“Bugünkü kavga ne biliyor musunuz?” diye soran Yarar, “İstanbul’daki mitinge 1 milyon 700 bin kişi katıldı değil mi? Bilinen 1 milyon 700 bin. Gelenler ve dışarda kalanlarla birlikte bu sayının 2 milyon olduğu söyleniyor. İstanbul mitingi aslında bir başkaldırı. Emperyalizme başkaldırı. İstanbul dedi ki, 'Ben bundan sonra kendim, benim için çalışanlara, zaman harcayanlara, mücadele edenlere parmak sallayarak devirmene asla müsaade etmeyeceğim. Yok öyle o devir bitti. Ben istersem iktidarı değiştiririm. Ben istersem başkasını da getiririm? Ama sen bana parmak sallayamazsın? Sen Kandil’den talimat veremezsin. Sen bu ülkenin evlatlarını yok sayamazsın. Sen bu ülkenin milliyetçi insanlarını aşağılayamazsın.' 2 milyon kişi o yüzen gitti oraya. Tabii ki Tayyip Erdoğan sevgisi de var. Ama birincisi liderine sahip çıkmak için, ikincisi vatanına sahip çıkmak için. Mevzu buraya kadar geldi” dedi.
Türkiye’nin geçmişte savunma sanayi gibi bazı alanlar dış ülkelerin adeta süper marketi konumunda olduğuna dikkat çeken Yarar, “Biz adamların süper marketiydik. İstedikleri zaman fiyat belirledikleri, istedikleri zaman ürün sattıkları, istedikleri zaman satmadıkları biz kocaman biz süper markettik. Bu memleket dedi ki yok kardeşim ben senin süper market olmana izin vermiyorum. Önce bakkal açtı. Bakkal biraz daha büyüdü sonra süper market açtı. Sonra bu millet o adamlara dedi ki şimdi siz gidiyorsunuz süpermarketi büyütüp hipermarket olup yurt dışına açılıyoruz. Market sahibi huzursuz demi. Kandil ne diyor, “Onları göndermezsek biz bittik diyor. Çünkü gerçekten bittiler. Bugün savunma sanayinin, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, TSK’nın geldiği gücü onlarda biliyor. Başkaları da biliyor. Terör bitmek üzere. 2023 yılından itibaren terörle kimsenin bu ilkeye el sallaması ve parmak göstermesi mümkün değil. 1990’lı yıllarda iki olay bizi kasıp kavurdu. Birisi Bosna Hersek’teki katliam diğeri ise Karabağ’daki katliam. 90’lı yıllar bizim için eziyetli yıllar. Ne yaptık biliyor musunuz? İkisine de elimizden geldiği kadar yardım yapmaya çalıştık ve çevirdik. Ama bir yere kadar getirdik. Her milliyetçi insanın aklında Karabağ’ın kurtarılması vardı? Kurtarıldı mı? Nasıl kurtarıldı? Türkiye’nin desteği ve kurmay zekasıyla hem de teknoloji desteğiyle yapıldı. Bütün insanları hayali neydi? Bütün Türklerin birliği Kızılelma. Nerden Balkanlardan Çin Seddine Türklerin beraber yaşadığı, gümrük olmayan pasaportsuz gezdiğimiz bir dünya hayal ederdik bu sene oldu mu? Oldu. Neden, çünkü Türkiye kafasını kaldırdı. Aralarında en güçlü ekonomi, savunma sanayisi, en büyük nüfusa sahip olan biziz. Biz kafamızı kaldırmadığımız müddetçe Türk devletlerinin kafasını kaldırması mümkün değildi” diye konuştu.
Gençler Türkiye aleyhine konuşanlara müsaade etmemeleri çağrısında bulunan Metet Yarar, “İnsanların hayal ettiği şeylerin büyük bir kısmı son yıllarda gerçekleşti. Ne kaldı geriye? Bir 10 yıl daha sabretmek kaldı. 10 sene sonra gençlerin hakkının verildiği, iyi şartlarda yaşadığı, imkanların olduğu bir hayat arzuluyoruz. Bu nasıl olacak. Gençlerin hayalindeki o cep telefonunu Türkiye’de yapacağız. O arabalar Türkiye’de yapılacak. Dışarıdan bir 1-2 milyona aldığınız arabayı 600-700’e alacaksınız. Sizin için mücadele eden insanları bizlerin savunması gerekiyor. Ama bu kavgayı yüksek sesle yapacağız. Gençler, bu ülkeyle ilgili kimsenin size kötü söz söylemesine müsaade etmeyin. Birisi size ülkeyi kötülüyorsa dur deyin? Ben anama laf söyletmem. Bu vatan benim ana toprağım. Ben babama laf söyletmem. Bu millet benim babam. Hatalarımız olacaktır. Ancak yapılanların görülmediği terde ilerleyemeyiz. Birileri bir şeyler yaptırmamak istiyor. Birileri de vurulan prangalara rağmen yapmak istiyor. Kavga bu. Birileri engelliyor, birileri yapmak istiyor. Biz bunun aynısını İstanbul boğaz köprüsü yapılırken de gördük. O gün ne gerek var köprüye diyenler bugün raylı sistem, tünel ve boğaz köprülerimiz olmasına rağmen zor geçiyoruz karşıya” şeklinde konuştu.
“Bize verilen her şey emanet” diyen Yarar, “Namus da emanet. Canımız da emanet. Dinimiz de, vatan da, sevdiklerimiz de emanet. Ya bunlara sahip çıkarız. Ya da birileri gelir bunları sizden pataklaya pataklaya geri alır. Sahip çıkmadığınız hiçbir şey size ait değildir. Sokakta yürürken ailenize laf edildiğinde kafanızı çevirip gitmiyorsanız? Vatan için söylendiğinde de gitmeyeceksiniz. Sokakta yürürken, evinize girip malınızı çalarken bir şey söylediğinde evladınızın canını alan bu PKK’lılara sırtınızı dönüp gitmeyeceksiniz. Hayatın herhangi bir aşamasında başkasının malıyla ilgili övünç duyarken, atalarımıza laf söylerken dönüp gitmeyeceksiniz. Bu kavgayı yüksek sesle yapmaya devam edeceksiniz” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Konferansı AK Parti Çorum milletvekili Erol Kavuncu, Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Gençlik ve Spor İl Müdürü Cemil Çağlar, Düvenci Belediye Başkanı Necmettin Yalçın, AK Parti Çorum İl Başkanı Murat Günay izledi.