Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan ile kimlikle seyahat konusunda imzalanan protokolün ilişkileri yeni bir seviyeye çıkaracağını belirterek, "Nitekim bu yıl itibarıyla Sırbistan'dan ülkemize 300 bin turist geldi. Bu demektir ki bu kimlikle seyahat başladığı andan itibaren hem sayı yükselecek, sayının yükselmesiyle kalmayacak, iş adamlarımız karşılıklı olarak yapacakları seyahatleri çok daha kolaylıkla gerçekleştireceklerdir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette bulunduğu Sırbistan'da baş başa ve heyetler arası gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Vucic'e samimi ev sahipliği için teşekkür eden Erdoğan, az önce kendisiyle hem ikili, ardından heyetler arası formatta son derece verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini hatırlattı.
Erdoğan, görüşmelerde, ilişkileri kapsamlı şekilde ele aldıklarını, gelecek dönemde atacakları adımları değerlendirdiklerini, başta Bosna Hersek'teki gelişmeler olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda fikir alışverişinde bulunduklarını belirtti.
Sırbistan'la mükemmel düzeydeki ilişkilerin her geçen gün geliştiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kimlikle seyahat konusunda az önce imzalanan protokol, ilişkilerimizi yeni bir seviyeye çıkaracaktır. Nitekim bu yıl itibarıyla Sırbistan'dan ülkemize 300 bin turist geldi. Bu demektir ki bu kimlikle seyahat başladığı andan itibaren hem sayı yükselecek, sayının yükselmesiyle kalmayacak, iş adamlarımız karşılıklı olarak yapacakları seyahatleri çok daha kolaylıkla gerçekleştireceklerdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Gürcistan, Ukrayna ve Moldova'dan sonra Sırbistan karşılıklı olarak çipli kimlikle seyahatin mümkün hale geldiği 6'ncı ülke olacak."
Dün aynı zamanda Bosna Hersek ile de ilk adımı attıklarını anımsatan Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda da bununla ilgili imzaların atılacağını kaydetti.
"Ticaret hacmimiz, istikrarlı artış eğilimini salgın koşullarına rağmen sürdürdü"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ekonomik ve ticari ilişkilerin, iş birliklerinin adeta dinamosu niteliğini taşıdığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Ticaret hacmimiz, istikrarlı artış eğilimini salgın koşullarına rağmen sürdürdü. Geçtiğimiz sene yüzde 33'ün üzerinde bir artışla 2 milyar dolarlık seviyeye yaklaştık. Ortak hedefimiz olan 5 milyar dolara ulaşmak için de aynı kararlılıkla çalışmaya devam edeceğimize inanıyorum. Gerek bunu ikili görüşmemizde teyit ettiğimiz gibi aynı zamanda heyetler arası görüşmede de teyit ettik. Sayın Cumhurbaşkanı'yla birlikte iştirak edeceğimiz Türkiye Sırbistan İş Forumu bu irademizin göstergesidir. Müteahhitlerimiz Sırbistan'da bugüne kadar 847 milyon dolar değerinde 50 projeye imza attı. Bu vesileyle müteşebbislerimize verdikleri destekten dolayı kıymetli dostum Vucic'e şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum."
"Konsolosluk büromuz ticari, ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır"
Yapımı tamamlanan Yenipazar-Tutin Devlet Yolu'nun da Vucic'in vizyoner yaklaşımının eseri olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"TİKA Sırbistan'da 2022 sonu itibarıyla 350 proje ve faaliyet gerçekleştirmiş olacak. Ortak tarihi ve kültürel mirasımız Bayraklı Camii'nin restorasyonuna en kısa sürede başlayacağız. Her yıl Avrupa'da yaşayan çok sayıda vatandaşımız Türkiye'ye kara yoluyla seyahatlerinde Niş şehrinde konaklıyor. Bu nedenle Niş'te Konsolosluk büromuzu faaliyete geçirdik. Konsolosluk büromuz hem vatandaşlarımıza hizmet edecek hem de ticari, ekonomik ve kültürel ilişkilerin gelişmesine katkı sağlayacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde Balkanlar'da barış ve istikrara atfettikleri önemi bir kez daha teyit ettiklerini anlatarak, "Sırbistan ile Kosova arasında kimlik kartlarıyla sınır geçişleri konusunda uzlaşıya varılmış olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Başta plaka meselesi olmak üzere, diğer sorunlu hususlarda da en kısa sürede anlaşmaya varılmasını temenni ediyoruz" dedi.
Her daim sorunların diyalog yoluyla çözülmesini samimiyetle desteklediklerini vurgulayan Erdoğan, "Yardımımız talep edildiğinde tüm imkanlarımızla yapıcı ve tarafsız bir anlayışla gereken katkıyı veriyoruz. Bosna Hersek'teki üç toplumun uzlaştığı bir formatta tarafların bir araya getirilmesi için de üzerimize düşeni yapmaya hazırız" ifadelerini kullandı.
Ziyaretin ülkeler ve bölge için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı Vucic'e misafirperverliği için teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyarette bulunduğu Sırbistan'da baş başa ve heyetler arası gerçekleştirilen görüşmelerin ardından Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ile ortak basın toplantısı düzenleyerek gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, basın mensupların, "Ağustos ayında Kosova ve Sırbistan arasında gergin bir atmosfer söz konusuydu. Şu an bir nebze bu gergin atmosfer yatıştı ancak toplantıda bu hangi açıdan ele alındı ve Türkiye bu gergin atmosferin dinmesi için hangi pozisyonu olacak?" şeklindeki bir sorusu üzerine "Bu konuda Kosova-Sırbistan arasındaki bu sıkıntıyı aşabilmek için değerli dostumla her türlü desteğe var olduğumuzu söyledim ama şu andaki gelişmeler olumlu. Temenni ediyorum ki Balkanlar'daki bu yakalanan olumlu ivmeyi aynen devam ettirelim çünkü Balkanlar artık bu tür sıkıntılara tahammül edemez" ifadelerini kullandı.
"Tahrik üzerine kurulu bir politika güden Batı var"
Bir gazetecinin "Avrupa'daki zorlu enerji kriziyle ilgili bu zorlu sürecin size göre sorumlusu kim ve siz bunun ne şekilde aşılabileceğini düşünüyorsunuz? Yine bu sabah Putin'in yapmış olduğu açıklama ile ilgili olarak neler düşünüyorsunuz? Kendisi Avrupa ve dünyanın çok önemli bir tehlikeyle karşı karşıya olduğunu ifade etti." sorusunu yanıtlayan Erdoğan, her şeyden önce Türkiye olarak Rusya-Ukrayna arasında hep denge politikasını güttüklerini, bundan sonra da yine denge politikasını gütmeye devam edeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zira şu anda Batı'nın, isim saymaya filan gerek yok, takındığı tavrı doğru bulmadığımı çok açık söyleyebilirim. Zira tahrik üzerine kurulu bir politika güden Batı var. Böyle bir savaşı tahrik üzerine yürütmeye gayret ettiğiniz sürece oradan netice almak da mümkün olmayacaktır. Nitekim şu anda bu savaşın kazananı var diyebilir miyiz? Bu savaşın kazananı yok ama ben inanıyorum ki kaybedeni çok. Bunca insanlar ölüyor. İşin parasal boyutunu konuşmaya zaten gerek yok. Parasal boyutuna girdiğimiz zaman söylenen ne? Birisi diyor ki 'Ben Ukrayna'ya şu kadar parasal destek verdim.' Öbürü diyor 'Ben şu kadar destek verdim.' Peki nerede bu para? Bu da sadece laf ola beri gele."
"Rusya hafife alınacak bir ülke değil"
Bunun da sıkıntılı olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Silahlar gönderildiği söyleniyor. Ne kadar hurda varsa bu hurdaları Ukrayna'ya gönderiyorlar. İşin bu boyutuna baktığımız zaman ben 'Rusya bu işin galibidir.' veya 'Ukrayna bu işin galibidir.' diyemem ama şu ana kadar bizim güttüğümüz politika acaba bir an önce Rusya-Ukrayna arasındaki bu savaş biter mi? Bitmez mi? Biz bunun gayreti içerisindeyiz. Ama görünen o ki çok kısa zamanda biteceğe de bu iş benzemiyor ama Rusya'yı hafife alanlara da söylüyorum, yanlış yapıyorsunuz, Rusya hafife alınacak bir ülke değil. Ne oldu? Şu anda Rusya doğal gazı kesti. Fiyatlar bir anda Avrupa'da yükseldi. Şimdi herkes kara kara düşünüyor, 'Bu kışı nasıl atlatacağız?' Bunları daha önce niye düşünmediniz? Elinde bu kadar önemli bir değer var Rusya'nın. Bunları daha önceden düşünmeniz gerekirdi ama bunları daha önceden düşünmediniz ve 'Şu anda stoklar ne durumda?' diye bunun konuşulması, bunun tartışılması yapılıyor. Burada tabii ki Rusya herkes ona saldırınca o da elindeki imkanlarını, silahlarını ne yapacaktır? Kullanacaktır. Olay bu kadar basit. Temenni ediyoruz ki bir an önce neticeye varıp bu işi bitirmek ve bu işin bitirilmesiyle de dünya barışı yeniden yakalanmış olsun."