesi gereken yeni tesislerin çevrimiçi bağlantı talepleri doğrultusunda çevrimiçi izleme bağlantı işlemleri yapılıyor.
KORUNAN ALANLARDA (ÖÇK) KORUMA VE İZLEME
Barselona Sözleşmesi olarak bilinen “Akdeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması Sözleşmesi”nin taraf ülkelere getirdiği yükümlülüğün yanı sıra, 383 sayılı Kararname ve 1 No.lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarının, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynaklar ile tarihî ve kültürel değerlerin gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere şimdiye kadar Türkiye’de “19 Özel Çevre Koruma Bölgesi (ÖÇKB)” ilan edildi. Bakanlık, Özel Çevre Koruma Bölgelerinin korunması ve sahip olduğu değerlerin sürdürülebilmesi için doğa korumaya yönelik etkin, ekolojik temelli, doğa dostu faaliyetlerin yürütülmesi ve bundan sonraki nesillere aktarılması için gerekli faaliyetleri yürütüyor.