Duruşmaya tutuklu sanık Hamza Yardımcı, müşteki Birsen Yardımcı ve tarafların avukatları katıldı.
Hamza Yardımcı, savunmasında, birbirlerini severek evlendiklerini ve yaklaşık 4 yıldır nikahlı olduklarını ifade etti. "Onun için 3 çocuğumu bıraktım" diyen Yardımcı, olaydan yaklaşık 3 ay önce eşinin, eski kocasının yanına gittiğini ve beraber yaşamaya başladığını anlattı.
Olay günü, kadının hasta olmamasına rağmen Ankara Hastanesine geldiğini bildiren Yardımcı, şunları söyledi:
"Bana telefon etti, 'Hamza gel, seninle konuşacağım' dedi. Konuşmaya başladık. Eve dönmesi için çok yalvardım, ağladım. Erkekliğime küfürler etti. Daha önce, eski eşinin yakınlarından tehdit almıştım. Hatta eşinin yeğeni bana ateş etmişti. O yüzden, 'Ne olur, ne olmaz' diyerek, yanımda bıçak bulunuyordu. Korkutmak amacıyla bıçakla boğazına bir kere vurdum. Sonrasını hatırlamıyorum. Ben de panikleyerek, kaçtım."
Hamza Yardımcı, müştekinin uyuşturucu sattığını iddia etti.
Boğazındaki bıçak yarası dikkati çeken Birsen Yardımcı ise "Anlattıklarının hepsi yalan" dedi ve şu beyanı verdi:
"Bana şiddet uyguluyor, çalışmıyordu. Bize, annesi ve ablası bakıyordu. Evlendiğimizde cezaevinde olan eski eşim, bizi rahatsız ediyordu. İlk darbeyi ben ondan bekliyordum, ama bu vurdu. Hamza'yı terk ederek, babamın evine kaçtım. Beni, 'Seni keseceğim' diyerek, tehdit ediyordu. Olay günü grip olduğum için kızımla Ankara Hastanesine gittim. Kızım, Hamza'yı gördüğünü söyledi. Muayene olmaktan vazgeçtim, hastaneden ayrılarak, karşıya gittim. Hamza da benimle konuşmaya geldi. Konuşurken, ceketinin cebinden çıkardığı ekmek bıçağıyla boğazıma vurdu."
Birsen Yardımcı, yaralanmasının ardından koşarak bir trafik polisi otomobiline bindiğini, onların da kendisini acil servise götürdüğünü bildirdi.
Duruşmada, Birsen Yardımcı'nın babası ve olay anında yanında olan kızı tanık olarak dinlendikten sonra söz alan avukatı Ferit Akıncı, sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğini savunarak, en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.
Cumhuriyet Savcısı İsmail Yalçın, esas hakkındaki görüşünde, sanığın 3 kez boşanıp, 4 kez evlendiğini, 2009'da çocuğunun üzerine benzin dökerek, Başbakanlık Merkez Bina önünde gösteri yaptığını, eski eşlerine yönelik eylemleri nedeniyle de hakkında soruşturmalar açıldığını anlattı.
Sanığın, olay günü de nikahlı eşini öldürmeye çalıştığını ve eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığını ifade eden Yalçın, sanığın "eşini öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanık avukatı Sema Tomruk, esas hakkındaki savunmasında, savcının, müvekkilinin eski suçlarına değinmesini kabul etmediğini kaydederek, "Müvekkilimin öldürme kastı yok. Tek suçu eşini sevmesi ve onunla birlikte yaşamak istemesi. Zaten mağdur olan müvekkilim. Eşini eve götürmek dışında amacı yok" dedi.
Sanık Hamza Yardımcı'nın "Bir kabahatim yok. Benim suçum sevmek mi?" demesine tepki gösteren Mahkeme Başkanı Özbaş, "Boğaz keserek mi seviyorsun?" diye çıkıştı.
Duruşma salonunda "Seni öldürürüm" sözü
Mahkeme heyeti, müzakerenin ardından Yardımcı'nın, "eşini kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 15 yıla mahkum etti, ancak iyi hal indirimi uygulamadı.
Hamza Yardımcı, hükmün açıklanmasıyla birlikte sinir krizi geçirdi. Jandarmalar tarafından koluna girilerek duruşma salonundan götürülen sanık, bu sırada heyetin bulunduğu kürsüye kafa attı ve "Seni öldürürüm Birsen" diye bağırdı.