Reel ekonomik göstergelerde herhangi bir sorun olmamasına rağmen elinde bulundurduğu sermaye gücünü kullanarak Türkiye ekonomisine operasyon çeken Patronlar Kulübü TÜSİAD, kur operasyonuyla hükümetin ekonomi programını hedef aldı. Önceki gün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Başkan Simone Kaslowski ile görüşmesinin ardından TÜSİAD yazılı bir açıklama yaparak operasyonda ikinci aşamaya geçti.
Vesayetçi geçmişiyle bilinen Patronlar Kulübü TÜSİAD, yeniden sahnede. Reel ekonomik göstergelerde herhangi bir sorun olmamasına rağmen elinde bulundurduğu sermaye gücünü kullanarak Türkiye ekonomisine operasyon çeken Patronlar Kulübü TÜSİAD, kur operasyonuyla hükümetin ekonomi programını hedef aldı.
Önceki gün CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Başkan Simone Kaslowski ile görüşmesinin ardından TÜSİAD yazılı bir açıklama yaparak operasyonda ikinci aşamaya geçti.
GECEDAN SABAHA NE DEĞİŞTİ?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
“TÜSİAD Başkanı’nı aradım. Ülke yangın yeri. Aklî melekelerini kaybetmiş bir şahsın ülkeyi intihara sürüklemesini mi seyredeceğiz? Herkes konuşmalı artık, herkes! Seçim istiyoruz”
diyerek TÜSİAD ile dirsek temasını açığa vurdu. Kılıçdaroğlu’na Twitter üzerinden cevap veren, TÜSİAD Başkanı Kaslowski önceki akşam,
“Sayın Kılıçdaroğlu, TÜSİAD bağımsız ve gönüllü bir iş dünyası örgütü olarak, telefonda da belirttiğim gibi, ekonomide yaşadığımız sorunlarla ilgili görüşlerini uzun zamandır kamu kurumları ve kamuoyu ile paylaşmaktadır, paylaşmaya devam edecektir”
açıklamasında bulundu.
EKONOMİ PROGRAMINI HEDEF ALDI
Dün ağız değiştiren TÜSİAD, yaptığı yazılı bir açıklamayla hükümeti ve yeni ekonomi programını hedef aldı.
TÜSİAD, hükümetin düşük faizle yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı arttırma hedefiyle ortaya konulan yeni ekonomi modeline karşı olduğunu açıkladı.
TÜSİAD,
“Genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli”
başlığıyla dün yaptığı açıklamanın ilk cümlesiyle hükümetin yeni ekonomi programını hedef aldı:
“Son dönemde yaşadığımız istikrarsızlıklar sonucunda, denenmekte olan ekonomi programıyla amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir.”
DÜŞÜK FAİZİ YATIRIMIN DÜŞMANI GİBİ LANSE ETTİ
Merkez Bankası’nın faizleri erken indirdiğini, bunun da TL’de şiddetli değer kaybına ve enflasyonun hızlanmasına neden olduğunu savunan TÜSİAD; bu sürecin yatırımlar, büyüme ve istihdam üzerinde baskı oluşturduğunu iddia etti. Özellikle yatırım yapmak isteyen işletmelerin kredilere daha ucuz ulaşması için yapılan faiz indirimlerinin, iş dünyası temsilcisi TÜSİAD tarafından
“Yatırımları, üretimi ve istihdamı baskılayacağı”
şeklinde lanse edilmesi dikkat çekti.
DOLARA SALDIRININ İTİRAFI GİBİ
TÜSİAD, dövize olan aşırı talebin nedeni olarak da,
“Yeni iktisadi tercihler”
diyerek işaret ettiği yeni ekonomi modelini gösterdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası’nın faizleri daha çok yatırım için düşürdüğünü vurgularken, Merkez Bankası da dört toplantıda yaptığı toplam 500 baz puanlık faiz indirimini yatırımı ve istihdama destek için yaptığını açıkça anlattı.
TÜSİAD’ın dünkü açıklamayla yeni ekonomi programını hedef alması ve yeni ekonomi modelinin kurları fırlattığı açıklaması, “dolara saldırının itirafı” olarak yorumlandı.
TÜSİAD ÜYESİ BANKALAR MB’DEN YÜZDE 15’LE BARÇLANIYOR
Merkez Bankası faizleri düşürmeden önce piyasa yapıcı bankalara yüzde 22 faizle para veriyordu.
Perşembe günkü indirimin ardından Merkez Bankası, para talep eden bankalara yüzde 15 faizle para satmaya başladı. Son olarak Merkez Bankası repo ihalesiyle piyasaya 82 milyar 999 milyon lira verdi.
İhalede basit faiz yüzde 14 olurken, bileşik faiz ise yüzde 15,01 seviyesinde gerçekleşti. 7 puan daha düşük faizle Merkez Bankası’ndan para alan piyasa yapıcı bankaların çoğu TÜİSAD üyesi iş adamlarına ait.
DÖVİZ MEVDUATININ BÜYÜĞÜ PATRONLARDA
Bankacılık sektörünün mevduatı son aylarda hızla artarken, bu paraların yüzde 63’ü döviz hesaplarında tutuluyor.
Merkez Bankası verilerine göre; bankacılık sektöründeki toplam mevduat, 10 Aralık ile biten haftada 91 milyar 261 milyon artarak 5 trilyon 580 milyar liraya çıktı.
Bankalardaki TL cinsi mevduatın büyüklüğü 1 trilyon 934 milyar lirayken, yabancı para cinsinden mevduat ise 3 trilyon 442 milyar lirayı buldu. Bankalarda bulunan toplam 258 milyar dolarlık dövizlerin 231 milyarı yurt içinde yerleşik kişilere ait.
Bu dövizlerin 90 milyar dolarının 300 kişiye ait olduğu belirtiliyor.
Bu 300 kişinin ortak olduğu şirketlerin elindeki dövizlerle birlikte toplam 150 milyar dolara hükmettikleri biliniyor.
1979’da Ecevit hükümetine karşı gazete ilanlarıyla savaş açması ve 28 Şubat’ta rol olması nedeniyle hep eleştiri konusu olan TÜSİAD’ın yeniden sahne alması dikkat çekti. Bankalardaki döviz mevduatının önemli kısmı TÜSİAD üyelerine ait olduğu için bir süredir TL’yi hedef alan kur saldırılarının arkasında TÜSİAD olduğu belirtiliyordu.
Asgari müjdesinden sonra geldi
Patronlar Kulübü TÜSİAD’ın yeni ekonomi modelinden vazgeçilmesi yönündeki ısrarlı talebi dünkü açıklama metninin son paragrafında da var. Patronlar Kulübü, Türkiye’nin
sorunu yaşadığını da savundu. TÜSİAD ve CHP’nin bu açıklamasının zamanlaması dikkat çekti.
Perşembe günü asgari ücret, 4 bin 253 lira olarak açıklanınca milyonlarca çalışan büyük bir sevinç yaşamıştı. Ancak bir gün sonra Cuma günü yeni bir kur atağı yaşanırken dün de TÜSİAD’dan siyasete müdahale geldi.
#TÜSİAD
#CHP
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Simone Kaslowski