Yeni Şafak’a konuk olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, başta Kanal İstanbul olmak üzere bakanlığının çalışmalarına yönelik açıklamalarda bulundu ve sorularımıza cevap verdi. Bakan Kurum, özetle şunları söyledi:
Kanal İstanbul özgürlük projesidir. Koruma, kurtarma projesidir. Boğazımızı güvenlik çemberine alacak. Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik olarak çok önemli bir konuma sahip eşsiz bir ülke. Birileri bizim, ülkemizin, milletimizin bu nimetten faydalanmasını istemiyor. Kanal İstanbul, Türkiye’yi dünyanın merkezi yapacak.
Bugün dünya ticaretinin hacmi 15 trilyon dolar. Peki deniz yolunun payı bunun ne kadarı biliyor musunuz? Bunun yüzde 60’ı, yani 9 trilyon dolar. Bugün daha az gemi geçişi olmasına rağmen Panama yıllık 2 milyar, Süveyş Kanalı 4 milyar dolar kazandırıyor.
Kanal İstanbul’un olduğu bölgede; etaplar halinde 40 milyon metrekarelik, Türkiye’nin en büyük rezerv yapı alanında yeni, sağlıklı konutlar üreteceğiz. Kanal İstanbul Projesi, 7 etaptan oluşuyor. Çevre düzeni planını ve 3 etapta da imar planını tamamladık. Planlama alanının yaklaşık yüzde 52’sini, yeşil alanlara yürüyüş ve bisiklet yollarına ayırmışız. Planlama alanında onlarca Ar-Ge merkezi, teknoloji üsleri, üniversiteler inşa ediyoruz.
Yine Kanal İstanbul’un iki yakasına kuracağımız şehir için nüfus sayımız 500 bin olacak. Bölgeden gelecek nüfus dışında herhangi bir nüfus aktarımı, nüfus geçişi veya kaçışı kesinlikle olmayacak. Tüm planlama çalışmalarımızı da tamamladık. 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planı bitti. 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı bitti. 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı bitti. Şimdi her adaya göre projelerimizi hazırlıyoruz.
Kanal İstanbul’u sözde bilimsellik kılıfı altında itibarsızlaştırmaya çalışanlar oldu. “Kanal İstanbul, depremi tetikleyecek” gibi aslı astarı olmayan bir iddiada bulunmuşlardı. “21 metre derinliğinde bir kanalın 20 ve 7 km derinlikteki bir fay hattını tetiklemesini iddia etmek, hakikaten bilimsellikten uzak bir söylemdir” dedik. Daha neler söylediler? “Kanal İstanbul’un; İstanbul’a susuzluk getireceğini iddia ettiler.” Kanalın toplam su rezervine etkisi yüzde 3’tür, dedik. Melen Barajı projemizle İstanbul’umuza yılda 1.1 milyar metreküp su gelecek dedik. Bu da Kanal İstanbul sebebiyle oluşacak farkın tam 34 katı dedik.
Hele hele Hamzalı, Pirinççi, Karamandere Barajlarını aktif hale getireceğiz, bunlarla birlikte bırakın suyun azalmasını, İstanbul’un su rezervini fazlasıyla arttıracak dedik. İstanbul Boğazı’ndan ücretsiz geçiş hali hazırda söz konusu değilken, gemilerin bekleme sürelerini dikkate almadan, geçiş maliyetlerinde son derece ciddi bir artışı düşünmeden; “Gemiler, İstanbul Boğazı’ndan bedavaya geçmek varken, neden para vererek Kanal İstanbul’dan geçsin?” gibi hiçbir bilimsel dayanağı olmayan bir iddiada bulundular.
İstanbul’da en az 7 büyüklüğünde beklenen depremle ilgili çalıştıklarını belirten Kurum, “En çok Avrupa yakasının kıyı kesimlerinin etkileneceğine dair bilimsel veriler var. Özellikle Marmara’nın kıyı şeridinde bulunan 17 ilçenin tsunamiden etkileneceği sık sık dile getiriliyor. Her alanda olası İstanbul depremine çalışıyoruz. İstanbul’da 273 bin bina, yani 2.5 milyon yeni konut yapıldı. Bu da aşağı yukarı 10 milyon İstanbullunun sağlıklı, güvenli konutlarda yaşadığının bir göstergesidir. Riskli 1.5 milyon konut var. Her yıl 300 bin konut olmak üzere acil dönüşmesi gereken 1.5 milyon konutun dönüşümünü 5 yıl içinde bitireceğiz. İstanbul’da 68 riskli alanda 35 bin binada 117 bin konutun dönüşümü için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Bakan Kurum, “Ülkemizin yüzde 66’sı deprem riskli alanlarda yer alıyor. Nüfusumuzun yüzde 71’i bu alanlarda oturuyor. Şu anda ülkemizdeki binaların yüzde 65’ini güvenli hale getirdik, 45 milyondan fazla vatandaşımızı güvence altına aldık” diye konuştu.
Salda Gölü ile ilgili projeyi de anlatan Bakan Murat Kurum, “Salda Gölü’nün Mars’taki kraterlerle bir benzerliği var. Bilim insanlarımız bu konuda bir çalışma yürütüyorlar. NASA ve İstanbul Teknik Üniversitesinin yaptığı bir araştırma var. Bu araştırmayı yapanlarla irtibata geçtik. Salda Gölü’nde ulusal ve uluslararası çalışmaların yürütüleceği, takip edileceği bir alan oluşturuyoruz. Salda Gölü böylece aynı zamanda bilimsel bir merkez olacak” dedi.
Deprem nedeniyle Arnavutluk’a yardım elini uzattıklarını belirten Kurum, “Aralık ayında dost ve kardeş Arnavutluk’a yapacağımız 522 konut, 37 ticari ünite ve 375 araçlık otoparkın temellerini attık. Konutlarımızın projelerini Arnavutluk’un yerel mimarisine uygun olacak şekilde tasarladık. 8 ay sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın teşrifleriyle konutların teslim törenlerini gerçekleştireceğiz” dedi.