Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AK Parti’nin Çanakkale’deki programında, Irak ve Suriye’nin kuzeyinde yürütülen operasyonlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. PKK/YPG/PYD, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadelenin ayrım yapılmaksızın sürdüğünü vurgulayan Akar, DEAŞ’la mücadele adı altında binlerce kilometre öteden gelip Suriye’ye yerleşen güçlere şöyle seslendi: “Diğer ülkelerin Türkiye’nin ne yaptığını anlaması lazım. Bizim sınırlarımızın dibinde teröristler var. Nasıl endişe duymayacağız? DEAŞ ile mücadele böyle yapılmaz. DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ordu TSK. 4 bin 500 teröristi etkisiz hale getiren ordu, Türk ordusu.”
Rusya, ABD ve diğer müttefik ülkelere verdikleri sözlere uyması çağrısını yineleyen Akar, Suriye’nin kuzeyinde başlatılacak kara harekatıyla ilgili de şunları kaydetti: “TSK’nın harekatında herhangi bir tahdit yok. Tek amacımız mevcut kurallar çerçevesinde ülkemizin, milletimizin hakkını, hukukunu korumak. Bunun için yapılması gereken ne varsa ona hazırlanıyoruz. Ne zaman, nerede ne yapmak gerekiyorsa, TSK yeri ve zamanı geldiğinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yapmaya devam edecek. Kimsenin şüphesi olmasın. Diyoruz ki teröristlere olan desteğinizi kesin, ilişkinizi kesin, bunları desteklemeyin, bunlardan vazgeçin. Bunlarla bir yere varamazsınız. Sizin müttefikiniz, sizinle iş birliği yapabilecek güç Türkiye Cumhuriyeti devleti, terörle mücadelede dayanacağınız dayanak TSK’dır diye kendilerine hatırlattık, hatırlatıyoruz.”
Suriye’nin kuzeyinde başlatılacak kara harekatı diplomasiyi tetikledi. 19 Kasım’daki Pençe-Kılıç hava harekatından sonra diyalog hızlandı. Geçen süreçte bölgede üssü bulunan ABD, Rusya ve Fransa’nın savunma bakanları, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile görüştü. Akar muhataplarına operasyonun bu ülkelerin herhangi üssüne yönelik olmadığını, BM’nin meşru müdafaa ilkeleri çerçevesinde icra edildiğini belirtti. Önceki günkü sürpriz görüşmenin detayları da netleşti. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ankara’da ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’i kabul etmişti. Görüşmede bölge ile ilgili son durum değerlendirildi. Jeffrey’e bir kez daha Türkiye’nin çekinceleri hatırlatıldı. Bölgede mutabakata varılan 30 km genişliğindeki güvenli koridora atıf yapılıp terörist unsurların havan saldırıları örnek gösterildi. YPG’nin 30 km geriye çekilmesini öngören mutabakat muhtırası, James Jeffrey döneminde imzalanmıştı.