Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle düzenlenen 138. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda katılımcılara hitap etti.
Bugün AK Parti Genel Merkezindekilerle bir arada olmak istediğini belirten Erdoğan, "Fakat toplantının hemen ardından Astana Süreci ile ilgili olarak Rusya-İran-Türkiye üçlüsü olarak bir araya geliyoruz. Astana Süreci'ni devam ettirecek bu görüşmemizi de aynı şekilde, özellikle İdlib'de, Suriye'de ve bölgedeki gelişmeleri etraflıca ele alacağımız bir görüşmeyi bugün yapacağız. Üçlü lider olarak bu toplantıyı yapmak durumundayız" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'nin koronavirüs salgını dönemini başarıyla geçiren bir ülke olduğunu ve dünyada takdirle izlendiğini vurgulayarak, temizlik, maske ve mesafe kurallarına daha sıkı riayet edilmesiyle başarıları taçlandıracaklarını ifade etti.
Ortadaki bu açık başarıya rağmen Avrupa başta olmak üzere kimi ülkelerin Türkiye'ye yönelik kısıtlayıcı politikalar izlemesinin sağlık değil siyasi sebepli olduğunu dile getiren Erdoğan, "Bugüne kadar ülkemizin önüne çıkarılmış her engeli nasıl adım adım aştıysak bunların da üstesinden geleceğiz" ifadesini kullandı.
Normalleşme takvimiyle salgın sürecinde ara verilen tüm ticari faaliyetlerin kademeli olarak başladığını anımsatan Erdoğan, üretim ve istihdamı desteklemek için devletin imkanlarını sonuna kadar kullandıklarını söyledi.
2020'yi bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız
Her ne kadar içeride ve dışarıda birileri kötümserlik havası estirse de Türkiye'ye güvendiklerine ve hedeflere ulaşacaklarına inandıklarına dikkati çeken Erdoğan, "
Haziran ayıyla ilgili ilk veriler bu doğrultuda ümit verici gelişmelere işaret ediyor. Temmuz ayıyla birlikte çok daha büyük bir sıçrama içine gireceğimizden şüphe duymuyoruz. Yıl sonuna ulaştığımızda Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada kayıp olarak görülen 2020'yi inşallah bir kez daha herkesi şaşırtan bir büyüme oranıyla kapatacağız
" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanın Erdoğan, salgın döneminde dahi açılıştan açılışa koşmalarının, Türkiye'nin potansiyeli ve gücünün ifadesi olduğuna işaret ederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda önümüzde yılın tamamına yayılan yoğun bir açılış takvimi var. Bu açılışların bir kısmını bizzat yerine giderek, bir kısmını telekonferansla iştirak ederek gerçekleştireceğiz. Mesela cuma günü Konya Ovası Sulaması'nın, cumartesi günü Kartal Devlet Hastanesi ile Gelir İdaresi Başkanlığı Ataşehir Hizmet Binası'nın, pazar günü yapımı tamamlanan hidroelektrik santrallerinin açılışını yapıyoruz. Polemik değil eser siyaseti, yalan değil hizmet siyaseti, iftira değil hak ve hakikat siyaseti yaparak yolumuza devam edeceğiz."
"Hiçbir vatandaşımızın ve güvenlik görevlimizin kanını yerde bırakmadık"
Sınırların içinde ve dışında Türkiye'nin güvenliğini sağlamaya yönelik operasyonları salgın döneminde de kesintisiz sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, bölücü terör örgütüne tarihinin en büyük darbesini vurduklarını bildirdi.
Şehit edilen hiçbir vatandaşın ve güvenlik görevlisinin kanını yerde bırakmadıklarını belirten Erdoğan, "Irak sınırlarımızda ülkemize yönelik saldırılar için neredeyse 40 yıldır üs olarak kullanılan bölgeleri birer birer teröristlerden temizliyoruz. Aynı şekilde Suriye'de terör örgütünü adım adım takip ediyor, kimin ardında saklanırlarsa saklansınlar gerektiğinde kafalarını eziyoruz. Hiçbir bölgesel hesabın ülkemizin güvenlik önceliklerinin önüne geçemeyeceğini muhataplarımıza her fırsatta söylüyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Benzer bir mücadeleyi Doğu Akdeniz ve Libya'da da verdiklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Libya'nın meşru hükümetinin ülkenin birliği, bütünlüğü ve geleceği için yürüttüğü mücadeleyi destekliyoruz. Lafa geldiğinde de demokrasi, insan haklarını, hukuku kimseye bırakmayan kimi devletlerin darbecilere kol kanat germesini de ibretle takip ediyoruz. Türkiye, Libya halkını darbecilerin insafına bırakmayacak, uluslararası meşruiyet sınırları içinde hareket etmeyi sürdürecektir. Salgın döneminde kendi vatandaşlarının yardım çığlıklarına kulak tıkayanların, Türkiye'nin insan hakları ve hukuk alanındaki duruşunu sorgulama hakkı yoktur. Dünya 21. yüzyılın ilk çeyreğini, özellikle de tamamlamaya doğru giderken, bazılarının hala sömürgeci reflekslerinden kurtulamamış olması ise kendi ayıplarıdır. Biz, medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla kendimiz ve dostlarımız için doğru olanları yapmaya kararlılıkla devam edeceğiz."
"İstişare kanallarını hep açık tutmaya özen gösterdik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin kurulduğu günden beri tüm yönetim mekanizmalarında istişareyi esas alan, bunu kurumsal düzeyde periyodik ve etkin şekilde işleten bir parti olduğunu söyledi.
Üyelerden mahalle temsilcilerine, ilçe ve il teşkilatlarından genel merkeze kadar uzanan istişare kanallarını hep açık tutmaya özen gösterdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Parti politikalarımızı oluştururken kendi içimizde her seviyede görüşlerimizi serbestçe ifade ettik. Değerlendirmelerimizi yaptık ve bunun ardından karara vardık. Politika tespitini genel merkezimizde, yürütmeyi Cumhurbaşkanı Kabinesi'nde, yasama çalışmalarını da Meclis grubumuz bünyesinde sürdürüyoruz. AK Parti, işte bu sac ayağı üzerinde yükseliyor. Aldığımız her kararda, attığımız her adımda, yaptığımız her icraatta 83 milyon vatandaşımızın sorumluluğunu omuzlarımızda hissediyoruz. Seçimlerde aldığımız oyun, potansiyelimizin sadece bir bölümünü oluşturduğunu asla unutmuyoruz.
Ülkesine, milletine, değerlerine, tarihine düşman bir avuç mankurdu bir kenara bırakacak olursak, AK Parti'nin bu ülkede yeterince gayret göstermesi halinde ulaşamayacağı ve gönlünü kazanamayacağı hiç kimse yoktur. Daha da önemlisi, küresel düzeyde özellikle de savunduğumuz misyon ve ilkelerle kendi vatandaşlarımız yanında tüm ümmeti ve insanlığı kuşatan bir mesuliyetin de altında bulunuyoruz. Hep söylediğim gibi, özellikle partimizin kaderi Türkiye'nin kaderiyle bütünleşmiştir. Her zaafımız, her kaybımız, her eksiğimiz, her hatamız sadece partimize değil, Türkiye'ye zarar veriyor. Aynı şekilde, Türkiye kaybettiğinde umudunu bize bağlamış, yüz milyonlarca dostumuzun, kardeşimizin de yüreğine ateş düşüyor."
"Ağustos ayının sonundan itibaren kongrelerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz"
"Aslında ülkemizde AK Parti'ye ve yaptığı hizmetlere gerçek manada karşı kimse yoktur.
En azılı muhaliflerimiz bile dile getirmeseler de kendi içlerinde AK Parti'nin başarılarını takdir ediyor"
diyen Erdoğan, "
Nasipse, ağustos ayının sonundan itibaren kongrelerimize kaldığımız yerden devam edeceğiz
" şeklinde konuştu.
"Bu alçakların peşini bırakmayacağız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yeni doğan çocuğu ile ilgili sosyal medyadan yapılan paylaşımlara ilişkin, "Bir bebek üzerinden ailesine ve onların temsil ettiğini düşündükleri değerlere saldıran bu alçakların peşini bırakmayacağız." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yalanın, iftiranın, kişilik haklarına saldırının, itibar suikastlerinin alıp başını gittiği bu mecraların bir düzene sokulması şarttır. Bu millete, ülkeye bu tür mecralar yakışmıyor. Bu tür sosyal medya mecralarının tamamen kaldırılmasını, kontrol edilmesini istiyoruz. İnternet mecralarını kullananlar, suç işleme konusunda layüsel değildir. İnternet ve sosyal medya mecralarının ülkemizde bir an önce hukuki ve mali muhataplık tesis etmeleri için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız."
Erdoğan, hukuki düzenleme tamamlandığında erişim engeli ile adli ve mali yaptırımlar dahil her türlü yöntemi devreye sokacaklarını belirtti.
"Hukuk devleti ilkesi demokrasinin vazgeçilmez şartıdır"
"Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin idari ve adli kurumlarını hiçe sayanları biz de hiçe sayarız." diyen Erdoğan, "Hukuk devleti ilkesi, demokrasinin vazgeçilmez şartıdır. Asıl bu konuda gerekeni yapmazsak demokrasiye ve hukuka aykırı davranmış oluruz" ifadesini kullandı.