Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Gazeteci Nuran Çakmakçı'nın Instagram hesabından yapılan canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı. Bakan Selçuk'un doğum gününü kutlayan Çakmakçı, Selçuk'a yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı nasıl bir koruma yöntemi izlediği sorusunu yöneltti.
YKS ve LGS sınavlarıyla ilgili durumun ne olacağı yönündeki sorusuna Selçuk, "Bizim konumuz Milli Eğitim olarak LGS'dir. YKS, YÖK ile ilgili. Pazartesi akşam, bununla ilgili bir açıklama olacak. Bu mesele, eskiden olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığının kendi içinde hemen karar verdiği ve bir şekilde tamamlandığı bir süreç değil. 7 Haziran'ı Milli Eğitim Bakanlığı kendi belirledi. Artık bu kararlar, birçok bakanlığın birlikte istişare ederek bazı görüş alışverişlerini yaparak karar vermesi gereken bir şey. Bu durum olağanüstü bir durum. Bilim Kurulu ne diyecek? Sağlık Bakanlığının elindeki tablo nedir? Diğer sektörlerdeki durum nedir? Bütün bunları ele alarak verilmesi gereken bir karar. Pazartesi günü yapılacak toplantının sonunda ortaya çıkan tabloyla ortaya çıkacak." karşılığını verdi.
Bazı ülkelerin sınavları stadyumda yaptıklarının, Türkiye'de de ailelerin sınavlarla ilgili endişelerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Selçuk, şöyle devam etti:
"Bizim okullarımız açık. Öğretmenlerimiz hazır, her türlü imkanımız var ama açmıyoruz. Niye açmıyoruz? Çocuklarımızı riske atmak istemediğimiz için açmıyoruz. Biz LGS sınavında bir riski göze alır mıyız? Asla almayız. Kendimizi hazır hissettiğimizde her bir çocuğumuzun bize emanet olduğunu, onun sağlığından bizim sorumlu olduğumuzu, hiçbir çocuğumuzu riske atmak gibi bir sıkıntının içinde olmayacağımızı toplumun bilmesi lazım. Bu yüzden de bir sınav nasıl yapılır?
Öğretmenlerimizden, il müdürlerimizden, ilçe müdürlerimizden somut olarak simülasyonlar istedik. Filanca ilçeyi pilot olarak alalım. Bu ilçeye kaç öğrencimizi nasıl yerleştiriyoruz, ne tür sorunlar çıkıyor, bunu nasıl çözüyoruz? Endişe etmesinler. Bununla ilgili Bilim Kurulunun önerilerini dikkate alarak çocuklarımızın sosyal mesafesi ne olmalı? Ne şekilde bir yaklaşım olmalı? Bununla ilgili konuşmalar sürüyor. Problem yok. LGS'nin yapılmaması söz konusu değil."
Bakan Selçuk, telafi eğitimlerinin nasıl yapılacağı konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:
Bakan Selçuk, çocukların ihtiyaçlarına göre bir araştırma yaptıklarını ifade ederek şöyle konuştu:
"Çocuklarımızın ölçme ve değerlendirme açısından ihtiyaçları nedir? Önümüzdeki süreçte de ölçme değerlendirme çalışmaları yapılacak. Bu çalışmalar sonucunda bizim tablomuz nedir? Buna baktığımızda şu kadar bir eğitime ihtiyaç var diyebileceğimiz. Bunun süresi kaç hafta olur? Çocuklarımızın ilçe ve il düzeyindeki bölgesel farklılıklar da söz konusu olmak kaydıyla eksiklerini tamamlaya dönüktür. Her hafta il müdürlerimizle toplantı yapıyoruz. Öğretmenlerimizle destan yazıyorlar. İl müdürlerimizle şunu konuşuyoruz. Telafi bölgelere göre değişir. Telafi ihtiyaçları konusunda çalışmaları devam ettiriyoruz. Bölgesel ihtiyaçlar dikkate alınacak."
Okullar açıldığında koronavirüse karşı nasıl bir önlem alınacağı konusuna değinen Selçuk, çocuklara test yapılması, maske kullanımı, sosyal mesafe gibi durumların hekimlerle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Koronavirüs gibi salgın hastalıkların müfredat içerisinde yer alıp almayacağına ilişkin soruya ise Selçuk, "Korona aslında bir genel tablo dünya açısından. Biz LGS'de örnek sorular yayınlıyoruz. Yeni nesil soru yazmak uzmanlık istiyor. Türkiye'nin en yüksek bilgi birimine sahip uzmanlar soru hazırlıyor. Bu sorular koronayla ilgilidir. Temizlikle, özdenetim, stresle baş etme bu tür durumlarda kendimizi korumanın yollarıyla ilgili biz bu içerikleri sistemin içerisine yediririz." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, sınıf geçmenin nasıl olacağına ilişkin şu bilgileri verdi:
Birinci dönemde devamsızlıktan kalmayan çocukların notunun geçerli sayılacağını bildiren Selçuk, "Bu isterse üniversite sınavına girecek lise son sınıf öğrencisi için olsun. Sorumluluk sınavlarının yapılması suretiyle çocuğumuzun eksiğini giderir, hak kaybını önleriz. Sonra eksikliklere bakarız, neler yapabiliriz diye çalışıyoruz. Temel eğitimde de bu böyle. Veli sınıf tekrarı isterse gelişimsel olarak fırsat tanımak isterse bu da olabilir." ifadelerini kullandı.
Selçuk, "Bu bir maraton koşusu. Biz yolda telafiyi sadece üç, beş haftalık bir mesele olarak görmüyoruz. 2020-2021 yılının tamamının hem normal eğitim düzenini sürdürmek hem de telafinin tamamlanması ile ilgili olarak bakıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının ardından başlayan uzaktan eğitim sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk, dünyanın hiçbir ülkesinde bütün öğrencilerin dijital eğitime alınmasının mümkün olmadığını dile getirdi.
Türkiye'nin bu konuda daha önce yaptığı yatırımların avantajını gördüğünü bildiren Selçuk, "Türkiye, hem Fatih Projesi'ndeki bazı yatırımlardan dolayı hem de son bir sene içindeki uzaktan eğitime yönelik hazırlıklardan dolayı bir avantaj kazandı. Biz hep şunu söyledik. 'Gelecekteki eğitimsel paradigma dönüşüyor ve biz sadece sınıfın içerisinde bir eğitimle bu çocukları hayata hazırlayamayız.' Dolayısıyla bir lise öğrencisi gerekirse uzaktan eğitimle dünyanın herhangi bir ülkesinde veya Türkiye'den aldığı bir dersi, sertifikayı saydırabilir ve biz onu ders olarak karne notuna koyabiliriz. Her dersi yüz yüze, sınıftan almak gerekmiyor. Bazı dersleri uzaktan alabilir." diye konuştu.
Selçuk, göreve geldiğinden bu yana meslek liseleriyle ilgili büyük çaplı değişiklikler yaptıklarını bildirdi. Meslek liseleri için daha önce hayata geçirilen uygulamaların yaşanan sürece katkı sağladığını aktaran Selçuk, "Biz bu altyapıyı oluşturduğumuz için kriz olur olmaz hemen bir hafta içerisinde bu okullar birdenbire hazırladığımız altyapı ve yaklaşımla gerçekten destan yazdılar. Ben, bütün öğretmenlerime, öğrencilerime teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Daha önce 18 Mart'ta atamaları gerçekleştirilen ancak göreve başlayamayan öğretmenlerle ilgili soru üzerine Selçuk, "Şu anda bu öğretmenlerimizin okulu yok, bu öğretmenlerimizin öğrencisi yok, sınıfı yok. Böyle bir durumda bizim öğretmenlerimizi fiili olarak, salgın döneminde okula başlatma imkanımız yok. Durum o kadar net ki okullar açıldığında göreve başlayacaklar. Asla bir hak kaybı söz konusu olmaz." açıklamasını yaptı.
Suriyeli Çocukların Türk Eğitim Sistemine Entegrasyonunun Desteklenmesi Projesi (PIKTES) kapsamındaki öğretmenler hakkında da değerlendirmede bulunan Selçuk, bu öğretmenlerin yaklaşık 1,5 ay sorun yaşadığını ifade etti.
PIKTES öğretmenlerinin sorununun kısa süre önce çözüldüğünü kaydeden Selçuk, "Kadrolu öğretmenliğin bir sınavı var. Sınava kim girer kazanırsa o, öğretmenliği alır." diye konuştu.
Bakan Selçuk, yaşanan salgın sürecinin kriz olarak değil fırsat olarak görülmesi gerektiğini dile getirdi. Süreç içerisinde öğretmenlerin dijital becerilerinin ve topluma katkılarının arttığını kaydeden Selçuk, Vefa Sosyal Destek Gruplarında görev alan öğretmenlerin toplum adına büyük bir sorumluluk üstlendiğini sözlerine ekledi.