Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda geçirdiği rahatsızlık nedeniyle Gaziantep'te tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut'a Allah'tan rahmet, yakınlarına ve Kilis halkına başsağlığı diledi.
Son grup toplantısının 11 Mart'ta, Türkiye'de ilk koronavirüs vakasının tespitinin ertesi günü yapıldığını hatırlatan Erdoğan, salgın döneminde milletvekilleriyle çeşitli vesilelerle, telekonferans vasıtasıyla veya kısıtlı yüz yüze programlarla bir araya geldiklerini ancak tüm milletvekillerinin katılımıyla grup toplantısı yapamadıklarını söyledi.
Meclis'in yeni yasama yılının açılışının ardından geçen hafta yapmaları gereken grup toplantısını da Kuveyt ve Katar ziyaretleri dolayısıyla gerçekleştiremediklerini anımsatan Erdoğan, "Yaklaşık 7 ay sonra bir kez daha grup toplantımız vesilesiyle sizlerle birlikte olmanın memnuniyeti içindeyim" ifadesini kullandı.
Meclis'in, 27. Yasama Dönemi'nin en verimli yılını, geçen sene yaşadığını dile getiren Erdoğan, kapandığı 29 Temmuz'a kadar yaptığı 233 birleşimdeki 995 oturumda, 27'si kanun ve 40'ı sözleşme olmak üzere toplam 67 düzenlemenin, Meclis'te görüşülerek kabul edildiğini bildirdi.
Başkan Erdoğan, bütçeden yargı reformu paketlerine, askerlikten sosyal medyaya kadar pek çok hususu içeren bu tarihi düzenlemeler için yeri geldiğinde sabahlara kadar süren mesailer yapıldığını vurgulayarak, yeni dönemde de çok önemli bir gündemin beklediğini söyledi.
AK Parti Grup Yönetimi'nin, geçen dönemden devralınan işler ve bu dönem hazırlanacak yeni düzenlemelerle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptığını anlatan Erdoğan, "Milletimizin beklentilerine cevap verecek kanunların hazırlıklarını titizlikle takip ediyoruz. Komisyonlardan Genel Kurul aşamasına kadar Meclisin tüm çalışma safhalarında her birinizden aktif katkı bekliyorum. Öncelikli işimizin yasama olduğunu unutmadan, vaktimizin ve enerjimizin kahir ekseriyetini burada kullanmalıyız." diye konuştu.
Milletvekillerinin, yasama görevi yanında, millet ile yürütme arasındaki en güçlü bağlardan biri olmayı sürdürdüğüne işaret eden Erdoğan, "Hükümet olarak bu çerçevede milletvekillerimizden gelen tüm talepleri dikkate alıyor, değerlendiriyor, mümkün olduğunca olumlu şekilde de neticelendiriyoruz. Tüm bakanlıklarımızı ve kurumlarımızı, milletimizin vekilleri aracılığıyla ilettiği taleplere hassasiyetle yaklaşılması konusunda sık sık ikaz ediyorum." dedi.
TBMM'nin, kurucu vasfı ve zengin temsil yelpazesiyle, Türkiye'nin ortak vicdanını da temsil ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek dönemde atacakları adımlarda da Meclis'in güçlü desteğine ihtiyaçları olduğunun altını çizerek, "Yeni yasama yılının, geçen seneyi de geride bırakacak şekilde dolu dolu geçeceği şimdiden anlaşılıyor. Milletimizin beklentilerine ve ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeleri, titiz bir çalışmanın ardından birer birer hayata geçirmekte kararlıyız." diye konuştu.
Cumhur İttifakı olarak Türkiye'yi, yeni reformlarla, yeni hizmetlerle, yeni ufuklarla buluşturmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, yeni yasama yılındaki çalışmalarında tüm milletvekillerine başarılar diledi.
Meclis'in tatilde olduğu ağustos ve eylül aylarında, Cumhurbaşkanı ve hükümet olarak çalışmaları kesintisiz devam ettirdiklerine dikkati çeken Erdoğan, Ankara ve İstanbul'daki programların yanı sıra Kocaeli, Rize, Bitlis, Muş, Giresun, Gaziantep ve Konya'ya ziyaretleri olduğunu anlattı.
Erdoğan, pek çok yere telekonferans yöntemiyle bağlanarak, görüşmeleri, toplantıları ve açılışları gerçekleştirdiklerini anımsattı.
Kabine, Merkez Yürütme Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu, il başkanları gibi rutin toplantıları kesintisiz sürdürdüklerini aktaran Erdoğan, güvenlikten yatırımlara kadar ihtiyaç duyulan her hususta dar veya kapsamlı istişarelerde bulunduklarını söyledi.
Erdoğan, şehir hastanelerinden otoyollara, fabrikalardan barajlara kadar pek çok eseri ya bizzat yerine giderek ya da videokonferansla katılarak hizmete açtıklarını bildirdi.
Dünya liderleriyle yapılan çok sayıda telefon ve telekonferans görüşmesinde, bölgedeki ve küresel düzeydeki meseleleri değerlendirdiklerini belirten Erdoğan, özellikle Doğu Akdeniz, Libya, Suriye, Azerbaycan gibi kriz bölgeleriyle ilgili konularda, tüm taraflarla sık sık görüşerek, diplomasi kanallarını etkin şekilde kullandıklarını ifade etti.
Suriye'de yeni insani trajedilere izin vermeyeceklerini, sınırların güvenliği konusunda asla geri adım atmayacaklarını her görüşmede açıkça dile getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını, hukuklarını, çıkarlarını gözetmeyen hiçbir planın hayata geçme şansının olmadığını, ortaya koydukları sağlam duruşla herkese gösterdiklerini belirtti.
Bölgede sondaj yapan Yavuz gemisinin, bir süredir yürüttüğü çalışmayı bitirip bakım için limana yanaştığına işaret eden Recep Tayyip Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakımını müteakip yeni sondajlar için Akdeniz'e açılacak bu gemimizin güvenliğini donanmamız sağlıyor. Aynı şekilde Oruç Reis sismik araştırma gemimiz de bakım çalışmalarının tamamlanmasıyla yeniden Akdeniz'deki görevine döndü. Barbaros Hayretin Paşa gemimiz ise Akdeniz'deki sismik araştırma çalışmalarına zaten devam ediyor. Avrupa Birliği ve NATO platformlarında yürütülen görüşmelerdeki sözlerini tutmayan Yunanistan'a ve Kıbrıs Rum kesimine hak ettikleri cevapları sahada vermeyi sürdüreceğiz.
Ülkemizin sondaj filosuna kattığımız son gemi olan Kanuni, bakım çalışmalarının bitmesinin ardından, Karadeniz'deki görevi için yola çıktı. Önce İstanbul'a, ardından Zonguldak'a uğrayarak belirlenen sondaj sahasına ulaşacak Kanuni gemimizin faaliyetlerinden de müjdeli haberler bekliyoruz. Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin haberi milletimizi adeta sevince boğmuştu. Bu gemimizin halen süren sondaj çalışmalarından yeni müjdeler geliyor. İnşallah Cumartesi günü Fatih sondaj gemimize giderek, hem çalışmaları bizzat yerinde görecek, hem de yeni rezerv miktarını açıklayacağız."
"Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere diğer meslek kuruşlarındaki sorunlar da artık tahammül edilmez seviyeye ulaşmıştır." diyen Erdoğan, "Ne zamandan beri terörle iç içe olanlar Tabipler Birliği gibi önemli bir kuruluşun başına geçebiliyor? Bunun adı demokratik bir yaklaşım değildir, bunun adı terör örgütlerinin sivil toplum kuruluşlarına adeta el koyması hadisesidir." şeklinde konuştu.
"Eğer dünyada insan hakları varsa, demokrasi varsa ve siz de 30 yıldır bu Minsk üçlüsünün içinde bu sorunu çözmekle görevliyseniz yapmanız gereken nedir, oyalama değil, bu müzakereleri bitirip bu toprakları sahiplerine vermektir.
Azeri kardeşlerimize her türlü desteği vermeye varız, yine vereceğiz. Minsk üçlüsünün içerisinde olanların verdiği desteği niye konuşmuyorsunuz? Rusya'dan, aynı şekilde Fransa'dan bu kadar silahlar geliyor. Bunları niye konuşmuyorsunuz?
Erdoğan, "Bütçenin hemen ardından Meclisimizin ilk işlerinden biri bu konu olmalıdır. Türk ve Türkiye ismini hak etmeyen meslek kuruluşlarından bu imtiyazlarını derhal almalıyız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kapalı Maraş bölgesi, Kuzey Kıbrıs Türkünündür. Bunun böyle bilinmesi lazım." ifadesini kullandı.