Uluslararası ajanslara sabah saatlerinde düşen 'İran, ABD'ye ait insansız hava aracını vurarak düşürdü' haberi bir anda dünyanın gündemine oturdu.
Son dönemlerde bölgedeki gerilimin oldukça yüksek olması ve 'sıcak çatışma' ihtimalinin yüksek sesle dile getirildiği bir ortamda ABD'ye ait bir askeri unsurun düşürülmesi 'ABD'nin cevabı ne olacak?' sorusunu beraberin getirdi.
Askeri Havacılık Araştırmacısı Hakan Kılıç, yenisafak.com'a yaptığı açıklamada hem yaşanan olayı değerlendirdi, hem de vurulan keşif-casus uçağın enkazından yola çıkarak İran'ın nasıl bir kazanım elde edebileceği sorusunu cevapladı.
Kılıç, İran tarafından düşürülen MQ-4A GLOBAL HAWK veya önceki açıklamaya göre yeni geliştirilen versiyonu MQ-4C Triton'un olduğunu söyledi.
İran'ın kendi hava sahasında böyle bir adım attığını ve ABD uçağını düşürdüğünün altını çizen Kılıç, şunları söyledi:
"Vurulan ABD unsuru silahlı değil. İçinde herhangi bir pilot ya da insan da yok.
ABD, uluslararası hava sahasında düşürüldü diyor. İran ise hava sahamızı ihlal etti ve hava savunma (Yüksek irtifa hava savunma füzesi olmalı) füzesi ile düşürdük, diyor.
Uçak 24 saatten fazla havada kalabiliyor ve 50 bin feet yüksekliğe çıkabiliyor. Yani 15.000 metre civarı. Global Hawk için 36 saat havada kalma süresi olduğunu MQ-4C için ise 8200 deniz mili mesafede görev yapabildiğini söyleyebiliriz. MQ-4C’nin çok fonksiyonlu aktif sensör radarı, elektro-optik kızılötesi semsörleri, elektronik destek önlemleri ve otomatik tanımlama ve 360 derece görüş kabiliyeti var. Yaklaşık 120 milyon dolar değerinde.
Herhangi bir uçakla da o irtifaya erişebilmek kaydı ile rahatlıkla düşürebilirsiniz. Radarda fark edildikten sonra düşürülmeleri kolay. İran bunu S-300'ler ile mi vurdu yoksa kendi geliştirdiği Bavar-373 ile mi etkisiz hale getirdi bunu bilemeyiz.
Kaldı ki söz konusu ABD uçağının Rus yapımız füzeler ya da İran uçakları tarafından vurulma ihtimali de var."
Düşürülen uçağın enkazının İran tarafından bulunması ise akıllara "İran, tersine mühendislikle bu uçağın bilgilerin yola çıkarak kendi gelişmiş casus uçağını yapabilir mi?" sorusu geldi.
Kılıç, hem bu soruyu yanıtladı, hem de yakın zaman önce yaşanan benzer bir olayı hatırlattı:
"ABD'nin oldukça küçük bir insansız hava aracı olan RQ-170'i İran elektronik hack yoluyla ele geçirdi ve yere indirerek el koydu. Resimlerini tüm dünyaya servis etti. ABD arıza sonucu indi dedi ama dünyadaki uzmanların çoğu İran’ın İHA’nın kontrolünü ele geçirip indirdiği konusunda hem fikir. Antalya’daki havacılık fuarına katılan İran’nın İHA yapan firmasının yetkililerine 2018 yılında bu konuyu çok sormama rağmen hiçbir cevap alamadım. Sapa sağlam bir şekilde inen hava aracından elde edeceğiniz bilgiler son derece kritik.
Daha sonra İran bunu araçtan yola çıkarak, onlarcasını 'kopyalama' yoluyla üretti. İç kısmı yani teknolojisi ne kadar kopyalandı bilemeyiz. Çünkü kaynak koduna erişmeleri çok zor.
Hatta sadece üretimle de kalmadı, bu araçlardan birini Lübnan üzerinden İsrail hava sahasına sokmayı da başardı. Hatırlanacağı üzere bu olay İsrail F-16I uçağının Suriye SAM füzesi ile vurulduğu gün yaşandı. İsrail Suriye’ye saldırırken İran’da Lübnan’dan yeni İHA’sını İsrail’e sokmaya çalıştı. Ancak İsrail uçak veya füze ile vurmak yerine İHA’yı incelemek için AH-64 Apache helikopterinin makinalı topu ile vurarak düşürdü.
Peki şimdi de böyle bir şey söz konusu olabilir mi? Düşürülen MQ-4C Triton veya son açıklandığı gibi MQ-4A yere sağlam bir şekilde inmedi. Füze ile vuruldu. Bu çok ciddi bir zarar demek. Kaldı ki buna 'yüksek irtifada vuruldu' bilgisini de ekleyelim. Yani sağlam kalma ihtimali neredeyse sıfır. Yazılımsal olarak bir şey öğrenme ihtimaliniz yok. Motor teknolojisi ve yapısal özelliklerle ilgili bazı şeyler öğrenebilirsiniz sadece. Yani taklit mümkün ama tersine mühendislikle yazılım üretmek ya da sadece buradan yola çıkarak çok gelişmiş bir casus-keşif uçak üretmeleri mümkün olmaz."
Kılıç, ABD'nin yanıtının genel manada büyük bir askeri cevap olmayacağı görüşünü paylaşarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Çeşitli terör örgütlerinin kullanıldığı bir ortam-bölge söz konusu. O nedenle her iki taraf da askeri adımlar öncesinde oldukça dikkatli davranacaktır. ABD'nin büyük bir askeri bir karşılık vereceğine inanmıyorum. Özellikle bölgede manyetik mayınlar konuşuluyor. ABD İran veya İran yanlısı paramiliter grupları suçlarken, İran ben kurtarma faaliyetlerine yardım ettim hem vurup hem kurtaracak değilim diyor.
Ancak İran’a ABD tarafından ciddi suçlama var. Bu İHA daha teknik tanımı ile HALE (yüksek irtifa İHA’sı) İran hava sahasında ise ABD uluslararası hukuka göre bir şey yapamaz. Ancak uluslararası hava sahasında vuruldu ise bu durum İran’ı suçlu yapar. Çünkü hava sahanıza girmeyen bir uçağa bırakın füze fırlatmak kilit dahi atamazsınız.
Bu durumda savaş harici alternatifler, büyük bir deniz ablukası olabilir, ki bu ABD’de konuşulmaya başlanmış. Tabi ki yine uluslararası kural gereği tarafsız ülkelerin tankerlerine izin verilecektir. Ancak burada İran donanmasının veya hava kuvvetlerinin bu ablukayı kıracak gücü olmadığı için İran bugünleri düşünerek geliştirdiği Ortadoğu’nun en geniş ve nicelik bakımından ileri balistik füze envanterini kullanabilir.
Ancak bu da genel savaşa sebebiyet vereceği için ABD’nin İran’ın can boğazını kesecek bu tür abluka tarzı sert uygulamalardan ziyade 'soft power' taktikleri ile ambargolara devam edeceğini ve hatta uçak düşürmeye uçak düşürme şeklinde misilleme ile karşılık vereceğini düşünüyorum. Yakında bir İran uçağının veya İHA’sının vurulması bana sürpriz olamayacak."