Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya Demokrasi Meydanı'nda düzenlenen "Sakarya Acil Durum Hastanesi, Büyükşehir Yatırımları ve Eğitim Yatırımları ile Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni"nde yaptığı konuşmada, herkesi muhabbetle selamladığını belirterek, yaklaşık 14 aylık bir hasretin ardından tekrar bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
"Sakarya'ya bugün bir başka, Sakarya bugün coşkun." diyen Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü şiirinden "Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu'nun. Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun." dizelerini okudu.
Erdoğan, "Bu yolda dün bir ve beraberdik. Bugün yine bir ve beraberiz. Yarın yine bir ve beraber Allah'ın izniyle fetihlere koşacağız. Buna hazır mıyız? Bu yolda koşmaya hazır mıyız? Allah sizlerden razı olsun." diye konuştu.
Uzun yolculuklardan geldiğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Özbekistan'dan geldim. Özbekistan'dan New York'a geçtik. New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda hitabımızı dünyaya yaptık. Türkevi'nde, bizim inşa ettiğimiz Türkevi'nde dünya liderleriyle elhamdülillah arka arkaya 3 gün birebir görüşmeler yaptık. Kim adına yaptık? Milletimizin adına yaptık. Hamdolsun hepsinden de gerek yaptığımız konuşmayla ilgili gerekse milletimizle ilgili hep teşekkürler aldık. Bu teşekkürleri alırken yanımda da arkamda da sadece siz vardınız. Çünkü bu milletin bir evladı olmak, bu milletin bir ferdi olmaktan daha büyük bir bahtiyarlık olabilir mi? İşte onunla yürüdük. Bu coşkuyla yürüdük ve Rabb'im de önümüzü açtı. Yaptığımız bütün görüşmelerden hamdolsun ülkeme selamlar var. Ülkeme bu noktada gerçekten sevgiler var. Niye? Afrika'da Türkiye var. Asya'da Türkiye var. Myanmar'da Türkiye var. Arakan'da Türkiye var. Nereye gidersen git, Türkiye var."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ezelden beri Sakarya bizi bilir. Biz de Sakarya'yı biliriz." diyerek, sözlerine şöyle devam etti:
Geçen yıl Türk'ün Viyana önlerinden başlayan geri çekilişinin son noktası ve yeniden ilerlemeye başlamasının ilk işareti olan Sakarya Meydan Muharebesi'nin 100. yılını geride bıraktıklarını hatırlatan Erdoğan, bu yıl Ağustos'un 26'sından Eylül'ün 9'una kadar da Yunan'ı ülkeden söküp atarak, Milli Mücadele'yi zaferle neticelendirdikleri bir dizi zaferin 100. yılını coşkuyla kutladıklarını dile getirdi. Erdoğan, bu vesileyle Anadolu topraklarını kanlarıyla sulayarak kendilerine vatan olarak bırakan tüm şehitleri ve gazileri rahmetle yad ettiğini aktardı.
Erdoğan, "Bunlar şehit nedir bilmez. Bunlar şüheda nedir bilmez. 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' Bay Kemal, bunları bilmez ama alışacak." dedi.
Adapazarı bölgesinin Milli Mücadele'de işgal kuvvetlerinden yüz bulan Ermeni ve Rum çetelerine karşı destansı bir mücadele verdiğine işaret eden Erdoğan, böylece Adapazarı'nın kendi gücü ve imkanlarıyla Sakarya Meydan Savaşı'ndan aylarca önce düşmanı bu topraklardan söküp attığını kaydetti. Erdoğan, Halit Molla, İpsiz Recep ve Necati Bey başta olmak üzere Adapazarı savunmasının tüm kahramanlarına Allah'tan rahmet diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu gazi şehri her alanda kalkındırmak, geliştirmek, büyütmek için 20 yıldır gece gündüz çalıştıklarını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Eğitimde ana sınıfından ilkokula, ortaokula, liseye, atölyelere, köy yaşam merkezlerine kadar 42 ayrı projenin resmi açılışını bugün buradan yaptıklarını aktaran Erdoğan, açılışını yapacakları projelere ilişkin şu bilgileri verdi:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, enerjide çok sayıda iletim hattında yapılan yenileme çalışmalarının ve trafo ilavelerinin resmi açılışını da bugün yaptıklarını belirterek, çeşitli ilçelerde, İller Bankası tarafından inşa edilen kanalizasyon, içme suyu, mahalle ve sokak geliştirme çalışmalarının resmi açılışlarını da buradan gerçekleştirdiklerini aktardı.
Arifiye, Pamukova'daki tren yolu hattı üzerinde inşa edilen alt geçidi ve üst geçidi, Acarlar Gölü'ndeki Longoz Ormanı Ekoturizm Projesi'ni, emniyet müdürlüklerinin hizmet binalarını da bugün açtıklarını anlatan Erdoğan, tüm bu kamu yatırımlarının şehre hayırlı olmasını diledi.
Belediyelerin açılışlarından da bahseden Erdoğan, şunları kaydetti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sakarya'ya bu güzel hizmetleri gerçekleştiren bakanlıkları, belediyeleri tebrik ederek, gelecek dönem şehri hem bakanlıklar hem belediyeler vasıtasıyla yeni ve daha büyük hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya'ya kazandırdıkları eser ve hizmetlerin bunlardan ibaret olmadığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Sakarya'ya son 20 yılda toplam 42 milyar lira tutarında yatırım yaptık. Eğitimde 3 bin 486 adet yeni derslik kazandırdık. Şehrimize ikinci devlet üniversitesi olarak Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesini kurduk. Gençlik ve sporda 14 bin kişi kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları açtık. Stadyumumuzla birlikte toplam 71 adet spor tesisi inşa ettik. Sosyal yardımlarda, Sakaryalı ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam yaklaşık 3 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda 1625 yataklı, 22 hastanenin aralarında olduğu 57 adet sağlık tesisini şehrimize kazandırdık. Halen 1000 yataklı Sakarya Şehir Hastanemizle birlikte 7 sağlık tesisimizin inşası sürüyor. Çevre ve şehircilikte TOKİ vasıtasıyla bugüne kadar 7 bin 362 konutu tamamladık, 1139 konutun inşası devam ediyor. Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Sakarya'da 900 bin metrekare büyüklüğe sahip 7 farklı alanda kentsel dönüşüm çalışması yürütüyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bay Kemal SSK'yı batıran adam değil mi? Savaş Ay'ın programını izlediyseniz maalesef SSK'da insanlar hastanelerde ölüm döşeklerinde kaldılar. Parti teşkilatlarından devşirdikleri figüranlarla sokak tiyatrosu oynamakla karıştırıyorlar. Önce Türkiye'yi 81 vilayeti ve 85 milyon vatandaşla kucaklaşmak gerekiyor. Biz halkımızı seviyoruz. Halkımızla beraberiz. Halkımızla beraber yürüdük bu yolda.
Önce kalbini ve duasını bize yöneltmiş mazlumun umudu olmak gerekiyor. Ülkemizi dünyada şanına ve şerefine yakışır şekilde temsil etmek gerekiyor. Önce Türkiye'nin çıkarlarını her yerde en üst seviyede korumak, kollamak gerekiyor.
Rusya-Ukrayna arasında savaş var. Tarım, tahıl koridorunda 4 milyon tonun üzerinde tahılı Karadeniz'den alıp, dünyaya dağıtan ülke hangi ülke? Sadece bu mu? Esirlerin takasını, 200 esirin takasını kim yaptı? Türkiye. Aldık ve takası yapıp, ülkelerine gönderilmesi gereken yerlere elhamdülillah biz gönderdik. Şu anda Rusya, Ukrayna, BM Genel Sekreteri, dünya evelallah bizleri konuşuyor. Küresel krizlere rağmen bu işi Rabbimin lütfuyla başardık. Dertli olmayandan bir şey olmaz. Biz dertliyiz. Bizim derdimizde millet var. Milletimizin derdiyle dertleniyoruz. Yetmez bir de üstüne bunları çözmek için gereken mücadele, enerji, birikimine, dirayetine sahip olacaksınız. Ülkenin ve milletin her meselesini çözecek program, plan, beceri ve sabra sahip çıkacaksınız.
Elinizi vicdanınıza koyun. Ekranları başında bizi izleyenlere sesleniyorum. Türkiye'ye son 20 yılda bunca eseri ve hizmeti bunlar kazandırabilir miydi? Ülkenin bugün yaşadığı sorun ve sıkıntıları bunlar çözebilir miydi? Gençlerimizin beklentilerine bunlar cevap verebilir miydi? Bu yıl eğitim öğretim yılının açılışını İstanbul Sancaktepe'de yaptık. Sıraların üzerinde kitaplar, yardımcı ders kitapları ücretsiz olarak yavrularımıza takdim edildi. Sınıfta kaç öğrenci vardı? 20 öğrenci. Biz okurken o sınıflarda 70-80 öğrenci vardı. Nerelerden nerelere geldik. Küresel krizlerin üstüste geldiği fırtınalı süreçten Türkiye'yi bunlar sağ salim çıkarta bilir miydi? Eğitim, sağlık, adalet, emniyet ve daha sonra ne dedik bunlara ilave ulaşım, tarım, demokrasi. Yetmez, ne dedik, dış politika.
Dış politikanın en son tırmandığı nokta gördünüz. BM Genel Kurulu'nda dünyaya hitap ettik mi? BM'nin karşısına Türkevi'ni diktik mi? Allah'a hamdolsun. Artık BM'nin hemen karşısında bizim binamız var. Bütün çalışmalarımızı oradan yürütüyoruz. Bunların ülkenin ve milletin herhangi sıkıntısının çözümüne dair vaadini, teklifini, çözümünü duyamazsınız. Öyle bir dertleri, kapasiteleri, hazırlıkları yok. Bütün umutlarını küresel krizin ekonomimizdeki etkilerine ve iftira kampanyalarına bağlamış durumdalar. Kendi emeği, gayreti, alın teri olmayan işlere bel bağlayarak iktidar üyesi görenleri sandıkta sizlerin bir kez daha uyandıracağınıza inanıyorum. 6'lı Masa'yı gerektiği şekilde millet olarak devirmeye hazır mısınız? Şu anda bunu bu meydan söylüyor. Öyle eskisi gibi siyasi ve toplum mühendisliği oyunlarla istikameti belirlenecek ülke olmadığını bunlara hep birlikte göstereceğiz.
Sadece AK Parti, Cumhur İttifakı, Tayyip Erdoğan'ı iktidardan indirmek değil; asıl amaç Türkiye'yi siyaset, ekonomi, dış politikasıyla, güvenliğiyle malum yerlere, güç odaklarına tekrar bağımlı hale getirmektir. Bunların rahatsızlığı bizden değil, Türkiye'nin özgürce kendi politikasını belirliyor, onurluca duruş sergiliyor, üretiyor, büyüyor, gelişiyor olmasındandır. Gezi olayları, 17-25 Aralık, çukur eylemleri, DEAŞ saldırıları, istiklalimizin özellikle istikbalimizi hedef alan 15 Temmuz darbe teşebbüsü, ekonomimizi mahvetme tehditlerine kadar gerisinde işte bu gaye var. Bugün gelirken helikopterden köprülerimizi gördük. Osmangazi Köprüsü'nden Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne. Öbür taraftan Biga'dan, Sabiha Gökçen'den uçan yolcu sayısı.
Dünyada hava limanları kapalı, uçuşları doğru dürüst yapamıyorlar. Türkiye'de köprülerimiz evelallah araçlar gidiyor geliyor. Hani ekonomide her taraf çökmüştü, batmıştı. Helikopterden o yoları gördüm. Araçlar, otomobiller, otobüsler, kamyonlar, TIR'lar tıklım tıklım yollar dolu. Bu bir şeyi gösteriyor. Ekonomik canlılığı gösteriyor. Ama gözü olan görür, dili olan hakkı konuşur, kulağı olan da duyar. Bunlarda hiçbiri yok. Koronavirüs, Rusya-Ukrayna savaşı bizim ekonomimizde de dalgalanmalara yol açtı. Ama biz TURKOVAC'ı çıkardık.
Sadece kendimiz kullanmadık, fakir fukara ülkelere de gönderdik. Gelişmiş ülkeler dahi bu tablo karşısında gerçekten şaşkına döndüler. Ne yapacağını bilemez halde sağa sola savrulurken güçlü altyapımızla kendimizi krizlerden olumlu yönde ayrıştırmayı başardık. Düne kadar birileri 'bu kadar yol, köprü, tünel, havalimanı, hastane, okul, savunma sanayi projesini, altyapı yatırımını ne yapacaksınız' diye itham ediyorlardı. Şimdi aynı kesimler Türkiye'nin hedef büyüterek yoluna devam ettiğini görünce 'Niye daha fazla yapmadınız' diye sormaya başladılar. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla. İşte bu beş başlıkla yolumuza devam ediyoruz.
İktidar heveslerini program, eser, vizyonuyla milletin gönlüne girerek kazanmak yerine ülkenin felaketinde arayanlardan kimseye hayır gelmez. Varsın karınlarında kırk tilkiyi kuyrukları birbirine dolaştırsınlar. Biz işimize bakacağız. Daha çok eserimiz var. Sakarya evlatlarımıza bırakacağımız en önemli miras olan 2053 vizyonuna sahip çıkacak mısın? Sakarya ülkemize diz çöktürmenin, milletimize boyun eğdirmenin peşinde olanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakmaya var mısın? Bu kutlu mücadelede yanımızda mısın? Sakarya 2023 için kararını şimdiden vermiş. Sakarya bizimle birlikte oldukça Allah'ın izniyle üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yok. Açılışını yaptığımız eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyor, bunların hayata geçirilmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum."