Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
"Denizli, Kahramanmaraş, Mardin, Yozgat, Eskişehir, Erzincan, Edirne, Kars, Sinop Hatay. Sokak sokak, ev ev Türkiye. Ülkemin dört bir yanı. Ülkemin bütün insanı. Bir virüs dünyayı tehdit ediyor. 185 ülkede 8 milyara yakın insan her gün hastalığa yakalanları endişe içerisinde bekliyor. Korkunun büyük olduğunu söylemeye gerek yok. Bilim bugün için büyük vaatlerde bulunamıyor.
Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var; yakalanmamak. Pek çok hastalık bizim kontrolümüz dışında kalan faktörlerle ilişkili. Durumu kabullenmemiz zor değil. Koronavirüs karşısında irade sahibiyiz. Dostlarımızla bir araya gelip gelmemekte, tokalaşıp tokalaşmamakta irade sahibiyiz. Kalabalık içine girip girmemekte, dışarı çıkıp çıkmamakta, temastan uzak durup durmamakta irade sahibiyiz. Temizliği virüse karşı kalkan gibi kullanmakta irade sahibiyiz.
Devlet bu mücadelede yaptırım gücü olan bir kılavuzdur. Mücadeleyi organize eden güçtür. Uygulama bize bağlıdır. Hiçbir sağlık kurumu, hekim virüsün size bulaşmasını önleyemez. Bunu siz evinize çekilerek, gerekli durumlarda maske takarak, temastan kaçınarak önleyebilirsiniz. Bu mücadelede devletimizin güçlüdür. Başka ülkelerle kıyaslanmayacak şekilde güçlüdür.
Ülkemin sevgili gençleri, insan sayısının arttığı ortam riskin arttığı ortamdır. Caddeler, meydanlar, kapalı mekanlar sosyal mesafenin korunamadığı ortamlardır. Sizinle bir ağabey olarak konuşmak istiyorum. Risk altına giriyorsunuz. Belki hasta olmuyorsunuz ama öldürücü bir virüsün taşıyıcısı oluyorsunuz.
Hastalığa ve hatta daha büyük acılara eşlik etmeyin. Dışarıda bir dünya var ama biraz kendi dünyanıza çekilin. Mustafa Kutlu'yu, Tolstoy'u okuyun. Sinemanın baş yapıtlarıyla tanışın. Bugünler kendinize yatırım olsun. Yaşı bana yakın olanlara, benden büyüklere birkaç şey söyleyeceğim. Virüs genç, orta yaşlı, yaşlı ayrımı yapmıyor. Farkında olmadığınız hastalık varsa virüs onu ortaya çıkaracak ve tedavi ummadığınız kadar zor olacaktır. Şu sıralar büyüklerimizin ziyaretine gitmek sakıncalı. Telefon sohbetlerinizi daha uzun tutabilirsiniz. Sevdiklerimizi, yakınlarımızı biraz özleyelim. Tedbirleri sıkı sıkı tutarsak bu özlem uzun sürmeyecek.
Çocuklarımızla ilgili söyleyeceklerim var. Ben çocuk doktoruyum. Artık oyunları evde oynuyoruz. Dışarıya çıkmak yok, misafir gelirse sarılmak, el öpmek yok. Sevgimizi, saygımızı uzaktan gösteriyoruz. Arkadaşlarla yine görüşüyoruz ama görüşmeler telefonla. Okullarımız koronavirüs sebebiyle tatile girdi diye bir kanı var. Bu yanlıştır. Çocuklarımızın eğitimi devam ediyor. Eğitimin bir süreliğine internet ve televizyon üzerinden veriliyor.
Uygulamayı lütfen tatil olarak görmeyin. Çocuklarınızın da konuyu öyle anlamalarını önleyin. Derslerinden, arkadaşlarından geri kalmasınlar. Verilen ara uzatılacak sayın bakanım birazdan söylemiş olacak. Çocuklarımızın sağlığı konusunda endişeli olmayın, evlerde güvendeler. Dışarı çıkmamalarına dikkat edin. Herkesin dikkatine ihtiyacım var.
Koronavirüs salgınında ölüm oranı düşük ama hastalığı ağır geçirmesek de herhangi birimiz ummadığımız kadar ölüme yol açabiliriz. Sağlıklı biri başkası için ölüm sebebi olabilir. Başkalarının hayatının bizim hayatımız kadar değerli olduğunu unutmamalıyız. Virüsün yol açacağı sonucu bilemeyiz. Sigara içiyorsak asla bilemeyiz. Sigaranın tahribatının ortaya çıkması bu hastalıkta an meselesi olabilir.
Israrlı uyarılarımız karşılığını uygulamada tam gösterebilseydi üzüntülerimizi, kayıplarımız daha az olacaktı. Aramızdan ayrılanların sayısı çok daha az olacaktı. Baştan gösterdiğimiz kendimizi koruma refleksi bizi her şeye rağmen avantajlı kılıyor. Bu salgında her şey mümkün, ihtimal dahilinde. Başka ülkelere benzememek için tek tek her birimiz konuyu onların aldığından kat kat fazla ciddiye almalıyız.
Anneler, babalar, çocuklar, gençler, büyükler sizi imkansız olanı yapmaya davet etmiyorum. Çok basit tedbirleri uygulamaya davet ediyorum. Tedbirlerde sıkı olmaya davet ediyorum. Unutmayın aldığımız tedbir kadar güçlüyüz. Unutmayın hayat eve sığar.
Kamuoyunun bundan sonraki dönemde daha kolay ve net bilgisini almak üzere söylemek istiyorum. Her gün çıkan vaka sonuçlarını bildirmeye çalışıyoruz. Bundan sonraki dönemde düzenli bir şekilde toplam hasta, test, kaybettiğimiz vaka, yoğun bakımda olan hasta, entübe hasta sayısını ve iyileşen hasta sayısı olmak üzere dijital ortamda her gün güncellenerek kamuoyuyla paylaşmış olacağız.
İkinci bir tabloda günlük olan değişimi, test sayısı, vaka sayısını, kaybettiğimiz vaka sayısını güncel olarak bunu her gün kamuoyuyla paylaşacağımızı söylemek istiyorum. Erken dönemde ilk vakalarımız olan iki hastamızın bilgisini vermek istiyorum. Bir hastamız 65 yaşındaydı dün itibarıyla taburcu oldu, bir hastamız 60 yaşındaydı bugün itibarıyla taburcu oldu. Yoğun bakım şartlarında olan hastalarımızın da iyileşme şartlarını söylemiş oluyorum. Erken dönemde müdahalenin yapılmasının önemli olduğunu, bulaşıcılığın, temasın minimalize edilmesi gerektiğini, herkesin evine hatta odasına kendisini izole ederek bir dönem için bunu sağlamasını hatırlatmak istiyorum.
"Biz yaklaşık 1 saat kadar önce sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında toplantıya başladık. Bakanlık olarak Bilim Kurulumuzla beraber meseleyi etraflıca tartışma fırsatı bulduk. Bakanlık olarak meseleye nasıl baktığımızı, ne tür beklenti ve ihtiyaç doğduğunu paylaşma fırsatımız oldu.
Mesele dünya tarihinde ilk karşılaşan bir problem. Biz meseleye tamamen pedagojik olarak bakıyoruz, çocuklarımızın sağlığı birinci referans noktamız. Eğitimsel olarak ortaya çıkan ihtiyaçları da dünyadaki belli başlı ülkeleri günlük olarak izleyerek tespit etmeye çalışıyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı televizyon yoluyla uzaktan eğitime başladı. Bu hafta test haftamızdı. Önümüzdeki haftadan itibaren çok daha kaliteli, dolu dolu eğitime devam edeceğiz. En kısa zaman içerisinde yüz yüze eğitimle telafi çalışmalarımız devam ediyor. Telafimizin nasıl olacağı Bilim Kurulumuzun doğrudan önerileriyle ilgili. Eğitimde elbette kayıplar, eksikler olacaktır. Bütün anne babaların müsterih olmasını isterim.
Çocuklarımızın her türlü eğitsel ihtiyaçlar ve sınavların tamamlanması konusunda her türlü senaryoya hazırız. Bu yolculuğu ve koşuyu yürüteceğiz inşallah. Gereğini yapacağından endişesi olmasın hiç kimsenin.
Bilim Kurulun önerisiyle evde eğitim sürecini bir müddet daha uzatma ihtiyacı doğdu. 30 Nisan tarihi ortaklaşa bir kararla ortaya konuldu. 30 Nisan'a kadar okullarımızın tatil olması, uzaktan eğitim devam etmesi konusunda karar söz konusu. Daha da çalışmalarımızı zenginleştirerek gereken her türlü ihtiyacı karşılaşacağız. Sınav vesaire hususlar gibi zaman zaman kamuoyunu bilgilendirme durumumuz söz konusu olacak. Anne ve babalarımızın çocuklarımızın sağlığı konusunda dikkatli olduğunun farkındayım. Ruhsal sağlık da çok önemli. Televizyon yayınlarında bunu dikkate alan çalışmalarımız artacak.
Soru: Okullar 1 aydan fazla uzatıldı. Ücretli öğretmenler Türkiye'de 80 binden fazla. Onların ücreti konusunda çalışma var mı? Sağlık Bakanı size de bir sorum olacak. Muhalefet sokağa çıkma yasağı istiyor. Bir çalışma var mı?
Bizim getirdiğimiz ilaç miktarı 1250 kutuydu, 3750 kutu siparişi verildi. Bu arada faydasının olup olmadığını görmek istiyoruz. 83 milyonun test yaptırması gerekmiyor. Dünyada böyle bir uygulama yok. Çünkü testi yaptırdığınızda negatif çıkabilir, kendinizi daha rahat ve özgür hissedebilirsiniz ama üç gün sonra pozitif çıkabilir ve başka insanlara bulaştırabilirsiniz. Herkes kendisini virüs taşıyıcısı gibi hareket ediyor olmalı. Bu son derece önemli. Eğer test negatifse bu olmayacağı anlamına gelmez, üç beş gün sonra tekrar pozitif çıkabilir. O nedenle 14 günü önemsiyoruz.
Testin kimlere yapılmasına dair Bilim Kurulu sürekli bunun algoritmasını değiştirerek bugünlere geldi. Başta Çin, İran, İtalya ve yurt dışıydı. Devamında ateş, öksürük yakınması olan neredeyse herkes, solunum sıkıntısı olan zaten herkes. Dün İstanbul'da bir hastanemizde kuyruklar oluştu. Bu doğru yaklaşım tarzı değil. Ancak testi hekim uygun görürse yaptırabilir olmalıyız. Birinde pozitif çıktıysa kiminle temas ettiyse o kişileri taramak istiyoruz. Ancak o şekilde yayılımını önleyebiliriz. O taramayı da yine eğer semptomu varsa test yapılır, yoksa en az bu süreçte 7 gün hatta gerektiğinde antikor testi yaptırabilir, hatta PCR testi yaptırabilir. O kişilerin kendilerini izole etmelerini istiyoruz.
Pandemide bildirilmesi gereken bir hastalık ise bunu bildirmek zorundalar. Biz bu testi yapabilecek merkezlere yetki vermiş oluyoruz. Bu dönemi istismar etmek isteyen, korsan çalışmak isteyen birtakım laboratuvarlar olursa lütfen bize bildirin, gereğini yapalım. İstanbul'da bir laboratuvarı bizzat arayarak asla ücret alınmasını söyledim. Yapan olursa lütfen haberimiz olsun. Ayrıca maalesef bu dönemde birtakım algıları oluşturmak isteyenler az da olsa olduğunu görüyoruz. Bayılan, anında kaybedilen, düşen dört beş vaka dün sosyal medyada servis edildi. Kimisi geçen aydan olan, kimisi alkol alan. Öncelikle mevsimsel grip gibi başlayan devamında solunum sıkıntısı ve yoğun bakım şartlara ihtiyaç gösteren süreç içerisinde ilerler. Bu hastalık anında düşmeyle, ölümle sonuçlanabilir bir seyirle gitmiyor. Bu tip şeylere asla inanmayın. Bu anlamda bu algıyı oluşturmak isteyenlerle ilgili yasal çerçevede ilgili birimler devrede.
Kamu, üniversite hastanelerimize maske, gözlük, tulum dahil olmak üzere Gazi Üniversitesi bugün yine vermek üzere. Bugün özel sektör bu noktada çok zorlandıklarını ifade ettiler. Yine biz aracılık ederek hangi fiyattan alıyor isek o rakamla özellikle hiçbir şey ilave etmeden özel sektöre de vermeyi başlatmış olduk. Önümüzdeki günlerde istismar edenlere asla fırsat vermeyeceğimizi, hekim ve sağlık çalışanlarımızı bu anlamda malzemesiz bırakmama noktasında kararlı olacağımıza emin olun. Hür türlü imkanı zorlayacağıma siz de inanın. N95'i herkes kullanmamalı. Nerede kullanılacağını Bilim Kurulu algoritmayı geliştirmiş durumda. Özellikle yoğun bakım hastasının kullanılması gerektiğini biliyoruz. Normal cerrahi maskenin önemli olduğunu ve kullanmak zorunda olan hekim arkadaşlarımıza da N95'i asla eksik bırakmamak noktasında çaba içerisinde olduğumuzu, önümüzdeki günlerde daha yoğun malzemenin olacağını, eksiklik oluşturmayacağımızı ısrarla ifade etmek istiyorum. Özel sektörün de taleplerini alıp bunu vermeyi düşünüyoruz. Üreticilerimiz ve satıcılarımız şu dönemde asla farklı bir yaklaşım içine girmiyor olmalıdırlar. Biz sağlıkçılarımızı asla malzemesiz bırakmak istemiyoruz,bunun içi de her türlü kavgaya hazır olduğumuzu bildirmek istiyoruz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün kabine üyeleriyle yaptığı telekonferans görüşmesi kapsamında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a, uzaktan eğitim sürecine ilişkin son kararın Bilim Kurulu tarafından verilmesi gerektiğini iletmişti.