Fatih Mahallesi'ndeki Özlem Bayraktar Apartmanı, 6 Şubat 2023'te meydana gelen ilk depremde yıkıldı; 29 kişi hayatını kaybetti, 13 kişi yaralandı.
Binanın yıkılmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada müteahhit Kadir Atmaca, tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplanan tüm delil, fotoğraf, video ve belgeler nihai rapor için Karadeniz Teknik Üniversitesi'ne gönderildi. 7 kişilik bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, 2020 yılında yaşamın başladığı binanın yıkılmasından dolayı müteahhit, şantiye şefi, yapı denetim şirketi yetkilileri, statik uygulama denetçisi, uygulama denetçisi ve kontrol elemanı 'asli' kusurlu, belediyenin yapı kontrol birimi 'tali' kusurlu olarak gösterildi.
Binada; projelendirme, yapım ve iş bitim aşamalarında deprem yönetmeliği ve İmar Kanunu esaslarına uyulmadığının belirtildiği raporun, dosyaya girmesinin ardından soruşturmasını tamamlayan savcı; tutuklu olan müteahhit Kadir Atmaca'nın yanı sıra statik proje müellifi Hikmet Doğanay (36), şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı, yapı denetim şirketi yetkilileri Hakan Çirişoğlu (35), Mehmet Kara (73), Mehmet Numan Aydoğan (40) ve Nevzat Bol (64) hakkında 'Bilinçli taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma' suçundan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanıklar Hikmet Doğanay, Mehmet Kara, Mehmet Numan Aydoğan, Beyaz Aygın Bağdatlı, taraf avukatları ile binada ölenlerin yakınları katıldı. Müteahhit Kadir Atmaca tutuklu olduğu cezaevinden, Nevzat Bul ise yaşadığı şehirdeki adliyeden SEGBİS sistemi ile duruşma salonuna bağlandı. Duruşma, şantiye şefi Beyaz Aygün Bağdatlı'nın savunmasıyla başladı.
Bilirkişi raporunda kendisine atfedilen kusurları kabul etmediğini belirten Bağdatlı, mimar olduğunu ve 2017'de mezun olduktan sonra yaptığı iş başvurularının tecrübesiz olmasından dolayı reddedildiğini söyledi. Daha sonra bir arkadaşının vasıtasıyla müteahhit Kadir Atmaca ile tanıştığını belirten Bağdatlı, şöyle konuştu:
Müteahhit Kadir Atmaca, şantiye şefi Beyza Aygün Bağdatlı'nın savunması ve dosyadaki belgeler sorulunca şunları anlattı:
Yapı denetim şirketi yetkililerinden inşaat mühendisi Hakan Çirişoğlu da kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Yıkılan binaya 2022 yılının Aralık ayında görevlendirildiğini belirten Çirişoğlu, "Depremden yaklaşık 2 ay önce gibi buraya görevlendirildim. Zaten görevlendirildiğimde yapı tamamlanmıştı. Yapıya müdahale edebileceğim herhangi bir şey yoktu. Zaten önünüzdeki dosyalarda bana ait herhangi bir imza, herhangi bir yaptırdığım imalat, herhangi bir seviye artışı bulunmamaktadır. Yapıyı incelemeye fırsat bulamadan da deprem oldu ve bina yıkıldı" dedi.
Tutuksuz sanıklardan Nevzat Bol, "Yapı denetim şirketinden 4 Haziran 2018 tarihinde istifa ettim. Dava dosyasında bulunan betonarme uygulama projesi kapağındaki ve proje kontrol formundaki imzalar, bana ait değildir. İmza örneğimin alınmasını ve dosyadaki imzalar ile karşılaştırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Mehmet Kara da şunları söyledi:
Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi. Ölenlerin yakınları ise sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Duruşma sonunda mahkeme heyeti, Kadir Atmaca'nın tutukluluk haline devamına, Mehmet Kara ve Nevzat Bol'dan imza örnekleri alınarak dosyadaki belgelerde yer alan imzalar ile karşılaştırılması için Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
Binada anne ve babasını kaybeden Osman Nadir Akıllı, duruşma sonrası 29 kişinin ölümüne neden olan kişilerin cezalandırılmasını istediğini söyledi. Saatlerce enkaz altında kaldığını belirten Akıllı, "Kendim ve 4 kardeşim, 8 saat sonra enkazdan yaralı olarak çıkarıldık. 7 katlı bina, depremin ilk saniyelerinde yıkıldı. Yeni bir binaydı ve kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapıldı. İşin ilginç tarafı, bizim binanın şantiye şefi okuldan yeni mezun olmuş ve herhangi bir iş tecrübesi olmayan, mimar olduğunu, inşaatın yapım işlerinden anlamadığını, bizim binamızın kendisi için adeta bir staj yeri gibi olduğunu mahkemede belirtti. Bu durumu üzücü olarak karşıladık. Adalete güveniyoruz. Suçluların adalet karşısında hak ettiği cezayı alacağına inanıyoruz" diye konuştu.