Emniyetin faaliyet raporunda, Suudi gazetecinin öldürülmesinin ardından basında yer alan bilgilerin yanı sıra kamuoyunun ilk kez duyacağı önemli detaylar da yer buldu.
Raporda, Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu konutunda 2 su kuyusu, bir de doğal gaz ve odunla ateşlenebilen tandır bulunduğu belirtildi.
Çifte ateş ile ısı değeri bin dereceye kadar yükseltilebilen tandırın bu ısı derecesiyle yakılması halinde DNA'dan tek bir zerre bile bırakmadığına vurgu yapıldı.
Olay günü başkonsolosluğa giriş yapan 15 kişilik infaz ekibinin içinde yüksek lisans tezini "Kemikten elde edilen DNA analizi" üzerine yapan Suudi İçişleri Bakanlığı Adli Tıp Uzmanı 47 yaşındaki Tabip Yarbay Salah Mohammed A. Tubaigy'in bulunduğu belirtildi.
Raporda, bu kişinin çürüyen ve yakılan kemikler üzerinde DNA olup olmadığını bilebilecek uzmanlığa sahip olduğuna dikkati çekildi.
Kaşıkçı cinayetiyle ilgili soruşturma yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün, toplamda 224 ihbarı değerlendirmeye aldığı kaydedilen raporda, en ilginç ihbarlardan birinin ABD'den geldiği belirtildi. Buna NASA ile irtibatlı olduğunu ifade eden bu kişinin "Cemal Kaşıkçı'yı Kahire'ye götürüp öldürdüler" dediği aktarılan raporda, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün ciddi bulduğu her bildirimi dikkatle incelediği vurgulandı.
Raporda olay günü Kaşıkçı'yı konsolosluğun kapısında bekleyen görevlinin anında içeriye bilgi verdiğini belirtilerek, "Aynı görevli Hatice Cengiz'i gördüğü halde içeriye 'Kaşıkçı'yı dışarıda bekleyen var.' demiyor. Bahsetmiş olsa belki infaz durdurulurdu. Bir ihtimal daha var... Belki de Hatice Cengiz nişanlısı gibi o vahşetin ikinci kurbanı olacaktı." değerledirmesine yer verildi.
Bu bilgiler ışığında emniyet yetkilileri, Kaşıkçı'nın infaz edildikten parçalanmış cesedinin yakılmış olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.