Cumhurbaşkanı Erdoğan, 29 büyükşehir belediye başkanı ile bir araya geldi. Erdoğan, "Belediye başkanlarının görevi devri sabık peşinde koşmak değil şehirlerine en güzel, kalıcı, verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Büyükşehir Belediye Başkanları Toplantısı'nda konuştu.
Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği 1946'dan beri ülkedeki her seçimin bir demokrasi şöleni havasında yapıldığını belirten Erdoğan, 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimleri'nin de aynı coşkuyla tamamlandığını, bu seçimlerde 30'u büyükşehir, 51'i il, 922'si ilçe, 386'sı belde olmak üzere toplam bin 389 belediye başkanının milletin teveccühüyle göreve başladığını söyledi.
Ayrıca 20 bin 745 belediye meclis üyesi ve bin 271 il genel meclisi üyesi ile 50 bin 157 muhtarın da bu seçilerde sandıkta belirlendiğini aktaran Erdoğan, "Toplamda 73 bin 562 kişinin seçildiği böylesine büyük bir seçimi başarıyla neticelendirmiş olmamız hiç şüphesiz demokrasimizin bir zaferidir. Türkiye'ye karşı yöneltilen eleştirilere verilecek en büyük cevabımız, ülkemizdeki neredeyse her vatandaşımızın bir şekilde içinde yer aldığı işte bu geniş demokrasi ve özgürlük tablosudur. Seçim sürecindeki rekabeti meydanlarda bırakan, milletimizin sandıktan çıkan iradesine herkesin teslim olduğu bu güzel manzara geleceğimizin de en büyük teminatıdır" diye konuştu.
31 Mart seçimlerinde elde ettikleri başarılardan dolayı tüm belediye başkanlarını ayrı ayrı tebrik eden Erdoğan, "Seçildiğiniz gün itibarıyla artık size oy versin vermesin, şehrinizdeki herkesin belediye başkanı olarak görev yaptığınıza, yapacağınıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Kendilerinin de milletin teveccühüyle görev alan tüm belediye başkanlarına aynı samimiyet ve hüsnüniyetle yaklaştıklarının altını çizen Erdoğan, tüm bakanların belediye başkanlarından gelecek sorulara cevap vermek ve taleplerle ilgili değerlendirmeleri yapmak üzere toplantıya katıldıklarını, aynı şekilde ilgili politika kurulu üyelerinin de burada olduğunu, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Politika Kurulunu bunların takibini yapması için toplantıya özellikle aldığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
- "Siyasi olarak elbette farklı görüşlere ve duruşlara sahip olabiliriz ama ülkemizin ve milletimizin ali çıkarları söz konusu olduğunda birlikte hareket edebilme erdemini gösterebileceğimize inanıyorum. Ülkemizin, birliğe, beraberliğe, kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğu bir dönemde burada ortaya koyduğumuz fotoğrafı çok çok önemli görüyorum. Özellikle de terörle, terör örgütleriyle, hukuksuzlukla arasına mesafe koymayı başarmış belediye başkanlarımızla birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. Bildiğiniz gibi her fırsatta tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet derken tam da şu anda buradaki manzarayı ifade etmek istiyorum. Milletimizin de bizlerden istediği görüntünün bu olduğuna eminim."
Nüfusun neredeyse 4'te 3'ünün 30 büyükşehirde yaşadığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
- "Sizler de büyükşehirlerimizin yönetimini üstlenmiş belediye başkanları olarak gerçekten büyük bir sorumluluğun altına girmiş bulunuyorsunuz. Belediye başkanlığından gelme bir siyasetçi olarak sizleri en iyi şahsımın anlayacağını düşünüyorum. 1994'te kazandığım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına bugüne kadar hep iftihar duyduğum ve ömrüm boyunca da gururla yad edeceğim bir vazife olarak baktım. Belediye başkanlığımızın ardından üstlendiğimiz başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevleriyle masanın her iki tarafında da bulunmuş olduk. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle devletin başı olma sıfatı yanında yürütmenin de temsilcisi konumuna gelmiş bulunuyoruz. Dolayısıyla sizlerin her biriyle şehirlerimizin sıkıntıları, beklentileri, çözüm yolları ve yatırımları konusunda yakın mesai içinde olmamızın gereğine inanıyorum."
"81 ilimizin tamamı için bu iş birliği zeminini oluşturup işletmeliyiz"
Erdoğan, 11 yıllık Başbakanlık ve 5 yılı aşan Cumhurbaşkanlığı görevleri süresince, hizmet söz konusu olduğunda hiçbir belediye başkanının partisine bakmadıklarına dikkati çekerek, İzmir'den Van'a, Eskişehir'den Hatay'a, Muğla'dan Mardin'e kadar hangi şehrin ne tür bir yatırıma ihtiyacı varsa hepsine de alt ve üst yapısıyla gerekli desteği verdiklerini bildirdi.
Kendilerine karşı aleni husumet içerisine girmeyen, nezaketi ve insani mesafeyi koruyan tüm belediye başkanlarıyla çalıştıklarını anlatan Erdoğan, "Siyasi çekişmelerin geçici, buna karşılık ülkemize ve şehirlerimize yapılan hizmetlerin kalıcı olduğu gerçeğini hiç unutmadık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın." dedi.
Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'nin tüm kurumları ve meseleleri gibi büyükşehir belediyelerinin durumlarını da yakından izlediğine işaret eden Erdoğan, sık sık yaptığı il ziyaretleri sırasında belediyelerle özellikle ilgilendiğini, yürütülen çalışmaları ve sıkıntıları doğrudan kaynağında tespit ettiğini belirtti.
Parti ayırımı olmaksızın belediyelerin tamamının durumunu yakından bildiklerini vurgulayan Erdoğan, "Neredeyse tüm belediyelerimiz mali sıkıntı yaşıyor. Belediyelerin bugün içinde bulunduğu durumun sistemden de uygulamadan da kaynaklanan sebepleri var. Bu ülke 81 vilayetinin tamamıyla hepimizin olduğuna göre bu sorunların tespiti ve çözüm yollarının bulunması da bizlerin ortak sorumluluğudur." diye konuştu.
Erdoğan, AK Parti'nin, politika kurulunun, ilgili bakanlıkların ve kurumların bu kapsamda çeşitli hazırlıkları olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"30 büyükşehrimiz başta olmak üzere tüm belediye başkanlarımızın tespit ve teklifleri doğrultusunda bu sorunların üstesinden gelebiliriz. Kanun değişikliği gereken konuları Mecliste, kararname gereken konuları Cumhurbaşkanlığında, diğer idari düzenlemeleri ilgili kurumlarımızda çalışabiliriz. Önemli olan bu sürece tüm belediye başkanlarımızın ve elbette partilerinin samimi destek vermesidir. Türkiye için 81 ilimizin tamamı için bu iş birliği zeminini oluşturup, işletmeliyiz."
Erdoğan, Türkiye'yi yönetme sorumluluğu üstlendikleri dönem boyunca siyaset iklimini, daha önceki 30 yıllık dönem boyunca da içinde bulunduğu kaotik yapıdan kurtarmak için çok çaba sarf ettiklerinin altını çizerek "Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda toplumumuzun farklı kesimlerini aynı ortak paydada buluşturmak için gerçekten samimi gayret gösterdik. İnşallah Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en büyük katkısı, siyasetin uzlaşmaya ve kucaklaşmaya dayalı bir yapıya kalıcı bir şekilde kavuşması olacaktır. Belediye hizmetleri gibi ülke nüfusunun tamamına yakınını ilgilendiren bir konu bu yönde göstereceğimiz ortak çaba, milletimize umut verecektir. Bugünkü toplantımızın, hedeflediğimiz bu demokratik uzlaşmanın ilk adımı olmasını temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, "El işler, dil övünür." sözünü hatırlatarak, "Hepimizin bulunduğumuzun yerler polemik siyaseti değil, eser siyaseti üretme makamlarıdır. Çalışmadan, çabalamadan, eser vermeden yapılan siyaset, şehirlerimize ve insanlarımıza vakit kaybettirmekten, ülkemizin enerjisini heba etmekten öte bir işe yaramaz. Belediye başkanlarının görevi, devri sabık peşinde koşmak değil, şehirlerine en güzel, kalıcı, verimli hizmetleri getirmek için çalışmaktır" ifadelerini kullandı.
"Pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlıyoruz"
Medyada her gün çeşitli şehirlerdeki belediyelerle ilgili sendika değiştirme baskısından, işten atmalara, tehditlere kadar pek çok vicdan yaralayıcı habere rastlandığına işaret eden Erdoğan, "Unutmayınız, kağıt üzerinde bir toplam olarak önünüze gelen personel sayısındaki her bir rakam, bir insana ve onun etrafında şekillenen daha geniş bir hayata tekabül ediyor. Belediye başkanlarının kurumlarını yönetme tasarrufu, emekleriyle ekmek paralarını kazanma peşindeki insanların hayatlarını diledikleri gibi altüst edebilecekleri anlamına gelmiyor. Kapının önüne konan, canları yanan, yuvaları başlarına yıkılan insanların ahı üzerinde ne siyaset, ne hizmet bina edilebilir." diye konuştu.
Kamunun diğer tüm kurumlarında olduğu gibi belediyelerde çeşitli statülerde çalışan personelin tamamına, hakka, hukuka, adalete ve vicdana uygun şekilde davranılmasının şart olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şayet varsa birkaç kötü örnek bahane edilerek, yüzlerce, binlerce kişinin ekmeğiyle oynanması ne hakka ne hukuka ne adalete ne de insanlığa sığar." dedi.
Bu sebeple keyfi uygulamalara maruz kalmamaları için tüm kamuda sayıları milyon bulan taşeron şirketler üzerinden çalışan işçileri sözleşmeli statüyle kadroya geçirdiklerini hatırlatan Erdoğan, "Buna rağmen son aylarda bazı belediyelerimizde yaşanan hadiseleri üzüntüyle takip ediyoruz." ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı görevine geldiğinde, önceki dönemlerden kalma personelin bulunduğunu anlatan Erdoğan şöyle devam etti:
"Çalışan, birikimi ve gayretiyle bulunduğu yeri hakeden hiç kimseye dokunmadım, dokunmadık. Hiç kimseyi yerinden, ekmeğinden, aşından etmedik. Aynı şekilde göreve geldiğimizde kendimizi, şehrin üzerine kabus gibi çökmüş devasa sorunlarla ve en az onlar kadar büyük bir borç yüküyle karşı karşıya bulduk. Şayet derdimiz hizmet etmekse, eser ortaya koymaksa, şehrimize de deruni bir aşkla bağlıysak, çözülemeyecek hiçbir mesele yoktur. Biz de teker teker her meseleyi çözüm yoluna koyarken, borçlarımızı da sabırla ödedik. Ne personelle, ne araçlarla ne de başka bir şeyle uğraştık. Tüm vaktimizi ve imkanları doğrudan şehrin sorunlarının, halkın sıkıntılarının çözümüne teksif ettik. Üstlendiğimiz diğer görevlerde de hamdolsun bu çizgiden sapmadık. Tüm belediye başkanlarımızdan da aynı hassasiyeti bekliyoruz. Şehirlerinize ve oralarda yaşayanlara hizmet için yapacağınız tüm hayırlı çalışmalarda yanınızda olacağımı tekrar tekrar ifade ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantıya teşrifleri için teşekkür ettiği belediye başkanlarına başarı dileğinde bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından büyükşehir belediye başkanlarına söz verildi.
Toplantıya 30 büyükşehir belediye başkanından 29'u katıldı. Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, mazereti dolayısıyla toplantıya katılamadı.
Toplantıda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan ve Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu üyeleri de yer aldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığı'ndan Bakan Yardımcıları da toplantıya katıldı.