Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, 15 Temmuz gecesi darbecilerin Cumhurbaşkanını öldürme niyetiyle hareket ettiğini belirtirken, “Darbe başarılı olsaydı, Suriye ve Irak’ta yaşananlara benzer felâketler yaşayacak, Sevr’de yarım kalan planlar hayata geçirilmiş olacaktı” dedi.
Aydın, saat 02.19 itibarıyla NATO’nun hava trafiği ile ilgili
görüntü alma yetkisinin askıya alındığını belirtirken, sivil
imamlar Adil Öksüz ve Kemal Batmaz’ın, 14 Temmuz’da tüm
kameraları kapatılan Hava Harp Okulu’nda düzenlenen “lider
brifingi” isimli gizli toplantıya katılmış olabileceklerini söyledi. Aydın, Zekai Aksakallı’nın o gece Semih
Terzi’nin yanı sıra darbeci generaller
Mehmet Partigöç ve Ahmet Bircan Kırker’in
öldürülmesi talimatını verdiğini ancak bu
talimatın yerine getirilmediğini söyledi.
15 Temmuz davalarını yakından takip eden Doç. Dr. Hüseyin Aydın, FETÖ’nün kanlı darbe girişimini “Asırlık Gece” adlı kitabında anlattı. Darbe girişimine ilişkin önemli bilgi ve belgelerin bulunduğu kitabıyla 15 Temmuz gecesi yaşananlara bir kez daha ışık tutan Aydın, Yeni Şafak’ın FETÖ’cü darbe girişimine ilişkin sorularını yanıtladı.
03.00’TE BAŞLASAYDI SEYRİ FARKLI OLURDU
Darbe girişiminin saat 03.00’te planlanmasına rağmen erkene alınmasına ilişkin Aydın,
“Darbenin erkene çekilmesinin nedeni, darbenin ifşa edildiğinin düşünülmesidir. Darbe girişimi, planlandığı saatte başlayabilseydi, darbenin seyri daha farklı olabilirdi. Cumhurbaşkanımızın güvenliğinin sağlanarak direnişi yönetebilmesi ve halkın denkleme dâhil olabilmesi zor olabilirdi. Bu koşullarda darbenin başarılı olma ihtimalinin daha yüksek olacağını söylemek mümkün”
dedi.
DARBENİN KIRILMA NOKTALARI
Darbenin birçok kırılma noktasından bahsedilebileceğini ifade eden Aydın, şunları söyledi: “En önemlileri bence şunlar; Darbenin erkene alınması, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yapılan teklifi reddetmesi, Cumhurbaşkanımızın darbeye direnmeye karar vermesi ve kamu görevlilerini bu doğrultuda talimatlandırması, Cumhurbaşkanımızın halkı sokaklara davet etmesi ve halkın sokaklara çıkarak darbeye direnmesi, başsavcılıkların darbe girişiminde bulunanlarla ilgili soruşturma açması, Semih Terzi’nin Ömer Halisdemir tarafından öldürülmesi, darbecilerin kontrolündeki uçaklara karşı alarm reaksiyon uçaklarının kaldırılabilmesi, son olarak darbenin yönetim merkezi Akıncı Üssünün bombalanması.”
BİNLERCE KİŞİYİ ÖLDÜRECEKLERDİ
Yapılan bir kısım hazırlıklara bakıldığında Cumhurbaşkanı’nın, hükumetin, başta emniyet birimleri olmak üzere diğer kamu kurumların direneceğinin öngörüldüğünün anlaşıldığını aktaran Aydın, “
Olası direnişi ise çok kanlı bir şekilde bastırmayı planlamışlardı. Ama halkın direnişi onlar için sürpriz sayılabilir. Planlandıkları gibi hareket edebilselerdi sadece o gece binlerce kişiyi öldüreceklerdi”
diye konuştu.
ÖKSÜZ VE BATMAZ İÇİN Mİ KAPATILDI?
14 Temmuz’da Hava Harp Okulu’nda “lider brifingi” adı altında gizli bir toplantı yapıldığına ve okuldaki tüm kameraların saat 23.15 ila 03.00 arasında kapatıldığına dikkat çeken Aydın, “Tüm kameralar kapatıldığına göre belirtilen saat aralığında gelen kişi veya kişiler çok önemli olmalı.
Bu önemli kişinin asker olması mantıklı gözükmüyor. Nitekim değişik kuvvetlerden askerler okula gelmiş, ancak kameraların kapatılmasına lüzum görülmemişti. Adil Öksüz ve Kemal Batmaz, 13 Temmuz Çarşamba günü ABD’den dönmüş, 14 Temmuz günü de İstanbul’daydılar.
Örgütteki konumları, darbedeki rolleri, toplantının mahiyeti ve katılan askerlerin konumları dikkate alındığında toplantıya katılmış olmaları kuvvetle muhtemel gözüküyor” ifadelerini kullandı.
SABAHTAN AKINCI’YA GİTTİLER
Aydın, söz konusu toplantının yapıldığı perşembe günü, Akıncı Üs Komutanı Hakan Evrim’in de üs misafirhanesini askerlerden arındırdığını belirterek, “Bu durumda Öksüz ile Batmaz, toplantıdan sonra kara yoluyla Akıncı’ya gidip cuma günü sabah erken saatlerde, askerlerden arındırılan ve hazırlanan misafirhaneye yerleşmiş olmalı...” dedi.
ABDEST ALDI, NAMAZ KILDI, SÜRECİ YÖNETTİ
Aydın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Marmaris’te olduğu bilgisini o dönem başyaver olan Ali Yazıcı’nın paylaştığını düşündüğünü ancak darbecilerin hafta boyunca Cumhurbaşkanı’nın tam olarak yerinin tespiti ve teyidi için birçok kanaldan araştırma yaptığını ve birçok kişinin de bu iş için uğraştığını vurguladı.
Suikast girişiminin de Akıncı Üssü’nden sevk ve idare edildiği ifade eden Aydın, Erdoğan’ın darbe girişimini öğrendikten sonraki tepkisini, talimatlarını ve yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Cumhurbaşkanımıza darbe girişimine yönelik ilk bilgiler, saat 21.30’dan sonra gelmeye başlamıştı. Öncelikle gelen bilgiler analiz edilip durum anlaşılmaya çalışıldı. Kısa süre içinde bir darbe girişimi olduğu anlaşıldı.
Cumhurbaşkanımız önce abdest alıp iki rekat namaz kıldı. Dua ve niyazda bulundu. Sonra bütün önemli krizlerde olduğu gibi soğukkanlılığını muhafaza ederek kararlı bir şekilde süreci yönetti. Başta Başbakan Binali Yıldırım olmak üzere birçok kişi ile görüşen Cumhurbaşkanımız, darbeye direnilmesi ve darbenin bastırılması için yapılması gerekenler konusunda talimatlar verdi.”
YAKALASALARDI ÖLDÜRECEKLERDİ
Darbe hazırlık toplantılarının bir kısmında Cumhurbaşkanı’nın alınıp bir yerlere götürülmesinden, bir kısmında ise öldürülmesinden söz edildiğini kaydeden Hüseyin Aydın,
“Ancak, o gece Marmaris’e gelen timlerin özelliği, mühimmatları ve sahadaki faaliyetlerini dikkate alındığında Cumhurbaşkanımızı öldürme niyetiyle hareket ettikleri anlaşılıyor. Nitekim mahkeme de dosyadaki delillere göre timlerin bu amaçla geldiği sonucuna vardı. Darbeciler açısından, darbenin başarısız olabileceğinin anlaşıldığı o saatlerde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın varlığını ortadan kaldırmak dışında bir seçenek gözükmüyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan öldürülecek, bu haberin doğuracağı şok etkisiyle halk da sindirilecekti”
ifadelerini kullandı.
SAAT 02.19’DA ALINAN ‘NATO’ KARARI
Saat 02.19 itibariyle NATO’nun hava trafiği ile ilgili görüntü alma yetkisinin Eskişehir BHHM tarafından askıya alındığına işaret eden Aydın, “Hazırlık toplantılarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerinin tespitinde gerekirse Amerikalılardan yardım alınabileceği konuşulmuştu. NATO’nun hava trafiği ile ilgili görüntü alma yetkisi askıya alınınca, bu durum da zora girmiş oldu” dedi.
BAŞARILI OLSAYDI NASIL BİR TÜRKİYE’YE UYANACAKTIK?
“15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye tarihinde emsalini müşahede etmediği zalim ve gaddar bir yönetime uyanacaktı”
diyen Aydın, şunları aktardı: “Milletimiz çok dramatik ve onur kırıcı muamelelere maruz kalacaktı. Güney sınırlarımızdan yoğun bir şekilde DEAŞ ve PKK saldırıları olacaktı. Sınır güvenliğimizi ve ülke bütünlüğümüzü kaybedecektik. Uzun süreli iç çatışmalar yaşayacaktık. Velhasıl darbe girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. Eğer başarılı olsaydı, Suriye ve Irak’ta yaşananlara benzer felaketler yaşayacak, Sevr’de yarım kalan planlar hayata geçirilmiş olacaktı.”
‘Atatürk’ vurgusu göz boyama idi
15 Temmuz FETÖ’cü bir darbe girişimi olmasına rağmen, “Atatürkçü” bir darbe girişimi olarak duyurulmuştu. Aydın, buna ilişkin ise şu değerlendirmeleri yaptı: “Böyle büyük bir meydan okumada dahi takiye yapma ihtiyacını, örgütün yapısının yanında toplumun gerçeklerinde de aramak lazım.
2016 Türkiye’sinde darbe teknik olarak başarılmış olsa bile Fetullahçı bir darbeyi toplumun sindirmesi mümkün değil. Sıkıyönetim direktifindeki mesajlara bakılırsa muhalefetin ve kısmen iktidara destek veren kesimlerin dahi gözlerinin boyanmaya çalışıldığını görüyoruz.
Başta Atatürkçülük vurgusu olmak üzere diğer vurgular ve mesajlar, darbe girişimi planlandığı gibi icra edilebilseydi, darbe girişimine iştirak edecek veya destek verecek başkaca unsurların varlığına da işaret edebilir. Ancak bu son seçenek için inandırıcı deliller bugün için yok.”
Aksakallı üç darbeci için ölüm emri verdi biri öldürüldü
Aydın, o dönem Özel Kuvvetler Komutanı olan Zekai Aksakallı’nın Semih Terzi dışında sıkıyönetim direktifinde imzası bulunan tuğgeneral Mehmet Partigöç ile Etimesgut Zırhlı Birliklere atanan tuğgeneral Ahmet Bircan Kırker’in de öldürülmesi talimatını verdiğini ancak bu talimatların yerine getirilmediğini söyledi.
#Tayyip Erdoğan
#Hüseyin Aydın
#15 Temmuz
#NATO
#FETÖ
#Mehmet Partigöç
#Ahmet Bircan Kırker