Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Bir 30 yıl daha oyalanmaya tahammülümüz yok. Çözüm mekanizmalarının uluslararası saygınlıklarını kazanmaları için fırsat doğmuştur" dedi. Akar, "Ermenistan'ın Karabağ’ı işgali ve sivil katliamları karşısında suspus olanların sergiledikleri tavır tam bir iki yüzlülüktür" şeklinde konuştu.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Tersanesi tarafından Katar Deniz Kuvvetleri için inşa edilen silahlı eğitim gemisi AL-DOHA'nın denize indiriliş törenine katıldı.
Kaar Savunma Bakanı Halid Bin Muhammed El Atiyye, Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal’ın da katıldığı törende konuşan Akar, Ermenistan'ın saldırılarının ardından Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını geri almak için başlattığı harekata değindi.
Dünyada barış ve istikrarı tesis etmek için oluşturulmuş kuruluşların, karanlıklar içerisinde daha ne kadar kalacağını, dünyanın her geçen gün büyüyen sorunlarını daha ne kadar görmezden geleceğini soran Bakan Akar, şunları söyledi:
"Bu organizasyonlar, kuruluş gayesine uygun olarak güvenliği, istikrarı ve refahı insanlığın tamamına ne zaman yansıtacaklar? Ermenistan’ın 30 yıldır süren zulmü, işgali ve hala devam eden canilikleri karşısında ne zaman seslerini yükseltecekler? İşte o gün, bugündür. 30 yıldır Azerbaycan’ın öz topraklarının yüzde 20’sinin işgal edilmesine ses çıkarmayanların ateşkes çağrısı yapmak yerine, işgalci Ermenistan’ın Karabağ’ı terk etmesini sağlamaları, doğru ve daha hakkaniyetli olacaktır. Hocalı’da barbarlıkla çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce masum insanın katledilmesine, milyonlarca insanın evinden, yurdundan edilmesine göz yumanların Ermenistan’ı şımartmaktan vazgeçmeleri yerinde olacaktır. Azerbaycan’ın tüm diplomatik çabalarına rağmen, Ermenistan'ın Karabağ’ı işgali ve gerçekleştirdikleri sivil katliamlar karşısında sus pus olanların, bugün sergiledikleri tavır ise maalesef tam bir ikiyüzlülüktür."
Milli kahraman İbrahimov'u andı
İşgalci Ermenistan’ın Tovuz’un ardından sivil yerleşimlere saldırma cüretkarlığı ve küstahlığının, bardağı taşıran son damla olduğuna işaret eden Akar, "Ermenistan, son saldırısıyla masum siviller ve çocuklar da dahil olmak üzere can kardeşlerimizi şehit etmiştir." dedi.
Ermenistan'ın halen masum sivillerin bulunduğu bölgelere ateş açtığını vurgulayan Akar, şöyle konuştu:
"Gence kentinde, masum sivil halka karşı roket ve yasaklanmış mühimmatla yaptığı saldırı da Ermenistan’ın caniliğini, barbarlığını ve gerçek yüzünü en açık şekilde göstermektedir. Ermenistan savaş suçu işlemektedir. Bunun herkes tarafından bilinmesi gerekmektedir. Bu saldırganlık karşısında Azerbaycan, artık öz topraklarını Ermeni işgalinden kurtarmak, işgal altındaki halkının hak ve hürriyetini geri almak için harekete geçmiştir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri, kendi başına zaferi elde edebilecek, işgal altındaki öz topraklarını kurtaracak azim ve kararlılığa sahiptir ve buna muktedirdir. Azerbaycan ordusunun her bir neferi de birer Mübariz İbrahimov olarak ondan ilham alarak, onun gibi cesur, onun gibi kahramandır. Vatanı için seve seve canını feda etmekten çekinmeyeceklerdir. Ermenistan, yalan ve iftiraları bırakıp terör örgütleriyle asıl kendisi iş birliği yapmayı kesmeli, bu teröristleri ve paralı askerleri göndermeli, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından derhal çekilmelidir."
"Sorun şimdi ve hemen çözülmelidir"
Bir 30 yıl daha oyalanmaya tahammülün olmadığını belirten Akar, şunları kaydetti:
"Sorun şimdi ve hemen çözülmelidir. Dolayısıyla sorunu çözmek için oluşturulmuş mekanizmaların da uluslararası saygınlıklarını kazanmaları için bir fırsat doğmuştur. Bunu kullanmalarını bekliyoruz. Her zaman ve her yerde gururla ifade ettiğimiz gibi Azerbaycan’ın derdi bizim derdimiz sevinci bizim sevincimizdir. Türkiye olarak 'iki devlet tek millet' anlayışıyla bugüne kadar kederde ve kıvançta can kardeşlerimizin yanında olduk. Bundan sonra da Azerbaycan’ın haklı davasında, kendi öz topraklarını geri kazanma mücadelesinde sonuna kadar yanında olmaya devam edeceğiz. Binlerce yıllık şanlı tarihi boyunca her türlü musibetten alnının akıyla çıkmayı başarmış, her zorlukta en doğru kararı vermekte bir an bile tereddüt etmemiş asil milletimiz, bu mücadeleden de başarıyla çıkacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle saldırılarda şehit düşen kardeşlerimize Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar, Azerbaycan halkına da başsağlığı diliyorum."