Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyinde başlattığı 'Pençe' operasyonu tüm hızıyla devam ediyor. Teröristlerin yanı sıra kritik terör hedefleri ve stratejik noktaların ele geçirilmesini de kapsayan harekât bir ilke de sahne oldu.
ROKETSAN tarafından geliştirilen yerli balistik füze 'Bora' ilk kez gerçek bir operasyonda, gerçek bir hedefe, gerçek bir atış yapılarak gönderildi.
Savunma ve Havacılık alanında yazdığı yazılarla adını duyuran Askeri Havacılık Araştırmacısı Hakan Kılıç, yenisafak.com'un sorularını yanıtladı.
Bora'nın daha ilk olarak 2017 yılı IDEF-17'de görücüye çıktığını hatırlatan Kılıç, 2016 yılı itibariyle Karadeniz açıklarında Sinop’tan medyaya açık olarak füzenin test edildiğini, aslında 2014 yılından beri envanterde olduğunu anlattı.
"Bora, çok sık kullanılabilecek bir şey değil" diyen Kılıç, "280 kilometre menzili olan, milyon dolarlık bir balistik füzeden bahsediyoruz" ifadesini kullandı.
Bora'nın normal şartlarda terör hedeflerine karşı sık kullanılmasının 'olağan' olmadığına dikkati çeken Kılıç, şöyle devam etti:
"O zaman buradaki kullanımın bir veya birden fazla anlamı olmalı. Neler olabilir bunlar?
Öncelikle Türkiye; ABD-Rusya-Suriye ve Irak yönetimlerine bir mesaj vermiş olabilir. 'Eğer terörle mücadelem sırasında siz hava sahanızı kapatırsanız ve benim savaş uçaklarımı, İHA-SİHA'larımı kullanmamı engeller ve o bölgeleri 'uçuşa yasak alan' ilan ederseniz o zaman ben de istediğim hedefi elimdeki Bora'lar ile rahatlıkla vurabilirim' diyor olabilir Türkiye.
Diğer bir ihtimal ise o bölgede nokta atışla vurulacak stratejik bir hedefin varlığı söz konusu olabilir. Bunu biraz açmak gerekirse, öncelikle Bora'nın sahip olduğu teknolojiye değinmekte fayda var.
Bora, çok iyi bir teknolojiye sahip. CEP yani dairesel sapma açısı oranı oldukça düşük. Bu ne demek? Mesela bir futbol sahası düşünelim. Hedefimiz sahanın bir yarısında. Bora, sahanın istediğiniz yarı sahasına atabileceğiniz hassas bir füze.
Bir diğer sebep ne olabilir diye düşündüğümüzde 'zamana duyarlı hedef' üzerinden ilerlememiz gerekir. Yani elinizde kıymetli bir istihbarat vardır, örneğin terör elebaşları bir toplantı yapacaktır ancak bu toplantı 5 dakika içinde sonlanacaktır. Eğer bu bölgeye savaş uçağı kaldırmak, İHA-SİHA göndermek isterseniz zamanı ıskalar, hedefi kaçırırsınız. Eğer böylesine önemli bir istihbari bilginiz varsa en hızlı sonuç alabileceğiniz şey elinizdeki balistik füze olur. Bora belki de bu nedenle de kullanılmış olabilir.
"Bora'nın vurulduğu hedefin sınırdan 158 kilometre Irak tarafında olduğuna dair bilgiler alıyoruz" diyen Kılıç, 'Bu nedenle de Bora kullanılmış olabilir' diyerek, gerekçelerini şöyle anlattı:
Elimizde buna en yakın J-600T Yıldırım füzesi var ancak onun da menzili 150 kilometre. Bora füzesi milyon dolarlık bir füze ancak pahalı da olsa uçağını, pilotunu, SİHA'sını riske atmak istemeyen Türkiye hedefe Bora ateşlemiş olabilir.
Diğer yandan Pençe Harekatı’nın Hakurk Kampı’na yoğunlaştığını düşünürsek ve Bora’nın hedefinin de bu kamp olduğunu düşünürsek, kamp Türkiye sınırına yaklaşık 65 km uzaklıkta. Dolayısı ile Bora menzilin çok gerisinde.
Ancak Bora kısa menzilli balistik füzesinin (SRBM) lançeri yani fırlatıcı aracı sınırın sıfır noktasına kadar çeşitli sebeplerden götürülmemiş olabilir. Yani Hakkari’deki herhangi bir askeri birlikten ateşlenmiş olabilir ki 280 km menzilli diye 160 km menzildeki hedefi vuramazsınız diye bir şey yok.
Son bir akıllara gelen sebep ise balistik füzelerimizin testleri ve geliştirilmesi ve personel eğitimi için zaman zaman gerçek atış gerekir. Zaten operasyonel olan füze Sinop’da test atışı yerine gerçek savaş şartlarında denenmiş olabilir. Ancak tüm bunlara rağmen zamana duyarlı hedef ihtimali ile Türkiye’nin mesaj ve caydırıcılık gösterisi yapma isteği bana çok daha kuvvetli ihtimaller olarak gelmekte."