Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 3 Kasım 2002'de başlayan hizmet yolculuğunda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza attıklarını belirterek, "Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik" dedi.
Mahir Ünal'ın görevinden affı ile boşalan AK Parti Grup Başkanvekilliğine, daha önce de bu görevi yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin'i teklif ettiklerini bildiren Erdoğan, Mahir Ünal'a görev süresi boyunca Türkiye, TBMM ve AK Parti'ye katkıları için şahsı, arkadaşları ve milleti adına teşekkür etti.
Ünal ile farklı alanlarda ve farklı platformlarda yakın bir şekilde çalışmayı sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, "Sizlerin de takdiri ile bu görevi üstlenecek Özlem Zengin kardeşimize muvaffakiyetler diliyorum." diye konuştu.
AK Parti Genel Merkezi'nde boşalan Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığına ise Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerinden Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur'u görevlendirdiklerini bildiren Erdoğan, Uygur'a da yeni görevinde başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Solingen'den 1993 yılı Mayıs ayında milletin yüreğini yakan acı bir haber alındığını; Alman ırkçıları tarafından kundaklanan bir evde 5 vatandaşın yanarak hayatını kaybettiğini anımsattı.
Erdoğan, salondakileri ve ekranlardan kendisini izleyenleri, Genç'in ruhu için Fatiha okumaya çağırdı ve Fatiha okudu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın AK Parti'nin iktidara gelişinin müjdecisi olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20. yıl dönümü olduğunu hatırlatarak, "Aziz milletimizin takdir ve teveccühüyle 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Rabb'imize, bizlere her karışı mübarek şehit kanlarıyla sulanmış bu vatana hizmet etme, milletimize hizmetkar olma şerefi verdiği için hamdediyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında, demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında, bizlerden desteğini, hayır duasını esirgemeyen necip milletimize, tüm fertleriyle ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kuruluşunun üzerinden 1,5 yıl gibi kısa bir süre geçmesine rağmen, milletin güvenine mazhar olmuş bir kadro olarak tam 20 yıldır Türkiye'ye aşkla hizmet ediyoruz. Allah'a hamdolsun 81 vilayetimizin her ilçesinde, her mahallesinde, her köyünde velhasıl vatan topraklarının her karışında eserlerimiz var. Milletimizin 85 milyon ferdinin tamamının hayatına dokunan, hayat kalitesini yükselten, umudunu besleyen hizmetlerimiz var. Sadece sınırlarımız içinde değil, Balkanlar'dan Afrika'ya, Orta Asya'dan Latin Amerika'ya dünyanın dört bir yanında da iz bırakan çalışmalar gerçekleştirdik.
Geride bıraktığımız 20 yılda, bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin katbekat fazlasını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri, sürekli engellemenin, engel çıkarmanın, takoz olmanın peşinde koşarken, biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri, bütün bu alanları güçlendirdik. Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık. Asrın projeleri olan nice eserlerle tarihe adımızı yazdırdık. Yatırımlarla birlikte hak ve özgürlüklerde de Türkiye'yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üzerinde yıllardır Demokles'in kılıcı misali duran ne varsa, gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadeleyle, hepsini de tehdit olmaktan çıkardık."
Bizim kendilerine rağmen çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunu bir gece yarısı gündeme taşıdılar.
Başörtülü kardeşlerimize rozet takma yarışına girdi, önümüzdeki dönemde aday da çıkarırsa şaşırmayız.
İkna odalarını kurarak kızlarımıza az mı çektirdiler, kızlarımızın başlarından başörtülerini çekip aldılar, biz bunları unutmayız.
Bay Kemal sıkıysa önümüzdeki dönem başörtülü adayları koy da görelim.
Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden, aileden yan olduğu görülecektir.
MHP ile görüşmeler bugün tamamlanacak anaysa değişikliği teklifini bugün TBMM'ye sunacağız.
Arkadaşlarımızın görüşmeleri sonrası başörtüsü teklifimizi nihai halini verip Meclis'e sunacağız.
Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum; başörtüsünü '1 metrelik bez parçası' diyerek aşağılayan sen değil miydin?
Anayasa değişikliği teklifinin geniş bir mutabakatla hayata geçmesini umut ediyoruz. Bu mutabakat olmazsa halk oylaması dahil diğer adımları atmaya hazırız.
İstanbul'daki açılışta Tuzla Belediye Başkanıma yönelik linç girişimi CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir.
Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Yasal düzenlemeler belli, takipçisi olacağız.
Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gereken yapılmazsa güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara alacaktır.
Tüm güvenlik teşkilatlarımızı ilzam eden bu tip akıldışı ithamlar 15 Temmuz sonrası yoğunlaştı.
Dünyanın pek çok ülkesi artık mücadele edemediği için uyuşturucuyu serbest bırakmışken biz mücadeleyi son hız sürdürüyoruz.
Dünyada uyuşturucu suçuna en ağır cezayı biz veriyoruz Bay Kemal.
Sadece geçtiğimiz yıl 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz 153 bin kişiyi yakalamıştır.
Adam 'cari açığımızı uyuşturucuyla kapatıyoruz' diyor. Vicdansıza bak, bu ne akıl sen kendinde misin?
Biz uyuşturucuyla cari açık kapatmıyoruz ama birileri siyaset açığını uyuşturucuyla kapatıyor.
CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma, yalan söyleme özgürlüğüdür.
2023 seçimleri öncesinde CHP'ye talimatlar verildiği anlaşılıyor, sandığın rengi belli oldukça sinsi çabaların artması muhtemeldir.
İhracatımız her ay rekor kırarken istihdam da 31 milyonla tarihimizin en iyi seviyesine ulaştı.
Avrupa'da birçok ülke kendi enerji kıtlığına hazırlarken biz içimiz rahat bir şekilde kışa giriyoruz.
Avrupa'dan Amerika'ya dünya son 60-70 yılın en yüksek enflasyon rakamlarıyla boğuşurken, ülkemizde ekonominin çarkları dönüyor.
Çiftçilerimize mazot ve gübre destek sistemini değiştirdik, ödemeleri öne çekiyoruz.
Çiftçilerimize mazot ve gübre desteğini mart 2023 yerine bu yıl ödeyeceğiz.
Dün sayın Putin ile görüşmem vardı, bugün de sayın Zelenski ile görüşeceğim. Rusya Savunma Bakanı Şoygu, Milli Savunma Bakanı Akar'ı arayarak bugün saat 12:00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden olduğu gibi devam edeceğini bildirdi.
Partisinin 20 yıllık tecrübe, ilk günkü aşk, heyecan ve azimle Türkiye'ye hizmet mücadelesini sürdürdüğüne dikkati çeken Erdoğan, "Nasıl 20 senedir milletimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmediysek, bugün de mesajlarımızı doğrudan milletimize veriyor, istişarelerimizi milletimizle yapıyor, istikametimizi yine milletimizle birlikte belirliyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, son iki haftada şehir ziyaretleri gerçekleştirdiğini, toplu konut, arsa ve iş yeri projesinin temel atma törenine katıldığını, çeşitli programlar, kabuller ile bu süreyi dolu dolu geçirdiğini anlattı.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli otomobil markası Togg'un, Cumhuriyet'in 99. kuruluş yıl dönümünün anlamına yaraşır bir şekilde 29 Ekim'de banttan indirildiğini anımsatan Erdoğan, "İnşallah şubatta satışı, mart sonunda teslimi başlayacak Togg, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecan yanında Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarıyla temsil edecektir" bilgisini verdi.
Türkiye'nin vizyon projeleri arasında yer alan Togg'un seri üretiminin yapılacağı Gemlik Kampüsü'nde gerçekleşen açılış töreninin videosunu izlettiren Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere, programa katılan siyasi parti genel başkanlarına, misafirlere ve tüm dava arkadaşlarına teşekkür etti.
Erdoğan, cumartesi günü Gaziantep'e gideceklerini, yapımı tamamlanan eserleri hizmete açacaklarını dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
CHP'nin başörtüsüne yönelik kanun teklifini eleştiren Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hak verilmez alınır" sözüne inandıklarını ve başörtüsü hakkını kadınlara iade ettiklerini kaydetti.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Arkadaşlarımız, hazırlıklarını tamamladığımız Anayasa değişikliği teklifimizi, Cumhur İttifakı ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ve Meclis'te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisiyle arkadaşlarımız şu anda görüşmelerini yapacaklar ve bu görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmelerin akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız" diye konuştu.
Bu teklifin, başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere milletin gündeminden çıkarma yanında muhalefet için de bir turnusol kağıdı olacağına inandığını söyleyen Erdoğan, "Teklif görüşmeleri başlayınca; kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir. Bizim beklentimiz; siyasi görüşü ve partisi ne olursa olsun milletimizin iradesini temsilen Meclis'te bulunan her milletvekilinin ben inanıyorum ki bu teklifi destekleyeceğidir" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bay Kemal sana sesleniyorum: Başörtüsünü 'Bir metrelik bez parçası diyerek' aşağılayan sen değil miydin? Sen bunları unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor" ifadesini kullandı.
Erdoğan, 2008'deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesine götüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi kirli ve yasakçı geçmişiyle yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatinde olduklarını belirterek, "Bu süreç, CHP Genel Başkanı yanında 28 Şubat dönemi ve sonrasında gazete köşeleri ile Meclis kürsülerinden başörtülü kızlarımızı hedef gösterenler için de bir özeleştiri fırsatıdır" görüşünü paylaştı.
Anayasa değişikliği teklifinin, milletin de taleplerine uygun şekilde çok geniş bir mutabakatla hayata geçmesini ümit ettiklerini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı'yı tebrik eden Erdoğan, "Orada yapılan linç girişimi, helalleşme maskesinin ardındaki CHP'nin asıl yüzünü ortaya sermiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler ve teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir, sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz? Ya yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasada bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargıyla beraber soracağız, sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip, eleştirmek başka şeydir, doğrudan yargı kurumuna ve oradaki temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır, ikincisi ise düpedüz faşizmdir. Yasama organı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, yargıya yönelik bu kabul edilemez tavır karşısında üzerine düşeni yapacağına inanıyorum. Bu kişilerin, yürütme organına, onun temsilcisi olan şahsımıza ve kabinemizdeki bakanlarımıza yönelik yalan, iftira, hakaret üzerine kurulu hezeyanlarını saymıyorum bile. Şayet Yalova'daki utanç tablosunun müsebbipleri konusunda gerekenler yapılmazsa yine söylüyorum; demokrasinin temel kurallarından olan güçler ayrılığı ilkesi derin bir yara almış olacaktır. Meclisimizin, tüm grupları ve mensuplarıyla bu hususta üzerine düşeni süratle yerine getirmesini bekliyoruz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarındaki iddialara işaret eden Erdoğan, "Bu zatın, önceki gün bizi, bakanımızı ve Emniyet Teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik, artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil, tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde soracağız. Canlarını dişlerine takarak, ülkemizin güvenliği, şehirlerimizin huzuru, her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarının haklarını korumak da boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Tüm güvenlik teşkilatlarını izam eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamların, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaştığına dikkati çeken Erdoğan, "Hele bugünlerde tabii çılgına döndü. Kamuoyu araştırmaları, bütün bunlar bu masanın etrafındakileri çıldırtıyor. Daha çok çıldıracaksınız. Yeter ki biz arazide, sahada, dağ, taş, köy demeden Cumhur İttifakı olarak çalışmaya devam edelim" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son beş yıl içinde bini aşkın uyuşturucu şebekesinin çökertildiğini, cezaevlerinde uyuşturucu suçundan yatan tutuklu ve hükümlü sayısının ise 35 binden 117 binin üzerine çıktığını söyledi.
Tüm bu gayretler sayesinde Türkiye'de uyuşturucuya bağlı ölümlerin geçtiğimiz sene itibarıyla 270'e düştüğünü, bu yıl da yüzde 25 daha azalış eğilimi gösterdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Adam ne diyor? Biz cari açığımızı uyuşturucu satışıyla kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya, bu ne akıl ya? Uyuşturucu satışı yanında bağımlılarıyla mücadelede de önemli mesafe katettik. Tedavi merkezlerinin sayısını 79'dan 138'e çıkartırken, 81 ilimizde 105 Yeşilay danışmanlık merkezini faaliyete geçirdik. 2019 yılında yaptığımız bir yasal düzenlemeyle tedaviyi zorunlu hale getirdik. Anne babalardan üniversite öğrencilerine ve özel meslek gruplarına kadar son 5 yılda toplam 5 milyon insana yüz yüze bilinçlendirme ve farkındalık eğitimleri verdik. Kimyevi bir uyuşturucu olan metamfetamin maddesi ile tüm dünyanın başı dertte ama biliyorum ki senin de başın dertte. Türkiye, geçtiğimiz yıl 5,5 ton, bu yılın ilk 10 ayında 12 ton bu uyuşturucudan yakalayarak mücadeleyi en üst seviyede yürüten ülkeler arasında yer almıştır. Bay Kemal, ne yaptığımızı öğrendin mi? Bunları biz yapıyoruz. Tüm bu gerçeklere rağmen uyuşturucuyla ülke tarihinin en etkin mücadelesini yürüten bir hükümeti ve ona bağlı kolluk güçlerini töhmet altında bırakacak açıklamalarda bulunmak, uyuşturucu baronlarına hizmet etmektir.
Akıl, izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum; bizim uyuşturucu gelirleriyle cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok ama birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucuyla kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete sahip olduğunu da tekrar hatırlatmak isterim. Sizlerle paylaşacağım bilginin, bu zatın kapı arkalarında gizli saklı ittifak içinde olduğu kesimlerden kaynaklanan asıl sıkıntısını ortaya koyacağına inanıyorum. 15 Temmuz'dan bu yana PKK terör örgütünün en önemli gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretindeki elini kolunu kıran çok önemli operasyonları biz gerçekleştirdik. Sadece bu amaçla düzenlenen operasyonlarda 53 terörist etkisiz hale getirilirken, 362 milyon kök kenevir, 275 ton esrar ele geçirilerek örgüte 287 milyar liralık darbe vuruldu. Sanıyorum bu zatın sergilediği akıl, vicdan ve ahlak dışı uyuşturucu hezeyanının sebebi şimdi daha iyi anlaşılmıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, gözünü ve gönlünü milletine çevirmek yerine tüm söylemini terör ve suç örgütlerinin mensuplarının yönlendirmesine göre oluşturduğunu söyledi.
"Bu zatın durumu artık bizim şaşırma duygumuzun da önüne geçmiştir." diyen Erdoğan, "Görüldüğü gibi karşımızda neresinden tutsanız elinizde kalan bir zihniyet ile onun ülkesine ve milletine karşı sorumluluk duygusunu kaybetmiş aktörleri var" dedi.
AK Parti Grubu olarak beceriksizliklerini, hırsızlıklarını, riyakarlıklarını, hezeyanlarını, provokasyonlarla örtmeye çalışanların oyununa gelmeyecek basirete sahip olduklarını dile getiren Erdoğan, kendi istedikleri gibi davranmayan, konuşmayan, kendilerine tabi olmayan hiç kimseye tahammül edemeyenlerin, TSK'ya iftira atan alçaklarla ilgili kendilerine hak, hukuk ve özgürlük dersi vermeye kalkmasının da ayrı bir garabet olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu ikiyüzlü tavır, aynı zamanda karşımızdakilerin özgürlük anlayışındaki çarpıklıkları da göstermektedir. CHP ve şürekasının özgürlükten anladığı iftira atma özgürlüğü, yalan söyleme özgürlüğü, terör örgütü propagandası yapma özgürlüğüdür. İcazet almak için kapısını aşındırdıkları yerler dahil dünyanın hiçbir medeni ülkesinde böyle bir özgürlük tanımı yoktur. Milletimizin önce 2023 seçimlerinde ardından da 2024 mahalli idareler seçimlerinde bu müzmin ve müptezel faşist zihniyeti tarihin çöp sepetine atacağına iman ediyoruz. Bunların milletimize hesap verme günü gelene kadar biz eser ve hizmet mücadelemizi, hukuk ve demokrasi zemininde kararlılıkla sürdüreceğiz. Unutmayın Türkiye merhum Menderes'ten itibaren başrolünü CHP'nin oynadığı bu kirli senaryoları pek çok kez görmüş, tecrübe etmiştir.
Ülkemize telafisi mümkün olmayan, ağır bedeller ödeten tüm darbelerin kargaşa ve kaos ortamının hazırlayıcısı CHP'den başkası değildir. Üniversite gençlerinin kıyma makinalarında öğütüldüğü yalanından rahmetli Menderes'e atılan alçakça iftiralara, sokakların karıştırılmasından darbe çağrılarına kadar sivil siyasete yönelik anti demokratik girişimlerin tamamının gerisinde CHP zihniyeti vardır. Uyuşturucu hezeyanı da aynı zihniyetin ürünü olarak tarihin utanç sayfalarındaki yerini almıştır. Türkiye'nin kader seçimleri olacak 2023 seçimleri öncesinde CHP'ye bu doğrultuda yeni görevler ve talimatlar verildiği anlaşılıyor. Sandığın rengi belli oldukça, siyasi iklimi zehirlemeye yönelik sinsi ve yıkıcı çabaların artması muhtemeldir. Teşkilatlardan önümüzdeki dönemde çalışmalarını bu hassasiyetle yürütmelerini beklediğimin altını çizerek belirtmek istiyorum."
Ülkede ve millette meydana gelen her gelişmenin "giderek bir sirk çadırını andıran 6'lı masadan bir şey çıkmayacağını ortaya koyduğunu" belirten Erdoğan, her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de derli toplu, sıkletlerine uygun bir muhalefetle yarışmak istediklerini vurguladı.
Erdoğan, "etrafında oturanların ve çevresinde oluşanların sayısının da iyice karıştığı bu masada" ne yapılırsa yapılsın, kendi gündemlerine odaklanacaklarını vurguladı.
Erdoğan, küresel ekonomik krizin sebep olduğu hayat pahalılığıyla mücadelenin ana öncelik olmayı sürdürdüğünü kaydetti.
İhracatın her ay rekor kırdığını; iş gücündeki rekor artışla istihdamın 31 milyonla tarihin en iyi seviyesine ulaştığını söyleyen Erdoğan, turizmde salgın döneminde yaşanılan kayıpları telafi etmenin ötesine geçme başarısı gösterdiklerini söyledi.
Avrupa dahil pek çok ülkenin yaklaşan kış şartlarıyla beraber kendilerini enerji kıtlığına hazırladığını belirten Erdoğan, Türkiye'nin içi rahat bir şekilde kışa girdiğini söyledi.
Küresel gelişmeleri Türkiye'nin lehine çevirmeye yönelik gayretleri kesintisiz sürdürürken vatandaşları çaresiz bırakmadıklarını dile getiren Erdoğan, gıda güvenliğinin küresel gündemin en üst sıralarına çıktığı günümüzde üreticileri her alanda desteklemeyi görev addettiklerini ifade etti.
Tarım sektörünü rahatlatacak bazı müjdeleri de paylaşan Erdoğan, çiftçilere yapılan mazot ve gübre destekleme sistemini değiştirdiklerini ve ödemeleri öne çektiklerini belirtti.
Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı hububat üreten çiftçilere, 2022 yılı dönemine ait mazot ve gübre desteklerini, Mart 2023 yerine bu yıl içinde ödemeye başlayacaklarını bildiren Erdoğan, "Mazot ve gübre desteklerinin öne çekilmesiyle çiftçilerimiz, ekim döneminde girdi maliyetlerinin altında zorlanmadan üretim yapabilecek. Mazot desteğini, ürün bazında yüzde 130 ile yüzde 395, gübre desteğini ise yüzde 130 ile yüzde 163, sertifikalı tohum kullanım desteğini yüzde 50 ile yüzde 150 arasında değişen oranlarda artırdık" diye konuştu.
Bu konuda AK Parti milletvekillerine görev düştüğünü, bunları her zeminde anlatmaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Buzağı başına verilen temel desteğimizi 370 liradan 500 liraya yükselttik. Tarımsal destekleme bütçemizi, 2002 yılındaki 1,8 milyar lira seviyesinden 30 kat artışla 2023 yılında 54 milyar liraya çıkardık. Geleneksel bitkisel üretimini desteklemek amacıyla verilen sıfır faizli yatırım ve işletme kredisinin üst limitini yüzde 100 artışla 200 bin liraya yükselttik. Bu kredinin yarısı, mazot ve gübre alımında kullanılabilecek." ifadelerini kullandı.
Üreticilerin işlerini kolaylaştırmaya yönelik dijital dönüşüm hamlelerine devam ettiklerini anlatan Erdoğan, ekim başından itibaren Çiftçi Kayıt Sistemi'ne e-Devlet kapısından da erişim imkanı sağladıklarını aktardı.
Millete, temel ihtiyaç maddelerini ulaştıran perakende piyasasındaki dengesizlikleri düzeltmek için kurulan kooperatif marketlerin aynı zamanda üreticiyle tüketiciyi doğrudan buluşturduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şimdilik 1335'e ulaşan bu marketlerimizin sayısını en kısa sürede 2 binin üzerine çıkaracağız. Ayrıca ilk etapta 6 şehrimizde 250 noktada uygulamaya başlayacağımız Koopbakkal projesiyle de vatandaşlarımıza temel tüketim maddelerini, bakkal formatındaki satış yerlerinde ulaştırmayı planlıyoruz. Büyüklükleri 75 ila 150 metrekare arasında olacak, sayılarını da 1000'e çıkaracağımız bakkallarımız, bu alanda faaliyet yürüten vatandaşlarımız tarafından işletilecek. Koopbakkal'ların şimdiden ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."
Tahıl koridorunun yeniden açıldığı müjdesini paylaşan Erdoğan, "Sayın Putin ile dün yaptığımız görüşme üzerine Rusya Savunma Bakanı Sayın Şoygu, Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar'ı arayarak bugün saat 12.00'den itibaren tahıl sevkiyatının eskiden planlandığı gibi devam edeceğini bildirdi" dedi. Erdoğan'ın, bu açıklamaları partililerce ayakta alkışlandı.
Konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Bay Kemal, görüyorsun, bölgesel çalışmıyoruz, küresel çalışıyoruz ve aynen bu şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Sayın Putin ile de mutabık kaldığımız gibi öncelikle Afrika'nın fakir fukara, garip gureba ülkelerine bu koridoru işletecek. Somali, Cibuti ve Sudan'ı ilk etapta ele almayı o da bize tavsiye etti. Bunu da yapacağız" değerlendirmelerinde bulundu.
Üye sayısı itibarıyla Türkiye'nin en büyük siyasi partisi olan AK Parti'de, yüreğinde millet ve memleket sevdası olan herkese yer bulunduğunu, gönüllerinin açık olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bizim 'önce vatanım' diyen, kalbi Türkiye için atan, siyaseti şahsi ikbal vasıtası değil millete hizmet etmenin aracı olarak gören tüm vatandaşlarımıza bilhassa da gençlerimize kapımız sonuna kadar açık" çağrısını yaptı.
Partilileri ayağa davet eden Erdoğan, "Gençler hazır mıyız; tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte kardeş olacağız. Türkiye olacağız" diyerek sözlerini tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Bir gazetecinin, "Dünyanın en merak ettiği konu, Rusya'yı tahıl koridorunun açılması konusunda nasıl ikna ettiniz?" sorusuna Erdoğan, "Artık onu bana bırakın. Önce Biden'a anlatacağım sonra size" karşılığını verdi.