Milli Savunma Bakanlığı'nca, son 1 ayda PKK/KCK terör örgütü mensuplarına yönelik gerçekleştirilen 21 operasyonda yurt içinde 46, yurt dışında 61 olmak üzere toplam 107 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıklandı.
Hudut güvenliğinin, tedbirler artırılarak 7 gün 24 saat esasına göre sağlandığına dikkat çekilerek, "Hudut birliklerimize yönelik her türlü taciz ve saldırılara meşru müdafaa çerçevesinde tereddütsüz olarak karşılık verilmektedir. PKK/PYD-YPG terör örgütünün finans kaynaklarından kaçakçılık ve uyuşturucu ile mücadeleye yönelik hudut hattında alınan tedbirler ve icra edilen operasyonlar neticesinde çok sayıda; silah, mühimmat ve yasa dışı malzeme ele geçirilmiştir. Sınır kontrolleri kapsamında etkin tedbirler alınmaya devam edilmektedir. Ayrıca, 2020 yılı içerisinde Suriye hudut hattında 14 tünel tespit edilerek, bir daha kullanılamayacak şekilde imha edilmiştir. Sınır Fiziki Güvenlik Tedbirleri kapsamında; Suriye sınırında 832 kilometre, İran sınırında ise 139 kilometre olmak üzere toplam 971 kilometre Modüler Beton Duvar (MBD) inşa edilerek hudut emniyet tedbirleri artırılmıştır" denildi.
Fırat Kalkanı, Zeytin Burnu ve Barış Pınarı Harekat alanlarında TSK'nın faaliyetlerinin büyük bir özveri ile sürdürüldüğü belirtilerek, "Türkiye İdlib'de barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik 5 Mart 2020’de yapılan mutabakat çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmekte, ateşkesin muhafazası, masum insanların gönüllü, güvenli ve saygın şekilde evlerine dönebilmeleri ve yeni bir insanlık dramının yaşanmaması için gereken gayreti göstermeye devam etmektedir. Bu kapsamda, Rusya Federasyonu ile koordinasyon ve işbirliği de sürdürülmektedir" ifadeleri kullanıldı.
Azerbaycan'da, Ermenistan'ın, 27 Eylül 2020’de başlattığı acımasız saldırılarına, 10 Ekim’de ilan edilen ateşkese rağmen, doğrudan sivilleri ve yerleşim yerlerini hedef alarak devam ettiğine işaret edilen bilgilendirmede şöyle denildi:
Azerbaycan'ın meşru müdafaa hakkı kapsamında, kendi halkını ve toprak bütünlüğünü korumak ve vatan topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak maksadıyla kendi topraklarında başlattığı harekatı başarıyla sürdürdüğüne işaret edilerek, "Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki, gerçek kardeşlik ilişkisidir. Bu kardeşlik bizim için vazgeçilmezdir. Azerbaycan Türkü kardeşlerimizin haklı davasında bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da yanlarında olacağız" ifadeleri kullanıldı.
Doğu Akdeniz'deki gelişmelerle ilgili de Oruç Reis araştırma gemisinin 12 Ekim’den itibaren, kıta sahanlığı içerisinde daha önceden belirlenen program dahilinde faaliyetlerine yeniden başladığı hatırlatılarak, "Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından Karadeniz ve Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren tüm sismik araştırma ve sondaj gemilerimize refakat ve koruma görevine devam edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri Ege’de, Doğu Akdeniz’de ülkemizin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) hak, alaka ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası’nda uluslararası garanti ve ittifak antlaşmaları doğrultusunda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecektir. Türkiye'nin ve KKTC'nin Doğu Akdeniz’den adeta dışlanarak bölgedeki doğal kaynakların paylaşılmasına yönelik girişimler kesinlikle kabul edilmeyecektir" dedi.
Son dönemde kamuoyunun gündemine gelen NAVTEX mesajlarına ilişkin ise "Bu mesajlar, seyir tehlikelerinin denizcilere ulaştırılmasını sağlayan bir seyir emniyet hizmetidir. Bu hizmet, dünya üzerindeki 21 ayrı seyir bölgesinde uydu haberleşme sistemleri ve yer istasyonları ile sunulmaktadır. 2009 yılında deklare ettiğimiz NAVTEX servis sahalarımız dâhilindeki seyir uyarılarını; Samsun, İstanbul, İzmir ve Antalya’da bulunan dört istasyondan Türkçe ve İngilizce olarak yayınlamaktayız. Ancak bazı yayınlar, Yunanistan ve GKRY tarafından, uluslararası hukuka aykırı bir takım mesnetsiz iddiaları desteklemek maksadıyla, Türk NAVTEX servis sahası yetkisindeki bölgeleri de kapsayacak şekilde sistemin amacının dışında yapılmaktadır. Bu gibi durumlarda, bölgede yetkili NAVTEX istasyonumuz tarafından, düzeltici ve ikaz edici nitelikte NAVTEX’ler yayınlanmaktadır. Bu çerçevede, NAVTEX servis sahamız içerisinde uluslararası hukuka uygun olarak denizde can ve mal emniyetine yönelik sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz" denildi.
Milli ve çok uluslu tatbikatların icrasına salgından etkilenmeden devam edildiği, bu kapsamda 17-27 Ekim tarihleri arasında, mayın harbi unsurlarının birlikte çalışabilirliğini geliştirmek amacıyla, İzmir Körfezi’nde, NATO Deniz Mayın Grubu, Romanya, Bulgaristan ve ABD unsurlarının katılımıyla Nusret Tatbikatı, 18-21 Ekim tarihleri arasında Polatlı’da, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri unsurlarının katılımıyla Ateş Serbest Faaliyeti icra edileceği kaydedildi. Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunan silah ve sistemlerle gerçek mühimmatın da kullanılacağı eğitimlerle, silah sistemlerinin etkinliği, ateş gücü, personelin yüksek eğitim seviyesi ve kuvvetler arası koordinasyonun ortaya konulmasının hedeflendiği bildirildi. 26 Ekim – 06 Kasım tarihleri arasında ise Konya’da, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı unsurlarının katılımıyla, tehdit altında personel kurtarmaya yönelik Milli Anadolu Ankası Tatbikatı icra edileceği kaydedildi.
Ayrıca üstün nitelikli subay ve astsubayların yetiştiği Milli Savunma Üniversitesinin, 2020-2021 Eğitim ve Öğretim yılı faaliyetlerine salgınla mücadele tedbirlerine dikkat edilerek başlandığı kaydedildi.
FETÖ ile mücadelenin de ilgili kurumlarla koordineli olarak; yeni bilgi, belge ve veriler ışığında kararlılıkla sürdürüldüğü, bu kapsamda yürütülen soruşturmalar sonucunda 15 Temmuz 2016 tarihinden bugüne, toplam 20 bin 312 personelin TSK'dan ihraç edildiği, 4 bin 682 personel hakkında ise adli ve idari sürecin devam ettiği bildirildi
Barış Pınarı Harekatı bölgesinde 4 PKK/YPG'li teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.