Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Gazze’de tam 28 gündür insanlığa karşı suç işlenmektedir” dedi. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 10’uncu Zirvesi, Kazakistan’ın başkenti Astana’da yapıldı. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in ev sahipliğinde “Türk Devri” temasıyla düzenlenen zirvede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk kültür ve medeniyetinin adaleti gözetmeyi, mazlumun elinden tutmayı, haksızlıklar karşısında susmamayı tavsiye ettiğini vurguladı.
“Filistin’de tüm dünyanın gözleri önünde benzeri görülmemiş bir insanlık dramı yaşanıyor” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Hastaneler, okullar, camiler, kiliseler, mülteci kampları bombalanıyor. Masum çocuklar acımasızca katlediliyor. 7 Ekim’den beri şahit olduklarımızı mazur gösterecek, bu vahşeti anlatacak hiçbir kavram yoktur. Açık ve net söylemek gerekirse Gazze’de tam 28 gündür insanlığa karşı suç işlenmektedir. Bu kriz ilk patlak verdiği andan itibaren Türkiye olarak ilkeli ve insani bir duruş benimsedik. Sivillere karşı eylemleri tasvip etmediğimizi her fırsatta söyledik, söylüyoruz. Önceliğimiz insani ateşkesin süratle tesis edilmesidir.”
“Müslüman, Hristiyan veya Yahudi fark etmeksizin herkesin güvenliğini garanti altına alacak yeni mekanizmalar üzerinde de çalışıyoruz. Uluslararası Barış Konferansı için zemin oluşturma çabalarımız sürüyor. Şimdiye kadar 10 uçak dolusu insani yardım malzemesini bölgeye sevk ettik. Sahada şartlar el verdikçe yenilerini göndermeye devam edeceğiz. Türk dünyası olarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz, önce ateşkese, sonrasında da kalıcı barışa giden yolu kolaylaştıracaktır. Türk Devletleri Teşkilatı olarak sergileyeceğimiz duruş da diğer kuruluşlara örnek teşkil edecektir.”
Rusya-Ukrayna Savaşı’nın enerji, gıda ve ulaştırma gibi alanlardaki yansımalarının tüm dünyayı olumsuz etkilediğine işaret eden Erdoğan, “Türkiye olarak adil barışın tesisi yönündeki gayretlerimizi sürdüreceğiz. Afganistan’da sürdürülebilir barışın ve istikrarın tesisi, Orta Asya’nın ötesinde tüm kıtada kalıcı güvenlik ve refaha hizmet edecektir” dedi.
TDT Devlet Başkanları Konseyi 10. Zirvesi’nin sonuç bildirisi kabul edildi. Bildiride, liderlerin Türk halklarının ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerleri temelinde TDT çerçevesinde çok taraflı iş birliğini ilerletmeye yönelik kararlılıklarını teyit ettiği belirtildi. Bildiride, üye ülkelerin, Türk dünyasının çıkarlarını ilgilendiren bölgesel ve uluslararası konularda bütünlüklü bir tutum geliştirilmesi amacıyla istişarelerde bulunmasının önemine işaret edildi.
İsrail-Filistin çatışmasından ciddi endişe duyulduğu ve sivilleri hedef alan tüm saldırıların kınandığı vurgulanan bildiride, “Taraflara sivillerin korunması için derhal ateşkes ilan edilmesi ve Gazze Şeridi boyunca derhal ve engelsiz insani yardım sağlanması çağrısında bulunuldu” ifadeleri kullanıldı.
Bildiride, İsrail-Filistin çatışmasının ancak ilgili Birleşmiş Milletler kararları ve iki devletli çözüm temelinde barışçıl yollarla çözülebileceği ve bunu temin edecek bir garanti mekanizmasına ihtiyaç duyulduğu kaydedildi. Bildiride, Astana’nın 2024 Türk Dünyası Finans Merkezi ve İstanbul’un 2025 Türk Dünyası Finans Merkezi olarak ilan edilmesinin memnuniyetle karşılandığı ifade edildi. Bildiride, bir sonraki TDT Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’nin 2024 yılında Kırgızistan’da yapılmasına karar verildiği belirtildi.
Filsitin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in 27 günde 965 katliam gerçekleştirdiği belirtilirken, 7 Ekim’den bu yana hayatını kaybedenlerin sayısının 3 bin 826’sı çocuk olmak üzere 9 bin 227’ye yükseldiği, yaralananların sayısının ise 23 bin 516’ye çıktığı aktarıldı. Gazze’de yerinden edilmiş kişilerin sayısı 1,5 milyona ulaştı. İsrail’in saldırılarında öldürdüğü 1 yaşından küçük bebeklerin isimlerine yer verilen açıklamada, her birinden yaklaşık 30 kişinin öldürüldüğü 4 ailenin de isimleri paylaşıldı.
İsrail, abluka altındaki Gazze’de 29 gündür aralıksız sürdürdüğü saldırılarında yaklaşık 2 atom bombasını gücünden fazla patlayıcı kullandığı ve 35 bin konutu tamamen yıktığı belirtildi. İşgalci güç Gazze’ye 12 binden fazla hava saldırısı düzenlediği ve evler, kamu tesisleri, okullar ve hastaneler gibi sivillere yönelik yerleri hedef aldığı belirtildi. Bombardımanlarda 212 binden fazla konutun hasar gördüğü, bunlardan 35 bininin yerle bir olduğu, aralarında Ortodoks Kültür Merkezi’nin de bulunduğu 85 hükümet binası ve tesisin yıkıldığı açıklandı.
Açıklamada, İsrail ordusunun, 214 okulu vurduğu, bunlardan 45’inin saldırılar nedeniyle hizmet dışı kaldığı bildirildi. İsrail’in saldırılarıyla 54 camiyi tamamen, 110’ununu kısmen yıktığı ve toplamda 164 cami ve
3 kiliseye zarar verdiği belirtildi.
Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, Filistinli grup Hamas ve İsrail'in savaşa girmesinden bu yana ilk kez Beyrut'ta halka seslendi. Nasrallah, Aksa Tufanı operasyonunun gizli olduğunu ve kararının, uygulamasının yüzde yüz Filistin halkına ait olduğunu söyledi. Gazze'deki savaşın sorumlusunun ABD olduğuna dikkati çeken Hizbullah lideri, ateşkesi engelleyen tarafın da ABD olduğunu savundu. Aksa Tufanı saldırılarının ilk gününden itibaren ABD filolarının kendilerini bombalayacağı yönünde tehditlerde bulunduğunu aktaran Nasrallah, "Sizin Akdeniz'deki filolarınız bizi korkutmadı korkutmayacak" dedi. Nasrallah, "Tüm olasılıklara hazır olduklarını" ve "her an harekete geçebileceklerini" belirtti. Hizbullah lideri 8 Ekim'den bu yana savaşın içinde olduklarını da savundu. Nasrallah konuşurken, Lübnan’dan İsrail tarafına füze saldırısı yapıldı.
İşgalci güç İsrail'in Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'ye yönelik saldırılara katılan İsrail askerlerine yine Tevrat'tan alıntı yaparak katliam mesajı verdi. Yahudilerin Mısır'dan çıkışına atıfta bulunan Tevrat'ın Tesniye kitabındaki "Siz Mısır'dan çıktıktan sonra Amaleklilerin yolda size neler yaptığını anımsayın" bölümünden alıntı yapan Netanyahu, "Bu savaş, aydınlığın çocukları ile karanlığın çocukları arasındadır. Aydınlık karanlığa galip gelene kadar görevimizden vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı. Netanyahu'nun alıntı yaptığı pasajda yer alan "Amalekliler" ifadesi, Yahudi geleneğinde kötülüğün zirvesini temsil ediyor. Netanyahu, 25 Ekim'deki konuşmasında da yine "Yeşaya" kitabından, "Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin." alıntısına yer vermişti.