TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında yaptığı toplantıda şehitler içine saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Kahraman, daha sonra İstiklal Marşı'nın diğer 8 kıtasını okudu.
Marş okunmasından sonra Meclis Başkanı Kahraman konuşma yaptı:
"Bütün millet olarak tek vücuduz. Milletimizi temsil eden herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.Yargıtay Başkanı ve yargı mensupları, yabancı misyon şefleri burada ve biz milletvekilleri olarak, hiçbir parti farkı gözetmeksizin yekvücut olarak buradayız. Danıştay üyelerimiz teşrif etmişler. Milletimize bunu yaşatanlar müstehak cezaya çarptırılacaktır. Ülkemizin kendisine yakışır bir duruş sergilemesi bazı güçleri rahatsız etmektedir. Meclisimiz de dahil olmak üzere birçok kamu binası saldırıya maruz kalmıştır. Meclisimize bomba atılmıştır. Silahları, devlete ve millete yöneltmişlerdir. Milletin büyüttüğü, beslediği, silah verdiği unsurlar milletin kalbine silahı dayamıştır. Bütün milletimize geçmiş olsun diyorum. Bu bir tür terördür. Kalkışma başarılı olamamıştır. Milletimizin kararlılığı, emniyetimizin ve askerlerimizin basiretiyle galip geldik. Devlet bu olayın sorumlularının çıkmasını inşallah sağlayacaktır. Sağlamak için elinden geleni yapacaktır. Bugünler de geçecektir. Birlikte olunca kolaylık vardır. Dün akşam TBMM burada bir demokrasi nöbetinde bulundu. Parti farkı gözetmeksizin aynı duyguyla birarada olundu. AK Parti, CHP ve MHP yetkilileri buraya geldi. HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bu toplantıya katılacaklarını her türlü darbeye karşı olduklarını belirttiler. Saldırganlar tarafından öldürülen tüm vatandaşlarımıza rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyorum. Birlik ve beraberlik zamanıdır, yaraları sarma zamanıdır. Egemenlik millete aittir. Bunu değiştirmeye kimsenin gücü ve hakkı olmayacaktır. Güvenlik güçlerimiz de büyük bir gayret göstermiştir. Toplumumuz kısa bir sürede normal hayatına dönecektir. Bu geçici bir hadise olmuş ve kalkmıştır. Kısa zamanda bu yaraları saracağımıza inanıyorum. Türkiye demokrasiyi benimsemiştir, bunu değiştirmeye kimsenin gücü olmayacaktır. Bütün güvenlik güçlerimiz gayret göstermiştir, çok kısa bir zamanda toplumumuz normal hayatına dönecektir. Kısa zamanda bu yaralarımızı saracağımıza inanıyorum. Bir aradayız, dışarıda büyük bir kalabalık var. Bir bütünlük altında bu şanlı bayrağımız altında bir arada olmaya devam edeceğiz. Gazi Meclisimizin dik duruşuyla milli egemenliğe sahip çıktığı için saygılarımı sunuyorum. 15 Temmuz Demokrasi Bayramınızı kutluyorum."
"Gazi Meclis'in değerli başkanı, siyasi partilerimizin genel başkanları, yüksek yargının çok değerli başkanları, değerli misafirler, saygıdeğer milletvekilleri. Dün gece milletin bağımsızlığını, namusunu korumak için sokağa çıkan, tankların önünde kahraman olarak dikilen, o mübarek kanlarıyla milletin istiklalini muhafaza eden şehitlerimizi rahmetle, minnetle anıyorum. Hepsini bu yüce meclisin çatısı altından saygıyla, şükranla selamlıyorum. O kahramanların ailelerine sesleniyorum; üzülmeyin onlar peygamberlikten sonra en büyük payeye ulaştılar. O kahramanlar düne kadar sizin evlatlarınızdı, ancak bugün milletin evlatları olduklar. Türkiye Cumhuriyeti var oldukça isimleri yaşayacak. Yaralı kardeşlerimi selamlıyorum, acil şifalar diliyorum.
Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında, sokağı teslim alan aziz milletimi bu yüce meclisin çatısı altından yürekten selamlıyor, böyle bir milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum. Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan'a dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi parti genel başkanlarına dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Emniyet teşkilatımıza polislerimin alnında öpüyorum. Peygamber ocağı TSK'nın vatanını, milletini, bayrağını seven demokrasiye gönülden bağlı her personelinin alınlarından öpüyorum.
Darbe karşısında dünyaya örnek olacak bir duruş sergileyen medya temsilcilerimize özellikle teşekkür ediyorum. STK'larımıza sabaha kadar kesintisiz ezan ve sela okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerime teşekkür ediyorum. Bayraklarını alıp sokağa çıkan vatandaşlarıma, dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum.
Dün gece barikatları aşarak, tankları geçerek, kurşunları savuşturarak TBMM'ye geldiniz, ışıkları açtınız genel kurulu açtınız. Ya demokrasi ya ölüm diyerek bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırdılar bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başınızda hissettiğini biliyorum. Dünya demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz. Millet sokakta istiklaline sahip çıkarken, sizler de burada demokrasiye, milli iradeye sımsıkı sarıldınız. Bu tavrınızla tarih bu yüce meclisi bir kez daha yazdı. Türkiye'nin tarihini değiştirdiniz. Bir dayanışma, bir kardeşlik, bir işbirliği sergilediniz. Milletimizden sonra en büyük övgüyü bu gazi meclis hak ediyor.
Gazi Meclis 23 Nisan 1920 sonrası en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal kuvvetleri Polatlı'ya kadar gelmişti ama bu Meclis'e dokunmadı. 1960'ta Meclis ruhuna saldırsalar bile bedenine dokunamadılar. 1980'de Meclis bombalanmadı. 28 Şubat'ta Meclis'e dokunulmadı. Dün gece öyle pervasızca bir saldırı gerçekleşti ki ruhunu ve bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, asker kılığında teröristlerdir. Gözleri dönmüştü, gözlerini kan bürümüştü, ihanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Bilmedikleri şuydu; milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatının eli kırılır. İşte daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara basan elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün burada tarihe bir not düşmek isterim. Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl, bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Hiçbir darbe, girişim yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Ama geçiren olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir.
Bugün yeni bir gün. Bugün büyük bir badirenin altında 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin, Meclis dışındaki bütün partilerin ortak sesle darbeye hayır dediği gündür. Milletimize, istiklalimize, devletimize ve milletimize yönelik bir saldırıda nasıl bir araya geldiğimizi bütün dünyaya gösterdik. Bugün bir milattır. Bu yeni bir sürecin başlangıcıdır. Bu ruhla bir terörü yeneriz, bu ruhla yaralarımızı da sararız. Bu birliktelik ruhuyla Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muassır medeniyetler seviyesine de çıkarırız.
AK Parti Genel Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak, Meclisimizde oluşan bu birliktelik ruhuna sahip çıkacağımızın sözünü veriyorum. Vatan Caddesi'nde, Kızılay Meydanı'nda, havaalanlarında, AK Partililer, CHP'liler, MHP'liler, HDP'liler tek yürek oldular, tek eylem yaptılar. İhanet ve terör karşısında sarsılmaz birliktelik içinde olma talimatını biz milletimizden aldık. Bu tarihi dayanışmayı geleceğe de taşıyacağız.
İnadında demokrasi, inadına milli irade, inanıda barış, inadına kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar darbeyi kendisi yemiştir. 15 Temmuz artık Demokrasi Nöbeti'nin tutulduğu gündür, Demokrasi Bayramı günüdür.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de toplantıya katıldı.