Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Türkiye'ye eserler ve hizmetler kazandırmayı sürdürdükleri bir ayın daha geride kaldığını dile getiren Erdoğan, son Kabine Toplantısı'ndan bu güne iştirak ettiği programlara ilişkin bilgi verdi.
Kabine Toplantısı'nın ertesi günü Yurtdışı Müteahhitlik Başarı Ödülleri'nin takdim töreni vesilesiyle Türkiye'yi dünyanın dört bir yanında temsil eden iş insanlarıyla bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, "Ülkemizin müteahhitlik listesinde 42 firmayla, teknik müşavirlik listesinde 6 firmayla yer aldığı bu değerlendirmeleri önemli görüyoruz. Dünyada hem yeni altyapı kurma hem eskiyen altyapıyı yenileme ihtiyacı bitmedikçe müteahhitliklerimizin başarılı çalışmaları artarak sürecektir." diye konuştu.
Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinden mezun olan subay ve astsubayların diplomalarını vererek bu iki önemli teşkilatın gücüne güç kattıklarını dile getirdi.
Deprem bölgesinin istisnasız her gün, her an olduğu gibi geçen haftalarda da yine gündemlerinin ilk sıralarında olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kimi vicdan ve ahlak fukaraları hala depremzedelere hakaret etmekte, onların acıları üzerinde tepinmekte ısrar ederken biz yaraları sarmayı sürdürüyoruz. Konteyner kent kurulumlarını tamamlayıp talep eden hak sahiplerini buralara yerleştirdik. Yardımları sistemli bir şekilde ulaştırıyoruz. Şehirlerimizi hızla yeniden ayağa kaldırmak için bölgede ardı ardına temel atma törenleri gerçekleştiriyoruz. Son temel atma töreniyle birlikte Adıyaman'da söz verdiğimiz 65 bine yakın konut ve köy evinin yarısından fazlasının inşasına başlamış olduk.
Depremde en büyük yıkımı yaşayan Hatay'da ise son temel atmayla beraber 50 bin konut, köy evi ve iş yerinin inşa çalışmaları devam ediyor. Yerinde dönüşüm projemize Hatay'daki başvuru sayısı 86 bini geçti. Dolayısıyla bu şehrimizi de kısa sürede ayağa kaldırmanın gayreti içerisindeyiz. İnşallah yakında temel atmanın yanı sıra açılış törenleriyle de yeni evlerine kavuşmalarının sevincini depremzedelerimizle paylaşacağız."
Her yıl olduğu gibi bu sene de 25 Ağustos'ta Ahlat'ta, 26 Ağustos'ta Malazgirt'te Anadolu topraklarını ebedi vatan olarak bırakan ecdadı yad ettiklerini belirten Erdoğan, Bitlis'teki toplu açılış töreni ve bölgede görev yapan valililerle gerçekleştirdikleri toplantıyla artık geleneksel hale gelen Ahlat programlarını zenginleştirdiklerini söyledi.
Erdoğan, "Malazgirt'te de gençlerimizin, atalarının bin yıllık heyecanını, coşkusunu, azmini, cesaretini tüm canlılığıyla yaşattığının işareti olan etkinlikleri memnuniyetle izledik." dedi.
"Zaferler ayı" olan ağustosun son durağı 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yapılan görkemli programın hep birlikte yaşandığını belirten Erdoğan, bu törende Cumhuriyet'in 100. yılı anısına bestelenen marşın da ilk defa dinlendiğini belirtti.
Erdoğan, beğeniyle karşılanan marşın millete hayırlı olmasını diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) yönetimini de 30 Ağustos'ta kabul ederek ekonomideki son gelişmeleri kendileriyle değerlendirdiklerini aktardı.
Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulunun diploma ve sancak devir teslim törenlerini de aynı gün gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, takip eden günlerde ise Deniz Harp Okulunun ve Hava Harp Okulunun diploma ve sancak devir teslim törenlerine katıldıklarını belirtti.
Erdoğan, Türkiye'yi darbe anayasasından tamamen kurtarıp demokrasiye yakışır sivil bir anayasayla buluşturma çabalarını Meclisin açılmasıyla birlikte ittifak ortaklarıyla istişare içinde yeniden başlatacaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Milli Teknoloji Hamlesinin sembolü olarak gördükleri TEKNOFEST'in Ankara organizasyonuna katılarak gençlerle geçmişten bugüne ve geleceğe uzanan samimi bir hasbihalde bulunduklarını belirterek, şöyle devam etti:
Her 1 Eylül'de olduğu gibi bu yıl da av sezonunun açılışı münasebetiyle balıkçıları deryaya yolcu ettiklerini anımsatan Erdoğan, "Vira Bismillah diyerek denizlere açılan tüm balıkçılarımıza bol bereketli ve kazasız, belasız bir av sezonu diliyoruz." şeklinde konuştu.
Erdoğan, dün Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le oldukça kapsamlı ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ifade ederek, "Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü, Tahıl Koridoru başta olmak üzere pek çok insani gündemin masada olduğu bir dönemde bu görüşmenin kıymetinin tüm dünya tarafından takdir edildiğine inanıyorum." dedi.
Erdoğan, yarın uzun süredir hazırlıkları devam eden ve ekonomide gelecek dönemin yol haritasını teşkil eden Orta Vadeli Program'ın tanıtımını yapacaklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonu G20 Liderler Zirvesi için Hindistan'da olacaklarını, bir sonraki hafta sonu ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Türkiye'yi temsil etmek ve çeşitli görüşmeler yapmak üzere ABD'ye gideceklerini kaydetti.
Geçen ayın son günü Türkiye'nin 2023 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarının açıklandığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayının yine bir rekoru ifade eden 21,6 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını belirterek, yılın ilk sekiz ayındaki ihracatın 165 milyar doları, yıllık ihracatın da 253,5 milyar doları bulduğunu ifade etti.
Erdoğan, şunları kaydetti:
Deprem felaketi ve küresel ticarette yaşanan küçülmeye rağmen elde edilen büyüme başarısının, istihdam ve üretimin korunmasını sağladığını belirten Erdoğan, bu verilerin açıklanmasıyla pek çok uluslararası kuruluşun Türkiye'nin 2023 büyümesiyle ilgili tahminlerini yukarı yönlü revize etmeye başladığını bildirdi.
Esasen bunun gibi düzeltme çabalarıyla eskiden beri sıkça karşılaştıklarını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Uluslararası kuruluşların bazısı art niyetli olarak, bazısı da potansiyelimizi kavrayamadıkları için her alanda düşük değerlendirme rakamları açıklıyor. Ülkemiz içinden birileri de maalesef bu çarpıklığa, yaydıkları yalan yanlış malzemelerle destek veriyor, teşvik ediyor. Günün sonunda Türkiye'nin üretim ve istihdam gücüne uygun sonuçlar elde etmesiyle ortaya çıkan rakamlar, elbette bu oyunu bozuyor. Buna rağmen ısrarla aynı yanlışı yapmayı sürdüren kuruluşların kendi itibarlarına zarar verdikleri bir gerçektir. Biz kimsenin ne dediğine bakmadan yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazlayla ülkemizi büyütme hedefimize doğru kararlılıkla yürüyoruz. Elbette bu meşakkatli yolda kimi zaman beklenmedik durumlarla karşılaştığımız, hatta küçük de olsa gerilemeler yaşadığımız oluyor. Ama her seferinde hızla toparlanıp eskisinden de iyi neticelerle yolumuza devam ediyoruz."
Ekonomide son dönemde yaşanan hadiseleri, dünyayı ve Türkiye'yi doğru okuyarak tespit ve teşhis eden pek az objektif ve vicdanlı iktisatçıya da rastladıklarını kaydeden Erdoğan, "Niyetler ve yaklaşımlar farklı olduğu için ekonomiden diplomasiye hemen tüm alanlarda Türkiye'nin hayrına fikirler ortaya koyan teklifler sunan az sayıda aydın görüyoruz." ifadesini kullandı.
Türk siyasetinin muhalefet cenahındaki kifayetsiz ama bir o kadar da muhteris iklimin, maalesef bilim insanları, medya mensupları ve bunlardan beslenen kesimleri de zehirlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çalışanların ücretlerine yapılan her artışın daha para insanların cebine girmeden katbekat fazlasıyla A'dan Z'ye her ürüne, her hizmete yansıtıldığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Erdoğan, sektörde arz talep dengesini bozacak şekilde hareket eden otomobil bayisi ve galericilere bugüne kadar 221 milyon lira idari para cezası kesildiğini, fahiş fiyat ve stokçuluk yaptıkları tespit edilen perakendecilere kesilen ceza miktarının da 188,5 milyon lirayı geçtiğini bildirdi.
Tüketici şikayetleri üzerine yapılan denetimlerde de 163 milyon lira idari para cezası uygulandığını belirten Erdoğan, "Yılbaşında tüketicilerin şikayetleri doğrultusunda hazırladığımız yeni düzenlemeler yürürlüğe girecek." dedi.
Erdoğan, elektronik ticaret platformlarının işleyişinin de hem tüketiciler hem küçük ölçekli işletmeler bakımından yakından takip ettikleri hususlar arasında bulunduğunu kaydetti.
Tüm bu denetim ve cezaların önemli olduğunu, bunun yanında idari para cezaları, kapatma ve men gibi cezaların daha caydırıcı hale gelmesi gerektiğini anlatan Erdoğan, hazırlıklarına başlanan 2024 bütçesinde bu doğrultuda gereken adımları atacaklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Erdoğan, sırf yabancı diye, sırf başka bir dil konuşuyor diye, sırf başı örtülü, çarşaflı, takkeli ve sakallı diye insanlara laf atmanın, hakaret etmenin, hele hele el uzatmanın asla kabul edebilecekleri bir davranış olmadığını vurguladı.
"İşine geldiği zaman başörtülüyü yanına al, yakasına kalk bir de partinin rozetini tak, ama öbür tarafta Marmaray'da veya otobüslerde bu hanımefendilere hakaret et." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
Irak ve Suriye'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Gerek bölgedeki aktörler gerek bölge dışındaki aktörler öncelikle şu tarihi hakikatleri kabul etmek durumundadır. Irak ve Suriye'yi de içine alan coğrafyanın 1000 yıllık, 1500 yıllık demografik gerçeklerini dikkate almayan hiçbir tasarrufun bölgede başarı şansı yoktur." diye konuştu.
Erdoğan, Selçuklu idaresinde 250 yıl, Osmanlı idaresinde de 400 yıl boyunca kalan bölgede yaşanan nispi huzurun gerisinde, demografik gerçeklere uygun yönetim tarzı bulunduğuna işaret etti.
Geçen 1-1,5 buçuk asırdır bölgede hüküm süren kargaşa ve yaşanan acıların, zulümlerin sebebinin de ortada olduğunu ifade eden Erdoğan, bölgenin, işbirlikçi küçük bir kesim dışında kimseye faydası olmayan emperyalist hesapların ve çekişmelerin arenası haline getirildiğini söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çok uzağa gitmeye gerek yok. Son otuz yıldır Irak'ta 2 milyon, Suriye'de 1 milyon insanın ölümüne yol açan iç karışıklıklar ve işgallerin kanlı izleri hafızalarımızda hala canlıdır. Filistin yarası, neredeyse her gün yeni masum canları alarak kanamaya devam ediyor. Mekke'deki Kabe ve Medine'deki Mescidi Nebevi'den sonraki üçüncü kutsal mabedimiz Mescid-i Aksa sık sık kirli postalların tacizine uğruyor. Türk'üyle, Arap'ıyla, Kürt'üyle, diğer inanç ve etnik gruplarıyla herkesin huzursuz olduğu, bir tek terör örgütlerinin memnuniyet duyduğu bu tabloyu biz kabul etmiyoruz. Bunun için bölgedeki tüm ülkeleri, tüm etnik ve mezhebi farklılıklarıyla her kesimi kucaklayan, zor günlerinde yanlarında olan bir yaklaşım sergiliyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini sağlarken aynı zamanda bölgenin dengelerini de gözeten bir hareket tarzı izliyoruz."
Irak'ta Kerkük merkezli yaşanan tartışmalara da bu zaviyeden baktıklarını belirten Erdoğan, en doğru, sağlıklı ve sürdürülebilir çözümün, Kerkük başta olmak üzere, bölgenin demografik gerçeklerini gözeten bir idari yapının tesisinden geçtiğini söyledi.
Erdoğan, Suriye'de de ABD'yi defalarca bölücü terör örgütüyle işbirliği yapmaması, bu şekilde davranmayı sürdürmesi halinde ileride hem kendi çıkarlarının hem de bölgenin zarar göreceği konusunda uyardıklarını, son günlerde yaşanan gelişmelerin endişelerinin ve ikazlarının haklılığını açıkça gösterdiğini bildirdi.
"Rejimin çözümün değil, sorunun bir parçası olma inadı, bölgedeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor." diyen Erdoğan, Türkiye olarak, Suriye'nin toprak bütünlüğü, etnik ve mezhebi yapı dahil demografik gerçekleri esasına dayalı kalıcı bir çözüm için çalışmayı sürdürmekte kararlı olduklarını vurguladı.
ABD, Rusya, İran ve rejim dahil bölgedeki gruplar üzerinde etkinliği olan tüm tarafları bu doğrultuda gayret sergilemeye davet eden Erdoğan, "Rusya-Ukrayna savaşının sürdüğü, Kafkaslar'da Ermenistan'ın kışkırtıcı tavırları başta olmak üzere dengelerin hassasiyetini koruduğu, Balkanlar'ın yeniden çatışmaya sürüklenmek istendiği, bunların yanında dünyanın dört bir yanında yeni krizlerin emarelerinin filizlendiği bir dönemde güney bölgemizin istikrarı ve güvenliği, ülkemizin öncelikleri arasında en üst sıralarda yer almayı sürdürecektir." dedi.
Millete meydanlarda verdikleri sözleri, ülkenin ve küresel ekonominin şartlarını da göz önünde bulundurarak hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, üniversite öğrencilerine 10 GB internet ve cep telefonu desteğine ilişkin detayların nihai çalışmaya göre bir sonraki Kabine Toplantısı'nda ele alınacağını ve gençlerle paylaşılacağını açıkladı.
Aile ve Gençlik Bankası ile evlenecek gençlere uygun şartlarda kredi meselesinin de yakın takiplerinde olduğunu bildiren Erdoğan, aile yapısının korunmasında ve istikbal adına büyük önem verdikleri bu projeyi gerçeğe dönüştürmekte kararlı olduklarını dile getirdi.
Tarımsal üretim ve kırsal kalkınmayı desteklemek amacıyla çiftçilere bugüne kadar 40 milyar liralık ödeme yaptıklarını anımsatan Erdoğan, 2024'te de bu destekleri verimliliği esas alan yaklaşımla sürdüreceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
Son 21 yıldır taviz vermedikleri prensiplerin başında, çalışanları enflasyona karşı koruma ilkesi bulunduğunu kaydeden Erdoğan, Hakem Kurulu'nun 2024 ve 2025 için memur maaşlarına dair verdiği kararla kamu görevlilerini enflasyona ezdirmeme hassasiyetinin burada da muhafaza edildiğini belirtti. Erdoğan, maaş artış oranlarının ve ek kazanımların da hayırlı olmasını diledi.
Kabine Toplantısı'nda ayrıca 2023-2024 eğitim öğretim yılıyla ilgili hazırlıkları da gözden geçirdiklerini aktaran Erdoğan, 1 Eylül itibarıyla daha önce ataması yapılan 49 bin öğretmenin görevlerine başladığını belirtti.
Erdoğan, bu sene ilk kez okulla tanışan çocukların uyum haftasıyla öğretmenlerin seminer döneminin de dün başladığını ifade ederek 11 Eylül Pazartesi başlayacak eğitim öğretim yılında tüm öğretmen ve öğrencilere başarı dileğinde bulundu.