Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için bulunduğu New York'ta Bloomberg'in CEO'su Michael Bloomberg'i kabul etti, Bloomberg News Başeditörü John Micklethwait ile mülakat gerçekleştirdi. Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin devam etmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye kararlarını da ciddiye almadığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Suriye'ye ne Amerika yakın, ne de Rusya. Suriye karışık durumda. ABD, 'Suriye'de DAEŞ'i PYD ile çökerteceğiz'. Biz diyoruz, 'bunlar da terör örgütüdür'. Bir terör örgütü, başka bir terör örgütüyle çökertilir mi? Siz onlara silah vermek suretiyle, bu tehdit unsurlarını güçlendiriyorsunuz. Gaziantep'ten sonra 'giriyoruz' dedik. Muhaliflerle Cerablus'a girdik, El Bab'a yürüyoruz. Dediğimiz bölgenin halledilmesi gerekiyor. Bunu dostlarımız anlar yada anlamaz.
ABD halkının iradesine saygı gösteriyorum. Destek beyanı veremem. Seçimlerden sonra bunun değerlendirmesini yaparız. Trump'ın İstanbul'daki binasına ilişkin olarak isim hukuki mesele. Görüşmeleri devam ediyor. 14 yıl görev yaptım. ABD ile kopmamız söz konusu olamaz, siyasette devamlılık esastır.
ABD'de medya mensubu içeri alındığı zaman, ABD'yi suçlayamam. Bu yargı kararıdır. Medya mensuplarının, suç işlemez diye bir özerkliği var mı? Onlar da suç işliyorlar. Eğer darbe girişimini destekliyorsa, bunun bedelini ödemesi gerekir. Siyasetçi suç işlediği zaman bedelini ödüyor."
71. BM Genel Kurulu vesilesiyle selamlarımı iletiyorum. Böyle bir şiddet içerecek şekilde ekonomide deprem yaratacak şekilde çıkışlar, inişler doğru değil. Merkez Bankası Başkanımız göreve geldiği andan itibaren bir indirimi yürütüyorlar. Bunun yatırımcılar için özellikle önemli olduğunu düşünüyorum. Diğer bankalar da önemsesin, yatırımcıların önünü açsınlar.
Biz göreve geldiğimizde enflasyon çok çok yüksek konumdaydı, yüzde 30 civarındaydı. Faiz oranları yüzde 60 civarındaydı. Gezi olaylarında faiz 4,6'lara kadar düşmüştü. Reel faizde çok iyi konuma gelmesi enflasyona yansımıştı. Faizi ne kadar düşürürseniz, enflasyon da o kadar düşer. Bankalar yükselttiğinde enflasyonlar da düşmüştür.
Yatırımların olmadığı ülkede kalkınmayı konuşamayız. İstikrar ya da hız yok. Faiz düşük olmuş olsa yatırımcı kredisini çekecek, yatırımını yapacak. Yüksek olunca yapma imkanı yok. Örnek Amerika, Avrupa, Japonya. Buralara bakalım, mümkün olduğunca aşağı çekelim.
Bazılarının beklediği gibi kurlarda bir patlama olmadı. Bizim temennimiz daha düşük olsun. Şu anda istenilen noktada değil. Patlayacak diyenler de istediğini alamadı. TL değerini korumak suretiyle devam ederse Türkiye'deki ekonomideki büyüme de devam eder. Benim diyen ülkelerde bizdeki büyüme oranı yok. Türkiye eksi asla, hiç yok. Mali disiplin devamlı var, istikrar ve güvene dikkat ettik. İstikrar ve güveni koruduğumuz için büyüme oranında da istenilen seviyede de olmasa da 3,8'i darbe sonrası yakaladık. Türkiye 29 çeyrektir büyüyor.
Bu çok çok yanlış. Merkez Bankası döviz rezervi 123 milyar dolar. Bunun daha da büyümesini umuyoruz.
Evet, bir daha politik açıklamalar yapıyorlar. Çökmüş birmiş ülkeleri yükseltirken, diri ülkelerle ilgili ya donduruyor, ya da kılpayı da olsa düşürme yönünde hareket ediyor. Kesinlikle bunların siyasi davranmaması lazım. Olması gereken neyse bunu açıklamaları gerekiyor. Onları dürüstlüğe davet ediyorum. Dürüst olsanız da olmasanız da Türkiye ekonomisi gayet güçlü.
Ekonomisi çökmüşlere bakıyorsunuz, yükseltiyorlar. Türkiye sıkıntı yaşamadığı halde donduruyor. Bu dürüstlük değil.