AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, katıldığı canlı yayında teğmenlerin yeminine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. CHP'li Özgür Özel'in teğmenler üzerinden algı operasyonuna tepki gösteren Çelik, "Sayın Özgür Özel 'Atatürk diyen çocuklara soruşturma açıyorsunuz' diyor. Bakın bu yanlış bir açıklama. Bu çocuklar 'Atatürk' dediği için bu soruşturma açılmıyor. Disiplinsizlik unsurlarının tespit edilmesi için bu soruşturma açılıyor" dedi.
AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Habertürk'te canlı yayınlanan "Özel Röportaj" programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
- "Birtakım eski asker, siyasetçi, yazar, belli bir kesim, 'hükümete karşı genç teğmenler bir kalkışma içerisinde' gibi kodlamaya çalıştılar. Bunların birçoğuna baktığımızda, bunlar vesayet özlemleri dinmemiş olan aktörler. Dolayısıyla silahlı kuvvetlerinin tamamını hükümete karşı bir kalkışma içerisinde gösterme şeklindeki tavırdaki sorumsuzluk dikkati çekici. Bu son derece kötü bir yaklaşım. Bir de bunlara cevap vereyim derken, mezun olan bütün teğmenlere, askeri kesime dönük hakaret ifadeleri kullananlar oldu. Bu da doğru bir şey değil. Bugün Cumhurbaşkanımızın konuşmasında da var, Türk Silahlı Kuvvetleri gözbebeğimizdir, bunun içinde de disiplinsizliğe müsaade edilmez. Bu cümleyi alan, bu cümleyi ihmal ediyor. Kim hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır durumu var. O zaman da mevzu tartışılmış olmuyor, mevzu üzerinden başka siyasi kapışmalar ya da başka hesaplaşmalar görülmüş oluyor."
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Ömer Çelik, farklı yemin okuma meselesinin düzenlenmesi gerektiğinin net şekilde açık olduğunu vurguladı.
Özgür Özel'in teğmenler üzerinden algı operasyonuna tepki
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in yaptığı açıklamalara işaret eden Çelik, şunları kaydetti:
- "Sayın Özgür Özel demiş ki 'Atatürk diyen çocuklara soruşturma açıyorsunuz.' Bu yanlış bir açıklama. Bu çocuklar Atatürk dediği için bu soruşturma açılmıyor, buradaki disiplinsizlik unsurlarının tespit edilmesi için bu soruşturma açılıyor. Ben çok iyi hatırlıyorum mesela bununla onu mukayese etmiyorum da 27 Nisan'da muhtıra teşebbüsüne girildiğinde de o zaman o bildirideki şey neydi? 'Atatürkçü düşünceye uygun Cumhurbaşkanı' deniyordu. Bu askeri bürokrasinin işi değil ki? Burada tartıştığımız mesele o değil. Bu tartışmayı Atatürk ekseninde bir tartışmaya taşıdığınız zaman asıl mecrasından çıkarmış olursunuz, mesele konuşulamaz hale gelir veya yanlış konuşulur."
"Bizim açımızdan bir erken seçim tartışması yoktur"
AK Parti Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Özel'in 2025 yılı için "erken seçim çağrısı" yapmasına ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
"Cumhurbaşkanımız önemli meselelerde kapıyı açık tutuyor"
"Hiç kimsenin kendi kafasındaki anayasayı Türkiye'nin anayasası olarak hayata geçiremeyeceğini görmesi lazım"
İsrail'in işgaline karşı Filistin'e destek vermek için gittiği Batı Şeria'da İsrail askerlerince öldürülen Türk vatandaşı, insan hakları aktivisti Ayşenur Ezgi Eygi'yle ilgili Dışişleri Bakanlığından tepki geldiği anımsatılarak, başka bir adım atılıp atılmayacağı sorulan Çelik, şunları kaydetti:
- "Şimdi muhakkak suretle yani herhangi bir karar biliyorum diye söylemiyorum ama doğrudan vatandaşımız olduğu için Türk yargısını da ilgilendiren bir husus. Dolayısıyla bu soykırımcı katillere karşı Türk yargısının da bir adım atması beklenebilir. İkincisi Sayın Cumhurbaşkanımız bugün annesiyle görüştü, başsağlığı diledi. Cenazesi Türkiye'de defnedilirse insanlığın asaletine, insan haysiyetine dönük bu fedakarlığından ötürü, onu tabii ki milletimiz bağrına basarak son yolculuğuna uğurlayacaktır, büyük bir sahiplenme içerisinde. Yani hayat hikayesine, yanındaki arkadaşlarınıza baktığınızda, hatta arkadaşlarından bir tanesi, aynı inisiyatif içerisinde yer alan arkadaşı İsrailli. O söylüyor zaten, doğrudan İsrail keskin nişancısı hedef alarak öldürdü diye."
Çelik, İsrail güçlerine ait bir buldozer tarafından öldürülen Rachel Aliene Corrie'yi hatırlatarak, "Bu kardeşimiz de bu konularda yüksek hassasiyete sahip. Yani ne Hamas'la aynı ideolojik düşünceye sahip ne aynı fikre sahip. Ama insanlık onuru burada çiğneniyor, Gazze'de insanlar öldürülüyor, soykırım yapılıyor diyerek insan haysiyetini korumak için, insan hayatını, bebeklerin hayatını, kadınların hayatını korumak için oraya gitmiş ve soykırımcı katiller tarafından maalesef bu şekilde hedef alındı." dedi.
"Türkiye ve Mısır'ın ortak politikalar geliştirmesi, bölgenin geleceği açısından son derece elzem"
Ömer Çelik, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin resmi ziyaretine ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:
- "Biliyorsunuz Mısır'a Cumhurbaşkanımız ziyaret yaptığında zaten bu çerçeve Gazze Savaşı'nın yine en sıcak günlerinden birinin ortasında yapılmıştı. Gazze gündemi var ama Türkiye, Mısır arasında çok daha büyük bir ikili ajanda da var. Ama daha önemli mesele Akdeniz'de artık o kadar çok savaş gemisi var ki, neredeyse balıkçı kayığı koyacak yer kalmadı. Her taraf savaş gemisi dolu Akdeniz'de. Burada iki büyük ülkenin, Türkiye ve Mısır'ın ortak politikalar geliştirmesi, bölgenin geleceği açısından da bu çatışma süreçlerinin doğru yönetilmesi açısından da son derece elzem."
Karşılıklı ziyaretlerin bölge barışının korunması açısında önemine işaret eden Çelik, "Çünkü son zamanlarda dikkat ederseniz doğrudan Lübnan gibi Mısır Devleti'ni de hedef almaya, tehdit etmeye başladı İsrail. Yani bunu fiilen yapmasa da sözlü olarak Mısır Devleti'ne, Mısır Hükümeti'ne karşı da bu tavrı alıyor. Böyle bir tablo olayı çok daha kötü boyutlara götürür. Dolayısıyla tam bu aşamada Cumhurbaşkanımız ile Mısır Devlet Başkanı arasındaki bu çerçeve, Türkiye ve Mısır arasındaki bu çerçeve bölge açısından çok önemli ve hayati." diye konuştu.
Çelik, "Sisi'nin ziyaretinin Yunanistan'da rahatsızlık yarattığı"na dair söylemlerle ilgili, "Mısır'la ilişkilerimizin mesafeli olduğu zaman da Akdeniz'le ilgili konularda birtakım anlaşmalar imzalıyordu Yunanistan. Türkiye'nin boşluğunun kendi lehine değerlendirmeye, Türkiye-Mısır arasındaki ilişkinin soğukluğunu kendi lehine değerlendirmeye çalışıyordu. Ama enteresandı. O zaman bu açıklamayı da yaptık. Aslında Mısır'la Yunanistan arasındaki o çerçeve Mısır'ın da aleyhine olan bir şey. Türkiye'yle bu anlaşmaları yaptığında bu sahalar açısından daha büyük bir alana kavuşuyordu Mısır. Yunanistan'la yapınca daha küçük bir alana dönmüştü bu iş. Şimdi iş mecrasına oturuyor hem Türkiye hem Mısır açısından. Bu açıdan da bakıldığında bir kazan kazan ilişkisi." ifadelerini kullandı.