Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, MSB Basın Halkla İlişkiler Tanıtım Subayı Deniz Yarbay Şebnem Aktop tarafından bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Aktop, Bakanlığın tüm birlik ve kurumlarının, ülkenin egemenlik ve bağımsızlığını korumak, kutsal vatan topraklarını, Mavi Vatan'ı, semaları ve 83 milyon vatandaşın güvenliğini sağlamak ile bölge ve dünya barışına katkıda bulunmak için her türlü gayreti gösterdiğini belirtti.
"Son bir ayda 8'i büyük, 23'ü orta çaplı olmak üzere toplam 31 operasyon icra edilmiş, 80 terörist etkisiz hale getirilmiştir"
diyen Aktop, Irak'ın kuzeyinde PKK'ya karşı mücadelenin Hakurk ve Haftanin bölgelerinde Pençe harekatları ile başarıyla icra edildiğini bildirdi.
Önce Pençe-Kartal, ardından Pençe-Kaplan Harekatı ile bölgede yıllarca teröristler tarafından kullanılan geniş bir alanda kontrol sağlandığını ve terör örgütüne büyük darbe vurulduğunu ifade eden Aktop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Pençe operasyonlarında bugüne kadar toplam 348 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Operasyonlar neticesinde güvenlik güçlerine teslim olan ve örgütten kaçan teröristlerin sayısında artış olduğu görülmektedir. Terörle mücadelemiz en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecektir. Diğer yandan, Irak Merkezi Yönetimi ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi arasında 9 Ekim'de imzalanan ve PKK'nın Sincar'daki varlığını sonlandırmayı amaçlayan anlaşma bölgedeki huzur ve istikrarın tesisi açısından önem arz etmektedir."
Aktop, hudut güvenliğinin sağlanması, teröristle mücadelede etkinliğin artırılması maksadıyla sınırlarda teknolojik vasıtalarla desteklenmiş fiziki güvenlik sistemlerinin tesis edildiğini, hudut birliklerinin imkan ve kabiliyetlerinin sürekli geliştirilerek sınır güvenliğinde etkin tedbirler alındığını anımsattı.
Yasa dışı hudut geçiş teşebbüsünde bulunan 9 bin 122 kişinin yakalandığına dikkati çeken Aktop, 46 bin 82 şahsın hududu geçmeden engellendiğini, bunlar arasından 41 terör örgütü üyesinin yakalandığını dile getirdi.
Suriye harekat alanlarında Mehmetçik tarafından teröristlerden temizlenerek güvenli hale getirilen bölgelerde huzur ve istikrarın devamını sağlamak için, mayın/EYP temizliği ile hayatın normalleşmesi için altyapı ve günlük hayatı destekleme çalışmalarına diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla koordineli olarak devam edildiğini anlatan Aktop, şu bilgileri verdi:
"İdlib ile ilgili 5 Mart 2020 ve akabinde yapılan mutabakatlar çerçevesinde bölgede yürüttüğümüz faaliyetler sonucunda gerginlik büyük ölçüde azalmış, büyük bir göç dalgası önlenmiş, yaklaşık 450 bin İdlibli evlerine dönmüştür. Sağlanan huzur ortamının ve geri dönüşlerin önümüzdeki günlerde devam etmesi için her türlü gayretin gösterilmesine hassasiyetle devam edilmektedir. Bu kapsamda, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sivil kayıpların ve yeni bir insani trajedinin önlenmesi, bölgede barış ve istikrarın sağlanması için bir taraftan üzerimize düşen sorumluluklarımız yerine getirilirken diğer taraftan da ulusal güvenliğimize tehdit teşkil eden hiçbir duruma müsamaha gösterilmeyecektir. Bu kapsamdaki gelişmeler, Rusya Federasyonu ile koordinasyon içerisinde yakından takip edilmekte birliklerimizin güvenliği için her türlü tedbir alınmaktadır."
Aktop, Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek ve denetlemek amacıyla Azerbaycan topraklarında Rusya ile bir ortak merkez oluşturulması için hazırlanan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin TBMM'de 17 Kasım'da kabul edildiğini anımsattı.
"Mehmetçik, Rusya ile kurulacak ortak merkezde ve bu merkezin icra edeceği tüm faaliyetlerde 1 yıl süreyle görev yapacaktır
" ifadesini kullanan Aktop, söz konusu merkezin kuruluş ve görev esaslarına ilişkin teknik detaylara yönelik görüşmelerin devam ettiğini, bölgeye sevk edilecek birliklerin hazırlıklarının tamamlandığını söyledi.
Türkiye'nin Libya'da BM tarafından tanınan meşru Milli Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı ikili anlaşmalar ve uluslararası hukuka uygun olarak Milli Mutabakat Hükümeti'nin davetine istinaden askeri eğitim, mayın/EYP temizliği, sağlık, insani yardım ve danışmanlık desteği vermeye devam ettiğini belirten Aktop, "Bu çerçevede, Tacura Müşterek Kara Eğitim Merkezi'nde 120 Libya Silahlı Kuvvetleri personelinin 9 hafta süreli temel muharebe eğitimleri tamamlanmıştır. 163 Libya Silahlı Kuvvetleri personelinin de 5 farklı alandaki eğitimlerine devam edilmektedir. Bugüne kadar Libya Milli Mutabakat Hükümeti'ne sağladığımız eğitim ve danışmanlık desteği ile önü açılan BM öncülüğündeki siyasi süreci destekliyoruz. Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Libya halkının ve Milli Mutabakat Hükümeti'nin yanında yer alacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Aktop, Yunanistan'ın Ege ve Doğu Akdeniz'de her alanda uluslararası hukuku tanımayan ve ihlal eden tutumunu ısrarla sürdürdüğüne dikkati çekti.
Ege Denizi'nde Yunanistan tarafından düzensiz göçmenlerin botlarına zarar verilerek hayatlarının tehlikeye atıldığını ve Türkiye sahillerine geri itildiklerine işaret eden Aktop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Belgeleriyle de kamuoyuna yansıyan söz konusu insanlık dışı uygulama, uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. AB Ombudsman Kurumunun bu zalimce ve yasa dışı geri itme uygulamasına karşı AB Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı (FRONTEX) nezdinde soruşturma başlatması, Yunanistan'ın hukuk tanımaz ve insanlık dışı uygulamalarının artık saklanamaz boyutlara ulaştığının en açık göstergesidir. Türkiye, uluslararası hukuktan doğan meşru haklarına dayanarak kendi kıta sahanlığında sismik araştırma faaliyetlerine devam etmektedir. Bölgede gerilimi tırmandıran, hukuki dayanaktan yoksun iddiaları, kesintisiz sürdürdüğü provokatif taciz ve ihlalleri, diyalog yerine sürekli üçüncü taraflara gitme yolunu seçen uzlaşmaz tutum ve eylemleriyle Yunanistan’dır.
Türkiye, uluslararası hukukun yüklediği sorumluluklar dahilinde kendi NAVTEX hizmet sahasında seyir yapan denizcilerin seyrisefain emniyetini sağlamak maksadıyla gerekli seyir ikazlarını yayımlamaktadır. Bölgede seyir yapan denizcilerin emniyetini sağlamaya yönelik bu hizmeti Türkiye, kendi NAVTEX hizmet sahasında kesintisiz ve eksiksiz olarak yerine getirmeye devam edecektir."
Aktop, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerle ilgili TSK tarafından Oruç Reis ve Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemilerine Akdeniz'de, Fatih sondaj gemisine ise Karadeniz'de refakat ve koruma görevinin icra edildiğine değindi.
Oruç Reis araştırma gemisinin faaliyetlerinin 29 Kasım'a kadar uzatıldığını bildiren Aktop, "Doğu Akdeniz'de en uzun kıyı şeridine sahip ülke olarak Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bölgedeki doğal kaynakların hakkaniyet çerçevesinde adil paylaşımından yanadır. TSK, Ege ve Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini korumaya, Kıbrıs Adası'nda barış ve güvenliğin teminatı olmaya devam edecek." diye konuştu.
Şebnem Aktop, koronavirüsle mücadele kapsamında Bakanlığa bağlı tüm birlik, karargah ve kurumlarında ilk günden itibaren alınan tedbirlerin kararlı şekilde uygulandığını vurguladı.
"Yerinde kal prensibi hassasiyetle uygulanmakta, harekatlarımızı etkileyecek faaliyetler hariç garnizonlar arası ya da garnizon içinde yer değişikliğini gerektirecek ziyaret, denetleme, konferans gibi toplu faaliyetlerin tümü iptal edilmiştir. Harekata yönelik faaliyetler haricinde esnek mesai uygulaması devam etmekte ve idari izinli personelin ikametgahından ayrılmaması hususu yakından takip edilmektedir. Yurt dışına çıkacak, birliğine yeni katılacak, izinden veya görevden dönen personele mutlaka sağlık muayenesinden geçirilerek PCR testi yaptırılmaktadır.
Nizamiyelerde ateş ölçümü ve HES kodu sorgulaması uygulamasına devam edilmektedir. Yemekhanelerde yemek saati esnetilerek yoğunluk azaltılmış, mesafe kuralına uygun olmayan mekanlarda yemek hizmeti paket, kumanya, hazır gıda ve benzeri şekilde verilmeye başlanmıştır. Ayrıca askerlik görevlerini yapmak üzere 23-25 Kasım 2020 tarihlerinde sevke tabi olan yükümlülerin sevkleri, 22-24 Aralık 2020 tarihine ertelenmiştir.
Terhislerin ertelenmesi gibi bir durum şu an için söz konusu değildir. 9-21 Kasım tarihlerinde sevke tabi olan bedelli yükümlülerin sevkleri ertelenmemiştir. Sevkleri ertelenmeyen bedelli yükümlüler için salgına yönelik her türlü tedbir, Sağlık Bakanlığı ile koordineli olarak alınmaktadır."
Aktop, TSK'nın alınan tedbirler sayesinde vaka sayılarının personel mevcuduna oranı itibarıyla dünyanın en az vaka görülen orduları arasında yer almaya devam ettiğini sözlerine ekledi.