Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti iktidara geldiğinde, CHP Genel Başkanı herhalde 50’lilerinin başındaydı. Kendisinden 20 yıl öncesinin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sini, şöyle elini vicdanına koyarak karşılaştırmasını istiyoruz. Gittiği yollar aynı yollar mı, gördüğü binalar aynı binalar mı, aldığı hizmetler aynı hizmetler mi, ülkenin vizyonu aynı mı?" diye sordu.
Naci Bostancı'nın Grup Başkanı olarak görevine devam ettiğini; Grup Başkanvekillerinden Özlem Zengin'in artık görevini Genel Merkezde Halkla İlişkiler ve Sivil Toplum Başkanı olarak sürdüreceğini hatırlatan Erdoğan; bu dönemde Grup Başkanvekilliklerini ise Bülent Turan, Cahit Özkan, Mahir Ünal, Mustafa Elitaş ve Muhammet Emin Akbaşoğlu'nun yürüteceğini söyledi.
Görevlerine devam eden ve yeni sorumluluk üstlenenleri tebrik eden ve başarılar dileyen Erdoğan, "Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak, ülkeye ve millete Meclis çatısı altında verdiğimiz hizmetleri, inşallah bu yeni ekibimizle çok daha güçlü bir şekilde devam ettireceğiz. Meclis gündemi zaten yoğundu. Mevcut kanun hazırlıkları ve görüşmelerinin yanı sıra, pek çok yeni konu, komisyonlarda ve Genel Kurul’da bizleri bekliyor. Yeni anayasa hazırlıkları sürecinde de ilerleyen dönemde Meclisimize ve dolayısıyla grubumuza önemli görevler düşecektir" diye konuştu.
Kongremizde temel çerçevesini ortaya koyduğumuz 2023’e kadarki yol haritamızın hayata geçirilmesini, hem Meclis’te hem illerimizde sizlerle birlikte sağlayacağız.
Geçtiğimiz 19 yıldaki eserlerimizi ve hizmetlerimizi, yeni dönemin başlangıcı olarak görüyoruz. Türkiye’nin 19 yıl önceki halini, yaşı 35-40’ın altındaki vatandaşlarımız pek hatırlamaz. Hükümete geldiğimizde, demokrasiden kalkınmaya kadar her alanda yokluk, yoksulluk, yasaklar ve zulüm arenası haline getirilmiş bir ülke devraldık. 'Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür' derler. Bunun için eski Türkiye ile bugünkü Türkiye’nin mukayesesini her fırsatta milletimizle paylaşmamız gerekiyor. AK Parti iktidara geldiğinde, CHP Genel Başkanı herhalde 50’lilerinin başındaydı. Kendisinden 20 yıl öncesinin Türkiye’siyle bugünün Türkiye’sini, şöyle elini vicdanına koyarak karşılaştırmasını istiyoruz. Gittiği yollar aynı yollar mı, gördüğü binalar aynı binalar mı, aldığı hizmetler aynı hizmetler mi, ülkenin vizyonu aynı mı?
Bir günden bir güne bu zatın ağzından, 'tamam, pek çok eksik ve hatta yanlış var ama memlekette şöyle iyi bir şey de yapıldı' sözünü duymadık. Tam tersine CHP Genel Başkanı ve şürekası, tüm konuşmalarında, hafıza-i beşerin nisyanına güvenerek, yarısı yalan, yarısı yanlış bir sürü iddia ortaya atıyorlar. Kendisi İzmir milletvekili. İzmir’e bir bak. İzmir’e neler yaptı bu iktidar? Çevre illerle, hatta uzak illerle, başta İstanbul, Ankara olmak üzere, buralara ne gibi bağlantılar yapıldı? Ne gibi yatırımlarla İzmir buralara bağlandı? CHP'nin geçmişinden bugüne İzmir'e yapılmış en ufak bir yatırım var mı?"
"Darbecinin emeklisi-muvazzafı olmayacağını bilmeyecek kadar bunlar cahil. Yoksa bu bir sinsilik mi? Orasının takdirini milletime bırakıyorum." diyen Erdoğan, bununla da kalmayıp kendilerini, herkesi terörist ve darbeci ilan etmekle suçladıklarını belirtti. Erdoğan, "Tabii kendileri teröristlerle al takke-ver külah ilişkisi içinde oldukları için teröriste 'terörist' dememizden rahatsız oluyorlar. Çünkü bakıyorlar ki Gabar, Cudi, Tendürek, Bestler Dereler çökertildi. Bütün bunları gördükçe rahatsız oluyorlar. Hatta ve hatta daha da ileri giderek, çıkmış bunlardan bir tanesi 'Suriye'nin sınırında bazı yerleşik durumlar olabilir, bu çok daha da isabetli olur.' diyecek kadar şirazesini kaybetmiş. Kim bu? Bu da sözcüleri." diye konuştu.
Meselenin korkaklık, yüreksizlik ve geçmişinden utanmak olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Oturduğu koltuğa, mide bulandırıcı bir kaset kumpasıyla getirilen bu zata, diyet olarak darbecilerin sözcülüğü vazifesinin tevdi edildiği anlaşılıyor. Aksi takdirde, akıl ve izan sahibi hiçbir siyasetçi, doğrudan kendi varlığını hedef alan anti-demokratik bir girişim karşısında böyle bir tavır içine giremez. Kendi iktidarını, ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, bazı video görüntülerini izlettikten sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün Sağlık Bakanlığı Bilim Kuruluna yönelik sözlerini eleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
Erdoğan, CHP'lilerin örnek gösterecek bir eseri, iftihar edecek bir hizmet ve dikili bir ağacı bulunmadığını dile getirerek, "Siyasi hayatınızın tamamı, bizim projelerimizi engellemeye çalışmakla geçmiştir. Yüzsüzlükte ve arsızlıkta öyle tavan yapmış durumdalar ki dün engellemek için çırpındıkları eserleri ve hizmetleri, bugün sanki kendi projeleriymiş gibi sahiplenmekten de geri kalmıyorlar. İstanbul'da ne yapmışsak, şimdi onları sahiplenmeye çalışıyorlar. Bu ne utanmazlıktır, bu ne terbiyeden muaf kalmış bir haldir? CHP'ye gönül veren vatandaşlarımızın, tüm bu olup bitenleri ibretle takip ettiğine, günü geldiğinde de demokrasi ve kalkınma düşmanlarına hak ettikleri cevabı vereceklerine yürekten inanıyorum" ifadesini kullandı.
Kanal İstanbul hazırlıkları büyük ölçüde tamamlandı. ÇED raporları tamamlandı. Toplam 500 bin nüfuslu şehir, İstanbul'un depreme hazırlık sürecini hızlandıracak.
Ülkemizin en büyük ve en stratejik altyapı projesi olan Kanal İstanbul ile ilgili hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık.
İsteseniz de istemeseniz de biz Kanal İstanbul'a başlıyoruz, yapacağız ve milletimizin emrine amade edeceğiz.
İnşa edeceğimiz 45 kilometre uzunluğa, 21 metre derinliğe, 275 metre taban genişliğine, en dar yerinde 360 metre su yüzeyi genişliğine sahip Kanal İstanbul, bölge için yeni bir nefes borusu olacaktır.
(Kanal İstanbul) Projenin ÇED raporu, 56 kurum ve kuruluşun, 200’den fazla bilim insanının, medyanın ve vatandaşlarımızın katkılarıyla tamamlandı.