Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, köprü projesinin devam ettiği Çanakkale’de bir grup gazeteciyle buluşarak önemli açıklamalarda bulundu. Uçak ve tren seyahatlerinde yeni normali anlatan Karaismailoğlu, salgın sonrası ulaştırma maliyetlerine ilişkin bir planlama yapıldığını ancak tablonun henüz netleşmediğini ifade etti. “Uçağa alınacak yolcu sayısı, yolcu düzenleri, sosyal mesafe dikkat edilerek bir dolu bir boş olacak şeklinde bir plan çıkartıldı” diyen Bakan, trenlerin yüzde 50 kapasite ile çalışacağını kaydetti. Karaismailoğlu, “Tren içinde sağlık açısından bir sıkıntı olduğunda o kişi boş koltuklara transfer edilecek” dedi. Korona nedeniyle vatandaşların zaten uçak ve tren gibi toplu ulaşım araçlarından soğuduğunu dile getiren Karaismailoğlu, “Psikolojik olarak etkilendiler. Bir alışma evresi olacak. Uçaklar, trenler sağlık açısından çok kontrol altında olan yerler. Fazla korkmamak gerekir. Sokaktan daha güvenilir ama vatandaş soğudu, alışması zaman alacak. Karayolu taşımacılığında da sayılar çok düştü. Bayramdan sonra normal düzene başlandığında her şeyi zamanla göreceğiz” diye konuştu. Karaismailoğlu, yap-işlet-devret modeline yönelik eleştirilerden devam eden projelerdeki son duruma dek pek çok konuda şu bilgileri verdi:
“Yap-işlet-devret projeleri, devletin kasasından bir kuruş çıkmadan yapılmış devasa projeler. Bunu zamana yayıp ödemesi yapılıyor. Şimdi yükleniciler de bunu dış kredilerle almışlar, ödemeleri var. Siz bir nevi araba kredisi alıyorsunuz, araba otoparkta yatıyor ama siz onun parasını ödemeyecek misiniz? Bunların fayda maliyetlerine bakmak lazım. 1915 Çanakkale Köprüsü Projesi 2,5 milyar avro. Bir anda 3-4 yılda devletin kasasından bu paranın çıktığını düşünsenize, nasıl bir yük olacak? Ama 10 yıl sonra bize teslim edecek, burası tamamen devletin oluyor. O arada kullanıcıdan para alıyor. Yap-işlet projesi dünyanın her yerinde kullanılan ekonomik model. Çok tercih edilen ve bir anda devletin kasasına yük binmeden uzun vadede ödediği bir yatırım. Bunlar 3-4 yıllık proje değil ki 100-150 yıllık projeler, bunu öyle düşünmek lazım.”
“Tüm Türkiye’de karayolu altyapısını tamamladık. Havayolu alt yapısını da tamamladık. Önümüzdeki süreçte demiryoluna ağırlık vereceğiz. Şu an 12 bin kilometre ağımız var, 1200’si km hızlı tren hattı. Onu 2023 yılında 5 bin 500 kilometreye çıkaracağı. Toplamda 17 bin kilometreye ulaştığımız zaman demiryolu iskeleti de oluşmuş oluyor. 17 binden sonra özellikle sanayi bölgelerine kılçık hatları atıp, oradaki yük taşımalarını birleştirip ekonomideki gücü lojistik kabiliyetle birleştireceğiz. Salgın sürecinde Bakü-Tiflis-Kars hattına ciddi bir yük geldi. Şu an kapasite maksimuma çıktı. Samsun-Sivas demiryolunu hizmete aldık. Kovid sürecinden dolayı açılışını yapamadık. O da 378 km’lik bir hat. 1930’lu yıllarda yapılmıştı, raylar tamamen söküldü, yeni ray döşendi, elektrik sinyalli hale getirildi. Kapasite 2,5 kat arttı. Demiryolu tarihinin en büyük modernize işiydi.”