Hendek provokasyonu ve ardından gelen Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı Harekatları ve yurt içinde PKK terör örgütüne vurulan darbeler bölge halkı üzerinde önemli etki yaptı. Afrin sonrası Tel Rıfat’tan çıkarılan, Munbiç’ten kovulan ve Kandil’de kıskaç altına alınan ve içeride eylem yapma niteliğini kaybeden PKK’nın sandıkta da büyük hezimet yaşayacağında birleşiyor.
Bölgede görev yapan avukat, gazeteci ve akademisyenler Yeni Şafak’a yaptıkları değerlendirmede 24 Haziran’da geride kalan 30 yıllık sürecin en rahat tercihinin yapılacağını ve Terör örgütü tarafından desteklenen HDP’nin baraj altında kalma ihtimalinin büyük olduğu yönünde değerlendirmede bulundu. Kanaat önderlerinin ortak görüşü PKK terör örgütü daha önce korkuyla elde ettiği zemini ortadan kaybettiği ve bu seçimde HDP’nin en az yüzde 20 oranında oy kaybı yaşayacağı yönünde.
Mardin Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Davut Okçu, PKK’nın dağdaki yenilgisinin sandığa yansıyacağı görüşünde. HDP’nin geçmiş dönemde çözüm amaçlı verilen oyları doğru değerlendirmediğini belirten Okçu, farklı etkenlerin devreye girmemesi durumunda HDP’nin kendi oy potansiyeli ile barajı geçmesinin zor olduğunu söyledi. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oktay Bozan ise tüm Doğu ve Güneydoğu illerinde güvenli bir propaganda dönemi yaşandığını, bölge halkının belkide 100 yıllık dönem içerisinde en huzurlu seçim dönemi yaşadığını kaydetti.
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Oktay Bozan, sakin, huzurlu bir seçim atmesferi yaşanmasında en büyük etkinin OHAL olduğunu savundu. Daha önceki seçim süreçlerinde sokağa çıkamadıklarını söyleyen Bozan, o dönem oluşturulan baskı ortamından eser kalmadığını ve belirli düzeyde özgür seçim ortamı oluşturulduğunu kaydetti. Bozan, “Korkutulmuş, sindirilmiş seçmen görüntüsü artık yok” dedi.
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Tahsin Kula ise bu seçimde bölge halkının özgür iradesinin sandıkta tecelli edeceği vurgusu ön plana çıkıyor. Kırsal ve kent merkezlerinde halen cılız da olsa PKK tehdidi olduğunu ifade eden Kula, “Moral ve motivasyon olarak terör gerilerken halka yeniden özgüven geldi, bu durum sürdürülebilir kılınmalı ve yeniden bölücü unsurlara fırsat verilmemeli” uyarısında bulundu.
Gazeteci Mahmut İrtem de HDP’ye verilen her oyun PKK’yı azdırdığını ve kitlelere baskı aracı olarak kullanıldığını ifade etti. “Önceki seçimlerde FETÖ mensupları sandık ve oy hileleri konusunda PKK ile ortak çalıştı” diyen İrtem, HDP’nin kendi oyları ile barajı geçemeyeceğini ifade etti ve CHP ve kısmen İYİ Parti’den HDP’ye emanet oy akışı olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Diyarbakır Barosu avukatlarından Mehmet Hüseyin Yılmaz, HDP’nin düşüşünün Kürt çocuklarının çukur siyasetine alet edilmesi ile başladığını söyledi. “PKK’nın sabotajlarına destek çıkan HDP, bu süreçte 7 bin Kürt çocuğunu ölüme gönderdi” diyen Yılmaz, bölge genelinde PKK ve uzantılarına karşı nefret dalgasının her geçen gün büyüdüğünü belirtti. HÜDA-PAR Kurucuları arasında yer alan ve 24 Haziran seçimlerinde partisinin Bursa milletvekili adayı olan Yılmaz, “Daha önceki yıllarda silahlı militanların kırsalda sandık başında halka açık oy kullandırdığı dönemler geride kaldı” şeklinde konuştu.