Kampanya sloganı olan “Sadece İstanbul” ismiyle Özhan Eren tarafından yapılan şarkı ilk kez görücüye çıktı.
Kurum sahneye çıkmadan gösterilen filmde İstanbul’da yaşanan karmaşanın yer aldığı görüntülerle Cem Karaca’nın “Bu son olsun” şarkısı yer aldı. Gençlerin, baretli işçilerin yer aldığı bir grup da sahneye çıkarak Murat Kurum’a bir proje dosyası sundu. Kurum, “Gençlerle birlikte yöneteceğiz” mesajı verdi.
Programa bilim insanları, sanatçılar, milli sporcular, gazeteciler ve partililer katıldı.
Kurum, etkinlikte faaliyet alanlarına odaklanarak projelerini 10 farklı alt başlık altında detaylı bir şekilde paylaştı.
Bugün bu salonda varlıklarıyla bizi güçlendiren İstanbul sevdalılarına, bizi bir evlat gibi kardeş gibi bağrına basanlara, 'İstanbul hepimizin' diyerek destek veren tüm arkadaşlarımıza sevgilerimi iletiyorum. Bugün hep birlikte İstanbul'un gelecek 100 yılını belirleyecek adımları konuşacağız. Umutsuzluğu değil, umudu konuşacağız. Bugün hep birlikte 'Şimdi İstanbul' zamanı diyeceğiz. Bugün hep birlikteyiz. Bugün hepimiz ellerimizi İstanbul için birleştirdik. Ben hepinize bu şehri İstanbul'da yeniden dirilişi başlatacak olan Türkiye Yüzyılı İstanbul Vizyonu'na hoş geldiniz diyorum.
Burası İstanbul, şehirlerden bir şehir, mekanlardan bir mekan değildir. Dünyada bir benzeri daha yok. İki denizi, iki kıtayı medeniyetleri buluşturan bir şehirdir. 571 yıl boyunca hakikati, cesareti, kıtalara yayan erdemli bir şehirdir.
Bizim hareket noktamız Cumhurbaşkanımızın liderliğinde İstanbulluların sonuna kadar hak ettiği eser hizmet belediyeciliğidir, AK Parti belediyeciliğidir. İstanbul'un 94'te başlayan bu parlak ilerleyişi 2019'da maalesef fetret devrine girdi. Yarı zamanlı belediyecilik anlayışıyla İstanbul, bir problemler yumağı haline geldi. Bu şehrin insanlarını yoran büyük bir kaos ve karmaşa hakimdir. Ama İstanbul çaresiz değildir. Güzel şehrimizin tüm sorunlarını bütüncül bakış açısıyla değerlendiren yepyeni bir yönetim anlayışını sizlere sunuyoruz. Bu yönetim anlayışın adı 'Sistem İstanbul'. Bu sistemin merkezinde sizler varsınız.
Maalesef İstanbul son 5 yılda bu güzel ahengi kaybetmiştir. İstisnasız her projemizde İstanbullulara çilesiz bir sosyal ortam sunacağız. Yine bahanesiz, kibirsiz bir idari yaklaşım belirleyeceğiz. Tüm ekimizle birlikte yeniden eşsiz, yeniden benzersiz bir İstanbul için çalışacağız.
İstanbul'da her bir vatandaşımız yılda 288 saatini trafikte kaybediyor. Trafik çilesi ömrümüzden 3,5 yıl alıyor. Hepimiz trafikte zaman enerji kaybediyoruz. Trafikte kaybettiğimiz vaktimizi, ailemizle, kendimize ayırmak istiyoruz. İstanbul'da 2019'da %47 olan trafik yoğunluğu bugün +64'e yükselmiş durumda. Zirve saatlerinde bu oran %90'ları aşıyor.
Açtık dedikleri 40.7 km'lik metro hattının gerçekte 8 km'sini zor yapabildiler. Devam eden metro projelerini iptal ettiler. İptal etmek yetmezmiş gibi kazısı yapılan metro şantiyelerimize kamyon kamyon beton döktüler.
Örnekleri daha da çoğaltabiliriz ama biz bunları İstanbullu kardeşlerimizin vicdanlarına havale ediyoruz, biz çözüme odaklanıyoruz. 5 ve 10 yıllık 2 ayrı ulaşım planlaması yaptık. Daha önceliğimiz İstanbullulara daha iyi hizmet vermek, zaman kazandırmak, trafik çilesine mahkum etmemek.
Raylı sistem payını 2029'da %37'ye çıkaracağız. Ortalama yolculuk süresi 64 dakikadan 39 dakikaya düşecek. Trafik çilesi, 10 yılın sonunda bir daha geri dönmemek üzere son bulacaktır. Raylı hatlarımızı 650 km'ye çıkaracağız. 10 yıl sonra bu uzunluğu bin 4 km'ye ulaştıracağız.
Yenikapı-İncili-Sefaköy hattını tamamlayacağız. Sefaköy-Avcılar-Beylikdüzü metro hattını 18 km yapacağız. Yıllardır bekleyen Sultanbeyli metrosunu biz tamamlayacağız. Sultanbeyli ve Pendik arasındaki trafiği azaltacağız. Sabiha Gökçen-Kurtköy arasındaki 6 km metro hattını da tamamlayacağız.
İstanbul'da iki yakaya iki tünel projesi yapıyoruz. İstanbul'un merkezi bölgelerindeki trafik sıkışıklığını gidereceğiz. İlk olarak Çayırbaşı, Ayazağı, Levazım ve Dolmabahçe olmak üzere tünel projemizi yapacağız. 25,7 km uzaklığında olacak.
D-100 karayolunun trafik yoğunluğunu azaltacak Bayrampaşa- Büyükçekmece 50,9 km'lik tünel yapacağız. Sahil yoluna alternatif Harem Çekmeköy'e 23,8 km'lik tünel daha yapacağız. Göztepe-Çayırova arasına 30 km'lik yan yol.
Esenler ve Harem otogarlarını taşıyoruz. İki yakada 6 yeni lojistik merkez kuracağız. Bu iki projeyle kent içinde bulunan yaklaşık 1 milyon ağır vasıta trafiğini şehrin çeperlerine taşımış olacağız. Filolarımıza her yıl 100 metrobüs ve 250 otobüs kazandıracağız.
Müjdelerimizi veriyoruz. Silivri'ye metrobüs geliyor. Amacımız İstanbul'un şehrimizin her yerinde aynı hizmetlerini götürmek ve şehir merkezindeki yoğunluğu çeperlere taşımaktır. D100 karayolunu düzenleyerek metrobüs hattımızı Silivri'ye kadar uzatacağız.
5 yılda 250 bin araçlık otopark yapılacak. Bu otoparklarımız aynı zamanda deprem esnasında toplanma vazifesi görecek. İSPARK bugün baktığınız liyakatsiz ellerde kötü yönetildiği için zarar ediyor. Aracını evinin önüne park eden insanlardan aldığı paraya rağmen zarar ediyor. Buradan söz veriyoruz, biz bu zararı ortadan kaldıracağız. İSPARK'ta uygulanan tarifelerde %25 indirim yapacağız. İlk yarım saatte ücretsiz olacak.
Değerli İstanbullular, Bugün İstanbul’da yaklaşık 20 bin taksi, günde 1,6 milyondan fazla yolcuyu taşıyor. Ama bu sayı, mevcut talebe yetmiyor.
Deniz ulaşımının payını 2 kat artıracağız. İş saatlerinde verilecek sık seferlerle hizmeti artıracağız. Deniz ulaşımında 3 tane yeni hat ekliyoruz. Görevi devraldığımızda İstanbul'da bisikleti cazip ulaşım aracı haline getireceğiz. Biz herkesin kapısında bir bisiklet olsun istiyoruz. İstanbul'u bisiklet şehri yapmak istiyoruz sağlıklı bir nesil için. Scooter park alanları da yapacağız. Yapacağımız elektrikli sarj yerleriyle birlikte TOGG'umuzun ve diğer elektiikli araçların sarj edilmesini sağlayacağız. Paylaşımlı bisikleti de yaygınlaştırmak istiyoruz. Bisiklet yolu uzunluğunu 2029'da 2 katına, 2034'te bin 500 km bisiklet yolumuz olsun istiyoruz.
15 gündür sahadayız. Her gittiğim yerde insanımız bana depreme hazırlık noktasında ne yapacağımızı, kentsel dönüşümü soruyorlar. Biz de hep söylediğimiz gibi; deprem terörle mücadele kadar önemlidir, bir milli güvenlik sorunudur diyoruz. Evet, İstanbulluların gündemi depremdir, dönüşümdür.
Biz sizlere, annelerimize, çocuklarımıza; AFETLERE DİRENÇLİ bir İSTANBUL vaad ediyoruz. Bizim şu an 39 ilçemizde toplam 7,5 milyon evimiz ve işyerimiz var. Bunun 1,5 milyonu maalesef risk altında. 600 bin konutumuzun bugünden tezi yok acilen dönüştürülmesi gerekiyor.
2019 yerel seçimlerinden önce; “deprem seferberliği ilan ediyoruz” denmişti. “İstanbul’u 5 yılda depreme hazırlayacağız” denmişti. “Her yıl 20 bin, 5 yılda 100 bin konut dönüştüreceğiz” hedefi konulmuştu. “15 bin sosyal konutu süratle bitireceğiz” vaadi verilmişti.
Planlı programlı bir şekilde, ekip ruhuyla hareket ederek; İstanbul’un en riskli yerlerinden başlayarak bir an önce işe koyulacağız. İstanbul’da tek bir riskli yapı kalmayıncaya kadar çalışacağız. Bunun için de; ülkemizin kaderini değiştirecek kentsel dönüşüm hamlemizi süratle başlatacağız. 5 yılda 39 ilçemizde; yatay mimari eksenli, komşuluk ilişkilerini odağına alan, nüfusu tek bir kişi bile artırmayacak olan tam 650 bin konut inşa edeceğiz.
Yeni güvenli, huzurlu yuvalarımızın 300 binini, “adeta bilinçli bir şekilde” durdurulan KİPTAŞ eliyle yapacağız. 15 Nisan’da hemen başvuruları alacağız. Yarısı bizden diyerek; 700 bin lira hibe destek vereceğiz. İlave olarak; 700 bin lira kredi desteği, 100 bin lira taşınma yardımı vereceğiz. 18 ayda tamamlayacağız!
İşte bir müjde daha geliyor. Şimdi açıklayacağım yeni projemizi ilk kez duyacaksınız. Kentsel dönüşüme özel 100 bin sosyal konut üreterek, dönüşüme girecek yuva sahiplerine çok düşük fiyatlarla kiralayacağız.
Bu projemizden 39 ilçemiz faydalanacak. Konutlar kesinlikle satılmayacak; ihtiyaç duyan tüm hemşerilerimize çok uygun bedellerle kiralanacak. Böylece; İstanbul’da yaşanan yüksek kira fiyatlarına karşı, düşük gelir grubundaki kardeşlerimizi korumuş olacağız.
39 ilçemizin tamamına ve en riskli mahallelerimize Kentsel Dönüşüm Ofisleri kuracağız. Vatandaşımız gelecek, burada tüm sorularına cevap bulacak, ne yapılacağını tüm detaylarıyla öğrenecek, gönlü rahat bir şekilde dönüşüm kervanına katılacak.
İstanbul’un her sokağını, her binasını görebildiğimiz “İstanbul Dijital İkizi” ile tüm afet sürecini yöneteceğiz. Şu anda 39 ilçemizde bulunan toplanma alanlarının; alt ve üst yapılarını afete hazır hale getireceğiz. Yaptığımız tüm planları, çok amaçlı bir bakış açısı ve işlevsel özelliklerle tasarlayacağız. 6 saat içinde afet sonrası hizmetlerin kurulacağı bu alanlar; şimdi birer yeşil alan, dinlenme alanı olarak hizmet verse de; afet anında buralar insanımız için geçici ve güvenli yaşam alanlarına dönüşecek.
Yani vatandaşımız normal zamanlarda kreş ya da kütüphane olarak gördüğü bu yerleri; afet zamanında mobil sağlık araçları, jeneratör, yemekhane ve barınma üniteleriyle birlikte birer geçici yaşam alanı olarak kullanacak.
Şu anda ekranda gördüğünüz Atatürk Havalimanı Millet Bahçemiz, normal zamanlarda İstanbulluların dinlendiği, nefes aldığı bir mekân iken; afet zamanlarında yüzbinlerce vatandaşımızı aynı anda ağırlayacak toplanma alanı olarak hizmet verecek.
Bunun yanında; İstanbul’umuza; 6 yeni lojistik destek merkezi de ekleyeceğiz. Afet durumunda; İstanbul’un tüm gıda ve tıbbi malzeme ihtiyacını kesintisiz olarak buralardan sağlayacağız.
İtfaiye, tıbbi ünite ve iletişim altyapısına dair; tam 9 noktada, afet müdahale merkezlerimizi kuracağız. İstanbul’umuzu mevcut 2 acil durum hastanemize ek olarak biri Arnavutköy’de diğeri Pendik’te olmak üzere 2 yeni acil durum hastanesine daha kavuşturacağız.
Her iki yakaya dörder adet olmak üzere, afet zamanlarında acil müdahale ekiplerimizin konaklayacağı; normal zamanlarda ise; kalacak yer bulamayan hasta yakınlarının ücretsiz faydalanacağı 8 hasta yakını konaklama merkezini hemen inşa edeceğiz.
Gözümüzün nuru 400 bin engelli vatandaşımız; yine 1 milyon iki yüz bin 65 yaş üstü büyüklerimiz var. İşten çıkarmama sözü verilip işsiz bırakılan binlerce emekçimiz; kendilerine indirim, ücretsiz ulaşım sözleri tutulmayan delikanlılarımız, genç kızlarımız var. Mevcut belediye yönetiminin sosyal destekleri dağıtmadaki adaletsizliğine ve beceriksizliğine maruz kalan ihtiyaç sahiplerimiz var.
Şimdi gece ve hafta sonları çalışan ailelerimiz için müjdemizi veriyorum. Her mahalleye çocuklarınız için kreş hizmeti götüreceğiz; polislerimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz ve tüm gece emekçilerimiz için 7/24 nöbetçi kreş hizmetini sunacağız.
İşte ikinci bir müjde daha veriyorum. Aile kart’la 0-4 yaş arası çocuğu olan annelere verilen ücretsiz ulaşım hakkını değiştiriyoruz. Artık hem yaşı 0-6’ya çıkarıyoruz, hem de babalara da çocuklarıyla ücretsiz seyahat hakkı veriyoruz.
İstanbul’da su kullanımı konusunda adaleti sağlamakta kararlıyız. Bunun için de; hane halkı sayısını esas alarak adaletli su tarifesini uygulayacağız. Biz, kişi başı gelirin arttığı, herkesin ürettiği, hane ekonomisinin güçlendiği bir İstanbul istiyoruz. İstanbullu kadınlar; artık bu şehrin işveren kadınları olacaklar. Hangi sektörde yer almak isterlerse yanlarında olacağız. İlk işini kuran 100 bin girişimci kadına 100’er bin tl hibe vereceğiz.
Çocukların İstanbul’unda; İlkokul çağındaki çocuklarımız için okullarımıza beslenme desteği vereceğiz. İlköğretim öğrencilerimize ulaşımı tamamen ücretsiz yapacağız.
Okullarımız hijyenik ve güvenli olacak. Büyükşehir belediyesi olarak okullarımızın temizlik ve güvenlik görevlisi ile ilgili tüm taleplerini yerine getireceğiz.
Bu şehir, Gençlerin İstanbul’u olacak. İstanbul’umuzu; gençler ve üniversiteliler için, doyasıya yaşayacağımız bir şehir yapacağız. Bu şehri; eğitim almanın, üniversite okumanın çok keyifli olduğu bir şehir haline getireceğiz. Gençlerimize; İstanbul kartındaki seyahat hakkı noktasında, yüzde 40 indirim yapacağız!
Yine, Belediyemizin sosyal ve spor tesislerimiz; yüzde 50’ye kadar indirimle gençlerimizin emrinde olacak.
Hiçbir öğrencimiz; anne – baba - kardeş hasreti çekmeyecek. Memleketine giden öğrenci kardeşimin yılda iki defa olmak üzere otobüs biletinin yarısını biz ödeyeceğiz.
Kış geldi mi öğrencilerimizin masrafları artıyor. Biz de; öğrenci evlerine aylık 25 m3 doğalgaz desteği vererek yanlarında olacağız.
Bu şehirde yaşamak, aile kurmak zor olmayacak. Bu şehir endişe değil, mutluluk verecek. Bu hedefle; yeni evlenecek genç kardeşlerimizi de unutmayacağız. İlk defa evlenen kardeşlerimize 50 bin tl beyaz eşya yardımı yaparak; yanlarında olacağız.
İstanbul’un en merkezi alanlarında ilk ofisin bizden uygulaması ile genç girişimcilerden tam 100 bin kişiye; tam donanımlı paylaşımlı ofisler sağlayacağız. Gençlerimiz burada hem mesleklerini icra edecek hem de sıcacık ortamında toplantılarını yapabilecekler.
İlk iş-İstanbul projesiyle sosyal yardım projelerine katılan gençlere, genç öğretmen adaylarına, “ben okurken iş hayatına da atılmak istiyorum.” diyen gençlerimize iş imkânı sağlayacağız.
Evet gençler, hazır mısınız!!! Müracaat eden ihtiyaç sahibi üniversite öğrencilerimize; bu yıl 10 bin tl olmak üzere, her yıl artan oranda eğitim desteği vereceğiz.
Gelelim büyüklerimizin İstanbul’una. Başımızın tacı yaşlı ve engelliler için iki yakada 3 büyük Yaşlı ve Engelli Yaşam Merkezi kuracağız.
E-sağlık takip sistemiyle; yaşlılarımızın her adımında yanında olacağız. 75 yaş üstü yaşlılarımızı online takip edeceğiz.
Büyükşehir belediyesi olarak evde yemek ve temizlik desteği ile 7/24 yaşlılarımızın emrinde olacağız. Bakıma muhtaç yaşlı ve engelliler için geçici bakım hizmeti vereceğiz.
İşte emeklilerimize, merakla beklenen müjdemizi veriyoruz! İhtiyaç sahibi emeklilerimizin her ay, İstanbul kartlarına 2.500 tl destek ödemesi yapacağız. Biz emeklilerimizin her anında hep yanlarında olacağız!
Yine Büyükşehir belediyesi olarak; içinde müzik okulunun da olduğu, Madde Bağımlılığı Tedavi ve Rehabilitasyon Köyümüzü kuracağız.
İstanbul’la özdeşleşen İSMEK’i özüne döndürüp müfredatını zenginleştireceğiz. Böylelikle İstanbul’da meslek sahibi olmak isteyip de kolunda altın bileziği olmayan kimse kalmayacak.
Şimdi öğretmenlerimize de bir müjdem var. Bundan sonra özel okul ve sözleşmeli öğretmenlerimize de indirimli ulaşım desteği vereceğiz. Hababam Sınıfı filmleriyle özdeşleşen Ahmet Ratıp Paşa Köşkü Çamlıca Kız Lisesi binasını ihya edip, kıymetli öğretmenlerimizin faydalanacağı bir sosyal tesis haline getireceğiz.
Sizlere, Sürdürülebilir Su Yönetimini vaad ediyorum. İklim değişikliğine bağlı olarak tüm dünyada afetlerin sıklığı ve şiddetleri artıyor, su kaynaklarımız günden güne azalıyor.
Maalesef şu andaki mevcut İBB yönetimi İstanbul’umuza tek 1 metreküp yeni su kaynağı kazandırmamıştır. İstanbul’un su kaynakları geliştirilmediği gibi, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bırakılmıştır.
Bunun yanında “20 milyon metrekarelik yeşil alanla, 15 yaşam vadisi açma sözleri de, kişi başına yeşil alanı 3 kat artırma sözü” gibi tamamen havada kalmıştır.
İşte buradan İstanbullulara söz veriyorum! Göreve gelir gelmez, ilk işimiz Silahtarağa Tesisi’ni İstanbul’un şanına yaraşır bir Temel Atma Töreni’yle başlatmak olacak! Tüm İstanbulluların desteğini, duasını almak olacak!
Tabi bununla da kalmayacağız; 9 yeni ileri biyolojik arıtma tesisimizi daha bu şehre kazandıracağız. Bu sayede; sadece içme sularımızın değil, Marmara Denizi’nin de kaderini değiştireceğiz. 5 yılın sonunda; Marmara Denizimize bir damla atık su gitmeyecek.
6 yeni içme suyu barajı yapacağız. 64 yeni su deposu kuracağız. 27 içme suyu terfi istasyonunu hizmete alacağız. 700 km isale hattını şehrimize kazandıracağız.
Ve bu sayede; İstanbul’un su kapasitesini 5 yılda, tam %21 oranında arttıracağımızın ve “su sorunu yaşanmayacak bir İstanbul” sözünü veriyoruz.
Daha güzel bir gelecek için, yaşanabilir bir çevre, tertemiz bir doğa için Nefes İstanbul’u vaad ediyoruz. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendinin himayelerinde bir gönüllülük hareketi olarak başlayıp; bugün küresel bir çevre koruma seferberliğine dönüşen sıfır atık bilinci, bizim en büyük projelerimizden biri olacak.
İstanbul’umuz; enerjisini kendisi üretecek, millete ve çevreye yük olmayacak. Bunu da kuracağımız yenilenebilir enerji yatırımlarıyla; yeni HES, RES, GES tesisleriyle; 2 adet 3’er bin tonluk katı atık yakma tesisiyle başaracağız. 2040 yılında, inşallah, sıfır atık hedefine dünyada ilk ulaşan metropol İstanbul’umuz olacak. Bunun için de var gücümüzle, gece gündüz demeden çalışacağız.
“İklim Dostu İstanbul” projemizle, hedefimiz 2040 yılında net sıfır emisyona ulaşmak olacak.
39 ilçemizde; tüm yeşil alanlarımızı arttıracak, kişi başına düşen aktif yeşil alan miktarını 7,80 metrekareden 11,80 metrekareye çıkaracağız. Bu kapsamda; İstanbul’a yeni kent ormanları kazandıracağız.
Maltepe’de; bittiğinde 8 milyon 140 bin metrekare aktif yeşil alan büyüklüğüne ulaşacak, bu şehrin biyoçeşitliliğini koruyacak, İstanbul’lulara nefes aldıracak olan; İstanbul Botanik Parkı’nı da sizlerin hizmetine sunacağız.
Haliç’in her iki yakasını yeniden düzenleyerek, eski güzelliğine kavuşturacağız. Tarihi Haydarpaşa Tren Garı ile Moda arasında kıyı düzenlemesi, peyzaj düzenlemesi ve çevre koruma projesi yaparak; bu bölgeyi İstanbul’un en güzel alanlarından biri haline getireceğiz.
Yine Bostancı’dan başlayıp doğuya doğru ilerleyen yeşil sahil bandını Pendik’te yapacağımız çevre düzenlemesiyle birlikte taçlandıracağız. İstanbul’un tam ortasında, artık bu şehrin ihtiyacına cevap veremeyen, alt katları adeta harabeye dönmüş olan; Esenler Otogarı’nı, yeşil dönüşüm projemizle yeniden tasarlayacak, otogarın tamamını bölgenin en büyük parkına dönüştüreceğiz.
Biz İstanbul’u sadece kent merkezleriyle değil, doğal alanlarıyla ve özellikle de köyleriyle çok seviyoruz. Köylerimizdeki tarımsal üretim sayesinde; gıdada kendi kendine yeten bir İstanbul için çalışıyoruz.
Tüm köylerimize; tohum, fide, gübre, yakıt, büyükbaş / küçükbaş hayvan, makine, teçhizat ve sulama noktasında doğrudan destek paketleri sunacağız. Sözleşmeli tarım uygulaması ile toprağa emek veren tüm çiftçi kardeşlerimize, buranın altını çiziyorum; alım garantisi vereceğiz. Yani hedefimiz çok açık ve çok net!
İstanbul’un her yerinde, kaldırımlarda, korkuluklarda, bina cephelerinde, sokaklarındaki tasarımlarda; İstanbul’un binlerce yıllık şehir kimliğini yansıtacak bir tasarım anlayışıyla çalışacağız.
Göreve gelir gelmez, tarihi yarımadada ve İstanbul’un her yerinde bir renovasyon seferberliği başlatacağız. Hepimizin bir anısı olan, balıkçıların, seyyahların, ticaretin ve sohbetin mekanı olan, Eminönü-Sirkeci sahil bandımızı düzenleyeceğiz. Eminönü sahil yolu ile bağlantılı tüm sokakları ve tüm meydanları yeniden elden geçireceğiz.
Bu elden geçirme işlemi öyle kapsamlı olacak ki; bölge; gece-gündüz yaşayan, huzurlu bir gezinti yolu haline gelecek. Eminönü sahilinden başlayıp, yine sahil yoluna bağlanan Kıble Çeşme Caddesi’ndeki tarihi yapıları da süratle restore edeceğiz.
Eminönü’ne masal tadında bir caddeyi hediye ederek; İstanbul’un tarihi kimliğini güçlendireceğiz. Eşsiz Fatih Camii Külliyesi’ni ve çevresindeki sokakları, binaları elden geçirerek yeniden tasarlayacağız.
Sirkeci tren garı milyonların hatıralarıyla dolu. Bu gar da; ray sistemi kaldırılmadan yapılacak tematik düzenlemeyle; yine İstanbul hazinemizin yaşayan bir parçası haline dönüşecek.
Millet caddesi ve Ordu Caddesi’nde de; görenleri etkileyecek bir cadde ve cephe düzenlemesi yapacağız.
Bundan önce 40 ilimizde 40 tarihi meydanı ihya eden bir kardeşiniz olarak; İstanbul’un tüm meydanlarını ihya edeceğimizin sözünü veriyoruz.
İstanbul’un her yerinde; bu şehrin asil kimliğini ve kültürünü yansıtacak, her yaştan vatandaşımızın zaman geçirebileceği, yeşili merkezine alan, kent mobilyalarıyla bezeli yeni meydanlar yapacağız.
Kültür, sanat ve turizm politikamızla; İstanbul’un kültürel planlamasını yapacağız. Yeni sanatçıların yetişeceği bir İstanbul’u hayata geçireceğiz.
Kültür Yaşam Merkezi İstanbul için yeni tesisler kuracağız.
Hem ismiyle hem mimarisiyle gururumuz olan Atatürk Kültür Merkezi’nin bir benzerinin Anadolu Yakası’na kurulmasını isteyen çok sayıda hemşerimiz var. Sahneleri, galerileri, kütüphanesi ve yeme-içme mekanlarıyla Anadolu Yakası Kültür Merkezi’nin temelini hızla atacağız.
İBB Kültür Merkezlerinin sahnelerini kendilerine ücretsiz açarak, amatör tiyatro gruplarını destekleyeceğiz.
Belediyemiz bünyesinde İstanbul Kültür Akademisi’ni kuracağız. Şehrimizi konu alan eğitim projelerine, akademik çalışmalara destek vereceğiz. 25 yaş altı İstanbullulara İBB Şehir Tiyatroları’nda ve ücretli konserlerde yılda üç defa ücretsiz bilet gibi avantajlar sağlayan Genç İstanbul Kartını hızla devreye alacağız.
Rami kütüphanesine 3 kardeş geliyor. Rami Kütüphanesi örneğinde olduğu gibi, iç ve dış mekânlarıyla okuma sevdalılarının tüm ihtiyaçlarına cevap verecek 3 İstanbul Şehir Kütüphanesi kuracağız.
5 yıldır kaderine terk edilen İstanbul Şehir Müzesi’ni ve Haliç Bilim Merkezi’ni hayata geçireceğiz.
Bugün İstanbul’umuzda, maalesef, başıboş gezen yüzbinlerce sahipsiz hayvan var. Annelerimiz endişe içinde, çocuklarımız tehdit altında.
Vatandaşımız bizi daima çözümlerle görecek. Annelerimizin, çocuklarımızın korkularını giderirken görecek. Sokaklardan korkuyu giderirken, ama hayvanlarımızı da korurken görecek.
Biz bu sorunun farkındayız. Mevcut büyükşehir yönetimi tarafından çözümsüz bırakılan bu sorunu çözeceğiz.
39 ilçemize hizmet verecek tesislerimizi kuracağız. Bakıma, tedaviye ihtiyaç duyan hayvanlarımıza ön bakımları buralarda yapacağız.
Anadolu ve Avrupa yakasında kuracağımız 2 büyük “Hayvan Yaşam Alanında”; hayvanlarımızın bakımlarını yapacağız.
Sizlere, hayatınızı kolaylaştırmak için Dijİstanbul’u vaad ediyoruz.
Dijistanbul sayesinde; hem yönetimi daha verimli hale getireceğiz, hem de gençlerimize yeni kazanç kapıları açacağız. İstanbul ile ilgili tüm yönetim süreçlerimizi; Bilişim Yönetim Ve Teknoloji Merkezi yani Byte-İstanbul çatısı altında hayata geçireceğiz.
Ulaşımdan afet yönetimine dek her süreci İstanbullunun yaşam kalitesini artırmak için Byte-istanbul’dan yöneteceğiz. Yine Dijital İkiz İstanbul projemizle, İstanbul’umuzun bir ikizini oluşturacağız. Bu dijital ikiz, bizim için her türlü senaryoyu uygulayabildiğimiz bir sanal şehir olacak.
Dört boyutlu şehir modeli üzerinde deprem, sel, yangın gibi afetleri sanal olarak simüle edeceğiz. İstanbulluları en kötü şartlara süratle hazır hâle getireceğiz.
Bizistanbul uygulamamız; İstanbullular için sinema veya tiyatro biletini alır, taksi çağırır, en iyi toplu ulaşım rotasını bulur ve hatta alışverişini yapar. @parket uygulamasıyla; İstanbul’un tüm otoparkları tek uygulamada elimizin altında olacak. Gittiğimiz yerdeki en yakın ve müsait otoparkı bu uygulamadan öğrenecek ve yol tarifini alacağız.
Yol-@çık uygulamamızla da; ulaşım araçlarına cepten ulaşacağız. Bulunduğumuz konumdan gitmek istediğimiz konuma kadar en verimli ulaşım araçlarını anlık olarak takip edebileceğiz.
Ve 94’te Cumhurbaşkanımızın efsane belediye başkanlığı döneminde kurguladığı ve halkımızın tüm taleplerinin alındığı beyaz masa uygulamasını; Dijital Beyaz Masa olarak yeniden tasarlayacağız.
İstanbullu kardeşlerim; yaşadıkları sorunun ve taleplerinin fotoğraflarını çekecekler. Direk olarak, dijital beyaz masa üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının bilgisayarına gönderecekler.
Biz de bu sayede hem insanımızla direk temas kurmuş olacağız, hem tüm işlerimizi en şeffaf ve katılımcı şekilde yapacağız.
Göreve gelir gelmez ilk iş “Olimpik Şehir İstanbul! Hedef 2036!” diyeceğiz. Olimpiyatlar için konaklama imkânlarını yeniden geliştireceğiz. Su sporları ve uluslararası jimnastik merkezi gibi tesisleri planlı bir şekilde 5 sene içerisinde tamamlayacağız.
Her ilçenin bir spor branşıyla anılmasını sağlayacağız. Çok fonksiyonlu açık spor alanları kuracağız. Her branşı içinde barındıran İstanbul Kap’ı başlatıp, geleneksel hale getireceğiz.
Yaşayan caddeler ve sokaklar için; Sağlıklı, dinamik nesiller için; Kadınlar, çocuklar, gençler için; Tüm İstanbullular için; Sporda yetersiz değil, rakipsiz İstanbul diyeceğiz!
Biz milyonlarca İstanbullu olarak; İstanbul’un, “Türkiye Yüzyılı’nda İstanbul Vizyonu’yla” harekete geçmesi için birlikte çalışacağız. Türkiye Yüzyılı’nın Öncü Şehri İstanbul hedefi için; Bayrak Şehri İstanbul hedefi için canla başla gayret edeceğiz. İstanbul’un kayıp 5 yılını, hep birlikte telafi edeceğiz.
Bu şehrin her semtinde, tüm dünyaya model bir şehircilik uygulaması yapacağız. Herkesin, bu şehrin imkânlarından adil bir şekilde yararlanması için; yavrularımızın, annelerimizin, güven içinde yaşadığı huzurlu yuvalar için; ailelerimizin refah içerisinde hayat sürdüğü; nüfusun artmadığı, varolan nüfusumuzun güçlendiği; zengin bir ekonomi için koşacağız.
Bizim yönümüz İstanbul! Bizim canımız İstanbul! Bizim Gönlümüz İstanbul! Ve inşallah 31 Mart akşamı; Güzel İstanbul’umuzda tarih yeniden yazılacak. 31 Mart akşamı İstanbul’da ilgisizlik bitecek, bu şehrin her sokağına sevdalı olanların tarihi başlayacak. 31 Mart akşamı, sosyal medya belediyeciliği bitecek; gerçek belediyecilik başlayacak!
1 Nisan sabahından itibaren, İstanbul’un semalarında; bereket, esenlik, refah, huzur ve kardeşlik rüzgârları esecek. Ve inşallah hep birlikte; İstanbul’un fetret dönemini bitireceğiz! Yeniden dirilişini, yeniden yükselişini, yeniden şahlanışını hep birlikte başlatacağız.