15 Temmuz darbe girişiminin sözde sıkıyönetim direktiflerini hazırlayanın "John" olduğu belirlendi. Astsubay Hüseyin Ömür'ün mailinden çıkan belgenin 7 Temmuz tarihinde oluşturulduğu ortaya çıktı. Word belgesi üzerindeki son değişikliğin ise 15 Temmuz saat 22.45'te yapıldığı anlaşıldı.
15 Temmuz darbe girişiminin ardında ABD'nin olup olmadığı en çok tartışılan konulardandı. Her fırsatta bu iddiaları yalanlayıp demokrasi yanlısıymış gibi açıklamalar yapan ABD'nin darbeyle ilişkisini ortaya koyabilecek yeni bir belge ortaya çıktı.
Hain kalkışmanın püskürtülmesi sonrası savcılık, sözde sıkıyönetim direktiflerinin peşine düştü. Genelkurmay Başkanlığı'ndaki bilgisayarların kopyası alındı. Ayrıca direktiflerin mail yoluyla gelmiş olabileceği ihtimali değerlendirilerek gözaltına alınan darbecilerin mailleri de mercek altına alındı. 15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili MEDAS'tan kuvvet komutanlarına gönderilen darbe bildirilerin ham hali eski Astsubay Hüseyin Ömür'ün mailinden çıktı.
Sıkıyönetim direktiflerinin birliklere gönderilmesinde görev alan Genelkurmay Çatı Davası sanıklarından Hüseyin Ömür'ün mailindeki "kişisel dosyalar hüseyin ömür" isimli klasörden çıkan direktifler, belgelerin ne zaman ve kim tarafından oluşturulduğunu ele verdi. 3 sayfadan oluşan Word halindeki "Sıkıyönetim Direktifi" isimli belgenin, 7 Temmuz 2016 tarihinde oluşturulduğu görüldü. Belge üzerindeki son değişikliğin de 15 Temmuz günü saat 22.45'te yapıldığı anlaşıldı.
Word belgesinin meta/data bilgilerinin incelenmesi sonucunda da dikkat çekici bir bulguya ulaşıldı. Yazarlar bölümünde "John" isminin yazılı olduğu görüldü. Buna göre, söz konusu belgenin "John" isimli bilgisayar kullanıcısı tarafından hazırlandığı belirlendi. Genelkurmay Başkanlığı'nda yapılan araştırmalarda "John" isminde bir bilgisayar kullanıcısı tespit edilemezken, bu da darbe direktiflerinin Genelkurmay Başkanlığı dışındaki bir bilgisayarda hazırlandığını ortaya koydu.
Genelkurmay Çatı Davası'na konu iddianamede, o dönem Genelkurmay Personel Başkanlığı General-Amiral Şubesinde görev yapan sanık Hüseyin Ömür ile ilgili dikkat çekici bilgiler yer alıyor. Buna göre, darbe direktiflerinde Mehmet Partigöç ile birlikte imzası bulunan Cemil Turhan, kendi personeli olan Hüseyin Ömür ve Kenan Şimşek'i 14 Temmuz günü çağırarak darbe girişiminin bilgisini verdi ve kendilerinden MEDAS sisteminden nasıl mesaj çekildiğini öğrenmeleri emrini verdi. Emir üzerine şüpheli Ömür ile Şimşek, Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri Daire Başkanlığı’nda görevli sivil memur Zehra Keskin'den, bilgisayar şifrelerini ve MEDAS sistemine bilginin nasıl yüklendiğini öğrendi. Daha sonra her iki darbeci 15 Temmuz günü darbe mesajlarını MEDAS'a yükleyerek kuvvetlere çekti.
Genelkurmay Çatı Davası’na da giren belgede ismi yer alan John’un kim olduğu merak konusu olurken, söz konusu tespitin ardından darbe girişimi döneminde Türkiye’de bulunan tüm John’ların mercek altına alındığı öğrenildi. O dönemde Türkiye’de bilinen “John”lardan birisi İncirlik’te üs komutanı olan Albay John Walker’dı. Bir diğeri o dönem ülkesinin Türkiye’deki en üst düzey temsilcisi konumunda olan ABD Büyükelçisi olan John Bass. Her ikisinin de Türkiye’deki görevi darbe girişiminin ardından son buldu. Mesaj içeriklerinde darbe direktiflerinin olması nedeniyle belgeyi hazırlayan kişinin daha çok asker şahıs olabileceği değerlendiriyor. Bu da okları Walker’a çeviriyor. O dönem İncirlik’teki en üst düzey ABD’li askeri yetkili olan Walker’ın adı o dönem İncirlik Üssü Komutanı olan darbeci general Bekir Ercan Van ile görüşmesi sonrası gündeme gelmişti. Van’ın darbenin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından Walker’ı ziyaret ettiği ortaya çıkmıştı.
En sonunda “Yurtta Sulh Konseyi” yazan 3 sayfalık “Sıkıyönetim Direktifi” isimli belge 20 maddeden oluşuyor. Darbenin gece yapılacağı hesaplanarak saat 03:30’a göre yayınlanması planlanan direktifin ilk maddesi Yurtta Sulh Konseyi’nin TRT’de okuttuğu metin olarak yer aldı. Tüm yurtta sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağı ilan edildiği ifadesi yer alan direktifte, ilk sıkıyönetim komutanlarının atandığı ve görevlilerini eksiksiz yerine getirecekleri kaydedildi.
Yürütülen soruşturmalarla firari imam Adil Öksüz’ün başkanlığındaki darbe toplantıların Çayyolu’ndaki villada yapıldığı ortaya çıkarılmıştı. Söz konusu darbe belgelerinin ilk oluşturulma tarihi olan 7 Temmuz’da da bu toplantıların devam ediyor olması, sözde sıkıyönetim direktiflerinin Çayyolu’ndaki villada hazırlanmış olabileceği ihtimali üzerinde de duruluyor.
Sanık Hüseyin Ömür’ün 15 Temmuz gecesi Genelkurmay Karargahı’ndaki görüntüleri dava konusu iddianameye girdi. Karargah harekat merkezinde diğer darbecilerle birlikte olduğu anlaşılan Ömür’ün mesajların çekildiği Muhabere Merkezine de gittiği görülüyor. Ömür’ün elinde darbe mesajlarının da olduğu kameralara yansıyor. Darbenin püskürtülmesinin ardından sivil kıyafetlerini giyen Ömür’ün, diğer darbeci askerlerle birlikte nizamiyeye doğru yürüdüğü de görülüyor.