Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, üç gün sürecek Körfez turunun ilk durağı olan Suudi Arabistan’a gitti. Türkiye’nin Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ticari ilişkilerini daha üst seviyeye taşıyacak ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Körfez ülkeleriyle son dönemde önemli mesafeler katedildiğini söyledi.
“Türkiye’nin çevresinde bir barış, istikrar ve refah kuşağı oluşturma hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz” vurgusu yapan Erdoğan, şunları söyledi: “Bunun en kritik adımını bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi güçlendirmek teşkil ediyor. 2023 yılını bu bakımdan bir fırsat yılı olarak görüyoruz. Bu sene hem Katar hem de BAE ile diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 50. yıl dönümünü kutluyoruz.”
“Suudi Arabistan’la diplomatik ilişkilerimiz de malum 1929 yılında tesis edilmişti. İlişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri geniş bir iş birliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında öncelikli gündemimiz bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan kazan anlayışıyla neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Körfez ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi.”
Düzenlenecek iş forumlarıyla bu rakamın çok daha ileriye taşımanın yollarını arayacaklarını belirten Erdoğan, özellikle İslam dünyasında yaşanan krizlerin Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve iş birliğini gerekli kıldığını anlattı. Erdoğan, “Ziyaretlerimiz esnasında kardeş ülkelere nasıl yardımcı olacağımızı da enine boyuna konuşma fırsatı bulacağız. Bölgemizin en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan ticaret, yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda özel bir konuma sahip. Müteahhitlerimizin son 20 yılda Suudi Arabistan’da üstlendiği projelerin rakamı yaklaşık 25 milyar dolardır. Suudi Arabistan’ın büyük çaplı projelerinde Türk firmalarının daha fazla rol oynamasını arzu ediyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Programı hakkında bilgi veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cidde’nin ardından, stratejik ortağımız ve yakın iş birliği içinde olduğumuz dost ve kardeş Katar’ı ziyaret edeceğiz. Katar’la ilişkilerimiz her düzeyde mükemmel şekilde seyrediyor. Ziyaretimiz vesilesiyle ikili münasebetlerimizin yanı sıra mevcut bölgesel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunacağız. Körfez turumuzun son durağı, ilişkilerimizin her alanda gelişme gösterdiği BAE olacak. BAE, Körfez Bölgesi’nde ticaretimizin son dönemde en yüksek seyrettiği ülkedir. Bu rakamı iki ülkenin gerçek potansiyeline yaraşır bir seviyeye çıkarmak istiyoruz” diye konuştu. Erdoğan, bu 3 ülkeyi ziyaretinde, Türkiye’nin gurur kaynağı olan elektrikli otomobil TOGG’un, muhataplarına hediye olarak verileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi ziyarette bulunduğu Suudi Arabistan’ın Cidde şehrinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman tarafından resmi törenle karşılandı.
Veliaht Prens Muhammed Bin Selman, Al Salam Sarayı’na gelişinde Erdoğan’ı makam aracından inerken karşıladı. Erdoğan ve Selman’ın tören alanındaki yerlerini almasının ardından iki ülke milli marşları çalındı. Veliaht Prens Selman ile tören kıtasını denetleyen Erdoğan, askerleri selamladı. İki ülke heyetlerinin takdiminin ardından Erdoğan ve Selman heyetler arası görüşmeye geçti.
Erdoğan, resmi törenin ardından heyetler arası görüşmeye başkanlık ettiği Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Basına kapalı gerçekleştirilen görüşmede, ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla gözden geçirilmesi, ekonomi ve yatırım alanlarındaki projeler başta olmak üzere çeşitli sektörlerde mevcut işbirliğinin daha da ilerletilebilmesi için yapılacak çalışmaların ele alınması masaya yatırıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye ile normalleşme sürecine dair şunları söyledi: “Bizim Suriye’yle kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil. Kapı açık, bu dörtlü zirvelerle ilgili de biz yine hem bu dörtlü zirveler yapılsın, ama biz Beşşar Esed ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Bütün mesele, onların bize yaklaşım tarzı önemli. Şu anda tabii Suriye’de Esed, maalesef Türkiye’nin Kuzey Suriye’den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz. Yani sınırlarımızda bu teröristler varken nasıl çıkarız? Devamlı oradan tehdit altında olan bir Türkiye var. Aynı ifadeyi farklı ülkelere kullanabiliyor mu? Kullanamıyor, onun için de adil yaklaşım arıyoruz. O adil yaklaşım olduktan sonra mesele yok, bunların hepsini aşarız.”
Erdoğan, Körfez ziyaretinin iki ana başlığının olduğunu aktararak, şöyle devam etti: “Bir, yatırımlar boyutu var, bir diğeri de finans boyutu ve her ikisinden de tabi umudumuz çok çok var. Oralarda yatırım söz konusu. Aynı zamanda ülkemizde yatırımlar söz konusu. Şu anda savunma sanayiinde bunun yanında altyapı, üstyapı yatırımlarında bu üç ülkeye, Türkiye’nin ciddi bir, inşallah yatırım imkanı olacak. Bunun yanında da bu ülkelerin Türkiye’den belli assetleri satın alma durumları da olacak. O bazı cambazların söylediği gibi ‘Yok BOTAŞ’ı satıyorlar, şu oluyor, bu oluyor.’ Böyle bir şey yok. Biz neyin satılacağını neyin satılmayacağını çok iyi biliriz. 21 yıldır bu tecrübeyle hamdolsun bugünlere geldik. Bundan sonra da aynı tecrübeyle yolumuza devam edeceğiz.”
Erdoğan, Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmaların daha fazla yıkıma, gözyaşı ve drama yol açmaması için yoğun çaba harcadıklarını belirterek, dün itibarıyla durdurulan Tahıl Koridoru Anlaşması’na dair şunları söyledi: “Girişim sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü sevk edildi. Karadeniz Girişimi’nin devam etmesine atfettiğimiz önemi farklı vesilelerle dile getirdik. Bu amaçla diplomatik gayretlerimizi son günlerde yoğunlaştırdık.Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin’in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Bu arada Dışişleri Bakanı, muhatabıyla görüşmelerini yapacak. Biz de seyahatten döner dönmez, Sayın Putin ile ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisiyle ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkinin önünün açılması noktasında nasıl hareket edebileceğimizi de istişare edeceğiz.”
İstanbul’da tahıl koridoruyla ilgili çalışmaları yürüten bir heyetin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, bunların, şu an Milli Savunma Üniversitesi’nde bu çalışmayı birlikte yürüttüklerini dile getirdi. Erdoğan, “Belki bu arada ağustosu beklemeden Sayın Putin’le de bir telefon görüşmesiyle adımlarımızı atarız” sözlerini sarf etti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, şartlar uygulandığında Rusya’nın Karadeniz Tahıl Koridoru Anlaşması’na geri döneceğini söyledi. Anlaşmanın süresinin 17 Temmuz’da dolduğuna işaret eden Peskov, “Tahıl koridoru anlaşması fiilen son buldu, durduruldu. Rusya, ilgili şartlar uygulanır uygulanmaz derhal tahıl anlaşmasına geri dönecek. Anlaşmanın Rusya ile ilgili kısmı yerine getirilmedi” ifadesini kullandı. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da Ria haber ajansına yaptığı açıklamada, “Rusya, anlaşmanın uzatılmasına itirazını Türk ve Ukrayna tarafları ile Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği’ne resmen bildirdi” ifadesini kullandı.