Grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hatay'daki orman yangınına yönelik olarak "Bunlar ateşin değil, iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları oldukları meçhul olan bu şerefsizlerin bir an önce yakalanması ve hesaba çekilmesi en acil hukuk ihtiyacıdır" dedi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun erken seçim söylemlerini eleştiren Bahçeli "CHP Genel Başkanı'nın seçim istediği sipariştir, hezeyandır. Sana bakıp bakıp üzülüyorum. Seçimi boşver. Söz gümüşse sükut altındır. Sükut et de biraz kazan" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Siyasi tansiyon şuursuzlar eliyle yükseltiliyor. Seçim beklentileri ve ekonomik spekülasyonlar zilletin ana aktörü tarafından kullanılmaktadır.
Dağlık Karabağ'da Ermenistan'ın mezalimi dehşet saçarak devam etmektedir. KKTC'deki Cumhurbaşkanı seçimi tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Bölücü terör örgütü ve yandaşları yine ateşle oynamaktadır. Covid 19 salgınının neden olduğu belirsizlikler yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu kapsamda dünya yeniden alarma geçmiş, kısıtlamalar başlamıştır.
3 Kasım 2020 ABD Başkanlık seçimine katılacak adaylar, son kozlarını masaya sürerken, bu nedenli siyasi gelgitler, bölge ve dünya siyasetine çok yönlü tesir etmektedir. Türkiye-Fransa, Türkiye-Yunanistan kırılgan ilişkileri irtifa kaybı yaşamaktadır.
Suudi Arabistan ve BAE'nin işbirlikçi ve Türkiye karşıtı politikaları derinleşmekte, Türk mallarına yönelik ambargolar uygulanmaktadır.
"İBLİSİN ÇOCUKLARI!"
İhanet ateşi ile küle dönen vicdanlar yeşili tanımaz. Orman havadır, orman hayattır, orman yurttur. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kasteden toprağa, toprağa kasteden vatanda kastetmiştir. Hatay Belen'de çıkartılan yangın, rüzgarın da etkisiyle yerleşim yerlerine sıçramıştır. Ardından İskenderun ve Arsuz'a kadar yayılmıştır.
"AYDIN MÜSVETTELERİNİN TEPKİSİNİ DUYAN OLDU MU?"
- Aydın müsvettelerinin tepkisini duyan oldu mu? CHP Genel Başkanı'ndan ses çıktı mı? Kılıçdaroğlu şereften ne anlıyor, hayata ve doğaya kast eden teröristlerin başı Demirtaş ile kahvaltı rezervasyonu yapanlar, sorarım size nasılsınız, iyi misiniz?
Geçtiğimiz hafta Ağrı Doğubayazıt'ta şehit düşen Jandarma Astsubay Emre Dokumacı'nın annesine, babasına, nişanlısına ne diyecekler? Ne anlatacaklar? Onların gözlerine hangi cesaretle bakabilecekler. Teröriste terörist diyemeyen bize göre teröristtir. Demokrasi ve ekoloji mücadelesi birbirinden koparılamaz.
ERMENİSTAN'IN SALDIRILARI
Türk milletini hedef alan tehditlerin dozajında hiçbir zaman hafifleme olmadı. Bugün maruz kaldığımız sorunların tarihi kökleri olduğuna dair kuşkumuz yoktur. Yurt tuttuğumuz bu topraklar üzerinde tereddüt edenlerin sözünü keserler. Ecdadımız ne dediyse, hangi zorluklarla muhatap kaldıysa bugünlerde de aynısını yaşıyoruz.
Akdeniz'deki gergin atmosfere bakın, Dağlık Karabağ sorununa odaklanın, Ermenistan emperyalizmin kurduğu devlettir. Büyümek için, büyümek sadece ve sadece kanser hücresinin özelliğidir. Ermenistan kanser hücresidir. Masumları öldüren Ermenistan, işgalci ülke Ermenistan. İki ülke arasındaki ateşkes çağrıları, masa kurma önerileri Dağlık Karabağ davasını kilitlemekten başka manaya gelmemektedir. Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi. Konu bağımsızlık onurudur.
"PAŞİNYAN'IN SÖZLERİ ZÜĞÜRT TESELLİSİ"
- Terörist Ermenistan, Dağlık Karabağ'dan çekilmeden silahları indirmek, ateşi dindirmek cinayetlerin meşrulaştırılmasıdır. Dağlık Karabağ Türk'tür. Paşinyan'ın sözleri züğürt tesellisidir. İlk saldıran Ermenistan'dır. Zoru gören Ermenistan, sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir. İnsan hakları savunucuları dillerini yutmuş, utanmadan üç maymunu oynamışlardır.
"DAĞLIK KARABAĞ SAHADA ERMENİSTAN'IN KAFASINA VURA VURA ALINMALIDIR"
- Moskova'da kurulan masada çözümsüzlük hali görülmüştür. Dağlık Karabağ'daki 72 saatlik insani ateşkes üzerinde uzlaşmaya varılmıştır. Bize göre bu bir tavizdir. Pamuk ipliğine bağlı ateşkesi ihlal eden Ermenistan'dır. Katil ile pazarlık, kurşun olarak, füze olarak, bomba olarak fatura edilmiştir. Çare yoktur, çözüm kalmamıştır, Dağlık Karabağ masada değil, sahada terör devleti Ermenistan'ın kafasına vura vura alınmalıdır.
Ermenistan, amasız, önkoşulsuz işgal ettiği topraklardan çekilmelidir. Bakü'yü hedef yapanlar bir gece ansızın Erivan olacağını bilmelidir. Bizden söylemesi, Türk beklenendir, özlenendir.
KIRGIZİSTAN'DAKİ KARIŞIKLIKLAR
Kırgızistan'da alevlenen toplumsal istikrarsızlık manidar ve kaygı vericidir. Sokak eylemleri, seçimlerin iptali bölgesel huzur ve barış arayışlarını zedelemektedir. Orta Asya'da genişleyen kutuplaşma, adaletli seçim taleplerinden öte anlamlar içermektedir. Dağlık Karabağ'ı karanlığa iten, enerji jeopolitiğinde oyun kuranlar Kırgızistan'da devrededir. Renkli devrimler kuşağının fay hattında yaşananların taban bulması gizli bir amaçtır. Paşinyan'ı finanse edenlerle Orta Asya'yı kaosa sokmak isteyenler tanıdık, bildiktir.
Bu süreçte Doğu Türkistan meselesinin tekrar gündeme getirilmesi tesadüf değildir. MHP, karanlık mahfillerde hazırlanıp servis edilen senaryoların kirli akıntısına kapılmayacaktır. CHP, Uygur Türkleri konusunda bize parmak sallayamaz. Onlar Moskova yolu gözlerken, bizler turan ülküsüyle Türklüğün muzaffer günlere ulaşması için fikir mücadelesi veriyoruz.
"BE HEY SEROK: SÖYLESEM ANLAMAZSIN, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL"
"KILIÇDAROĞLU, SANA BAKIP BAKIP ÜZÜLÜYORUM"
CHP Genel Başkanı'nın seçim istediği sipariştir, hezeyandır. Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu erken seçime karşı olduğunu söylüyordu. Kim aklına girdi, kimin dolduruşuna girdi.
Her şeyin vakti var, beklemesini bil. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Seçim derdine düşme. Bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, seçimlerin zamanında yapılmasından, 2023 yılı Haziran ayında yapılmasında kararlıdır. Erken seçim boşuna nefes israfıdır. 2023'te adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.