FETÖ’nün CIA ile bağlantısını sağlayan eski MİT görevlisi Enver Altaylı’nın yabancı istihbaratçılarla irtibatlarını ‘dost görüşmesi’ savunması fos çıktı. Altaylı’nın bu kişilerin ‘Türk dostu’ olduğu iddiaları dijital materyallerle çürütüldü. 42 yıl 6 ay hapsi istenen Altaylı’nın HTS kayıtlarında ABD’de Türkiye aleyhine faaliyet gösteren çok sayıda kritik isimle irtibatı ortaya çıktı.
Türkiye’deki tüm karanlık olayların merkezinde olduğu anlaşılan ve FETÖ’nün CIA bağlantısını kuran eski MİT’çi Enver Altaylı’nın da aralarında bulunduğu 3 sanıklı davada savcı, esasa ilişkin mütalaasını açıklamıştı.
Dosyadaki delillerle ilgili kapsamlı değerlendirmelerin yapıldığı 74 sayfalık mütalaada, “FETÖ yöneticiliği ve casusluk” suçlarından 42 yıl 6 ay hapsi istenen Altaylı’nın FETÖ’nün üst aklı olduğunu ortaya koyan önemli tespitler yer aldı.
Altaylı’nın, FETÖ elebaşına doğrudan mektup yazdığı, örgütün üst düzey yöneticileriyle örgütün stratejisi yönünde birlikte hareket ettiği, farklı algı yaratacak dokümanların oluşturulma sürecinde yer aldığı, bu kapsamda yönetici pozisyonunda olduğu vurgulandı.
Altaylı’nın bilgisayarında ele geçirilen ve 15 Temmuz’un “senaryo” olduğu savunulan “A Search For Truth 15 July 2016 Turkey” isimli dokümana dikkat çekilen mütalaada, bu raporun sanığın onayı ve görüşünden sonra yayınlandığı kaydedilerek
“Bu kapsamda sanığın örgüt içerisinde karar alma mekanizması içerisinde yer aldığının kabulü gerekmektedir”
denildi.
“Kendi istihbarat kaynaklarım vasıtasıyla yakın takibimde olan Erdoğan’ın...”
şeklindeki ifadesine de dikkat çekilen Altaylı’nın siyasal casusluk amacıyla istihbarat kaynaklarının olduğu belirtildi. Örgüte 2011’de cezaevinde şüpheli biçimde ölen Kaşif Kozinoğlu, 20 MİT görevlisi, dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve yine 7 general hakkında gizli bilgiler veren sanığın bu eylemleri itibariyle “Siyasi ve askeri casusluk” suçunu işlediği vurgulandı.
Altaylı’nın yazı, mektup ve rapor gönderdiği anlaşılan CIA bağlantılı kişilerle görüşmelerine de mütalaada dikkat çekildi. Altaylı görüştüğü bu kişileri “Türk dostu”, “dost görüşmesi” şeklinde savunurken, mütalaada, dijital materyallerden elde edilen delillerin sanığın söz konusu savunmasının dostluktan öte olduğunu ortaya koyduğu belirtildi.
Altaylı’nın çok sayıda önemli kişiyle de fazlaca irtibatının olduğu, bunların HTS kaydında da görülebileceği kaydedildi. Altaylı’nın, FETÖ’nün ABD Kongresi ile ilişkilerini yürüten lobici ekipte öne çıkan isimlerin başında gelen Bilal Ekşili, örgütün ABD’deki elebaşlarından Salih Yaylacı ve Mısır imamı Sinan Yorulmaz’la irtibatlarına, Şakir Şen ile Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Rasim Bölücek vasıtasıyla planlanan ABD’deki görüşme planlarına dikkat çekildi.
Sanığın örgütle olan irtibatını ve sakıncalı bulduğu kişilerle görüşmeyi kestiği yönündeki savunmasının “suçtan kurtulma çabası” olduğu vurgulandı. 2015’te sanığın bu kişilerle bağlantısının devam ettiğinin anlaşıldığı ifade edildi.